Turkiye'nin Rusya'dan S-400 fuze savunma sistemi alması nedeniyle ABD Hazine Bakanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı ile kurumun başkanı İsmail Demir'e ve uc burokrata yaptırım kararı aldı. Skandal yaptırım kararıyla ilgili Turkiye'den ilk tepki Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi. Bakanlık yaptığı acıklamada yaptırım kararını kınarken, "ABD'yi bu haksız yaptırım kararını gozden gecirmeye ve vahim yanlıştan geri donmeye davet ediyoruz" dedi.
[h=3]TRUMP'IN SOZLERİNE DİKKAT CEKİLDİ[/h]Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan acıklamada şu ifadeler yer aldı:

ABD'nin, S-400 hava savunma sistemlerini tedariğimiz nedeniyle bugun acıkladığı ve Turkiye'ye karşı tek taraflı yaptırımlar iceren kararını kınıyor ve reddediyoruz. Turkiye'yi zamanında S-400 sistemlerini tedarik etmeye sevk eden koşullar herkes tarafından gayet iyi bilinmektedir. Nitekim bizzat Başkan Trump da bir cok vesileyle bu konuda Turkiye'nin haklılığını teslim etmiştir.
[h=3]"ZAFİYAT YARATACAĞI İDDİALARI TEKNİK DAYANAKTAN YOKSUN"[/h]Ote yandan, S-400'lerin NATO sistemleri bakımından bir zafiyet yaratacağına dair ABD iddiaları da teknik dayanaktan yoksundur. Kaldı ki Turkiye, bu konuda NATO'nun da katılacağı teknik bir calışma grubu kurulmasını teklif ederek, meselenin siyasi onyargılardan uzak bir şekilde, nesnel ve gercekci bir zeminde ele alınmasını defaatle onermiştir. Bu itibarla, ABD'nin konuyu iki muttefike yakışır şekilde diyalog ve diplomasi yoluyla cozme yonundeki onerimizi kabul etmeyerek, tek taraflı yaptırımlara başvurması her turlu izandan yoksun bir davranıştır.
[h=3]"MUKABELEDE BULUNACAĞIZ"[/h]Turkiye, ilişkilerimizi olumsuz yonde etkilemesi kacınılmaz olan bu karara karşı gerekli adımları atacak, uygun gorduğu şekilde ve zamanlamayla mukabelede bulunacaktır. Turkiye, ulusal guvenliğini sağlamak icin gerekli gorduğu tedbirleri almaktan da imtina etmeyecektir.
Bu anlayışla, ABD'yi, bugun acıklanan bu haksız yaptırım kararını gozden gecirmeye ve bu vahim yanlıştan bir an evvel geri donmeye davet ediyor, Turkiye olarak meseleyi muttefiklik ruhuna uygun şekilde, diyalog ve diplomasi yoluyla ele almaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.