Lubnan'ın başkenti Beyrut'taki limanda ağustos ayında meydana gelen patlamaya ilişkin soruşturmada Başbakan Hassan Diyab ve eski bakanların "gorevi ihmal" ile suclanması ulkede tartışma konusu olurken, siyasetcileri de karşı karşıya getirdi.
Ulkedeki Sunni kesim, soruşturma kapsamında Başbakan Diyab'a yoneltilen suclamaya "siyasi" olduğu gerekcesiyle tepki gosterirken, Cumhurbaşkanlığı ise Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın limandaki tonlarca amonyum nitrattan haberdar olduğu halde suclamaya maruz kalmadığı yonundeki iddiaları yalanlıyor.

Lubnan tarihinin en buyuk ekonomik krizlerinden biriyle mucadele ettiği bir donemde 190'ı aşkın kişinin olmesine, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına, 300 bin kişinin de evlerini terk etmesine yol acan Beyrut Limanı'ndaki patlamanın uzerinden yaklaşık 130 gun gecti.
Patlamada yaşamını yitirenlerin yakınları ile ev ve iş yerleri yıkılanlar, soruşturmanın bir an once sonuclandırılmasını ve sorumluların hakim karşısına cıkarılmasını isterken, soruşturma kapsamında Sunnilerin temsil ettiği Başbakanlık makamına "gorevi ihmal" suclaması yonetilmesi tartışmaları da beraberinde getirdi.
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta meydana gelen patlamayı soruşturan Yargıc Fadi Savvan'ın, eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ve eski Bayındırlık ve Ulaştırma bakanları Gazi Zuaytir ile Yusuf Finyanus ile "yuzlerce kişinin yaşamını yitirmesine ve yaralanmasına yol acan ihmal ve kusur" ile sucladığı Başbakan Diyab'ın ifadesine başvurması bekleniyor.
Başbakan Diyab, soz konusu suclamanın ardından hukumeti kurduğu gunden bu yana ailesiyle birlikte ikamet ettiği Hukumet Sarayı'ndan ayrılarak kendi konutuna taşındı.
Diyab'ın, ifadesine başvurmak uzere Hukumet Sarayı'na gelecek Yargıc Savvan ile goruşmemek icin bu adımı attığı yorumları yapıldı.
Hariri ve diğer Sunni yetkililerden "Diyab'ın ve Başbakanlık makamının suclanmasına" tepki
Yargıc Savvan'ın, Başbakan Diyab'ı, "Beyrut Limanı'na patlamaya yol acan amonyum nitrata ilişkin uyarılar konusunda gerekli adımları atmamakla" suclaması eski Başbakan Saad Hariri başta olmak uzere Sunni kesimin tepkisine yol actı.
Hariri, Yargıc Savvan'ın suclamasına karşı cuma gunu Hukumet Sarayı'na gercekleştirdiği ziyaretle Başbakan Diyab'ın yanında olduklarını bildirdi.
Ziyaretin ardından duzenlediği basın toplantısında Hariri, "Başbakanlık makamı, şantaja alet edilemez." diyerek, soz konusu suclamayı kabul etmeyeceklerini belirtti.
Patlamada olenlerin yakınlarının, gercekleri oğrenmeye hakkı olduğunu vurgulayan Hariri, "Ancak Anayasa'ya aykırı olarak Başbakanlık makamına suclama yoneltilmesi kabul edilemez. Başbakan ile dayanışma icin bu ziyareti gercekleştirdim." diye konuştu.
Eski Başbakan Temam Selam da sosyal medya hesabından yaptığı acıklamada, Diyab'a yonelik suclamaya tepki gostererek, "Başbakanlık, her şeyde kurban edilecek bir makam değildir." ifadelerini kullandı.
Diyab suclanırken Avn'ın soruşturma dışında tutulduğu iddiası
Diyab'a yonelik suclamaya tepki gosteren eski Başbakan Necib Mikati de Twitter hesabından, şunları kaydetti:
"Adalet, cifte standartlar ile gercekleşemez. Cumhurbaşkanı (Mişel Avn), Beyrut Limanı'nda tehlikeli maddelerin olduğuna dair raporlar okuduğunu dillendirmesine rağmen suclamaların secici olmasına anlam veremiyorum."
Ulkedeki Sunnilerin dini merci olarak bilinen Şeyh Abdullatif Deryan da konuyla ilgili yaptığı yazılı acıklamada, "Başbakanlık makamına yonelik suclama, kabul edilemeyen siyasi bir adımdır ve başbakanları yargılamaya ilişkin Anayasa'daki maddeyi ihlal ediyor." ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan yazılı acıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
"Başbakan'ın vicdanı rahat, kendisinin sucsuzluğundan emin ve Beyrut Limanı'ndaki patlamaya yaklaşımı şeffaftır. Kim olursa olsun Başbakanlık makamını hedef almasına musaade edilmeyecektir."
Cumhurbaşkanlığı ve Maruni Patriğin tepkisi
Ulkedeki bazı basın yayın organlarında ise Cumhurbaşkanı Avn'ın, yıllardır Beyrut Limanı'nda bulundurulan amonyum nitrattan haberdar olduğu ancak kendisine yonelik bir suclama yapılmadığı iddialarına yer verildi.
Bunun uzerine Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı acıklamada, "Cumhurbaşkanlığı, Beyrut Limanı'nda yuksek miktarda amonyum nitrat olduğunu 21 Temmuz 2020'de Devlet Guvenliğinin hazırladığı raporla oğrenmiş oldu." denilerek, bahsi gecen iddialar yalanlandı.
Cumhurbaşkanı Avn'ın konuyla ilgili bilgi sahibi olduktan hemen sonra askeri musteşarını ve Yuksek Savunma Komisyonu Genel Sekreteri ile gerekli onlemleri almaları konusunda gorevlendirdiği belirtilen acıklamada, "Yuksek Savunma Komisyonu Genel Sekreteri, 28 Temmuz'da konuyla ilgili calışmaların başlatıldığını kendilerine iletti. Patlamadan bir gun once 3 Ağustos'ta da konuyla ilgili Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'na bilgi verildi." ifadeleri kullanıldı.
Lubnan Maruni Patriği Mar Beşara Butrus er-Rai de Sunni kesimin Başbakan Diyab'a yonelik suclamalara verdiği tepkilere ilişkin, "Beyrut Limanı'nda birkac ay once meydana gelen patlamayla ilgili yurutulen soruşturmanın, siyasi, mezhepsel ve hukuksal tepkilerin kurbanı olmamasını temenni ediyoruz." dedi.
Lubnan'daki yonetim şekli
Lubnan Anayasa'sı uyarınca ulke yonetimi Muslumanlar ile Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaşılıyor.
Anayasa'ya gore Cumhurbaşkanı Maruni Hristiyan, Başbakan Sunni ve Meclis Başkanı ise Şiilerden seciliyor.
Lubnan'daki farklı dinleri ve mezhepleri karşı karşıya getiren ic savaşı sonlandıran 1989'daki Taif Antlaşması gereğince, Lubnan Meclisindeki 128 sandalye Muslumanlar ve Hristiyanlar arasında yarı yarıya paylaştırılıyor.
Beyrut Limanı'ndaki patlama
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda once yangın cıkmış ardından tum kenti sarsan cok guclu patlama meydana gelmişti.
Cumhurbaşkanı Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol actığını soylemişti.
Patlamada 190'dan fazla kişinin hayatını kaybettiği, 6 bini aşkın kişinin ise yaralandığı acıklanmıştı.
Lubnan yargısı, 14 Kasım'da patlamayla ilgili 3'u gıyaben olmak uzere toplam 28 kişi hakkında gozaltı kararı cıkarıldığını duyurmuştu.??????
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mahmut Geldi