İstanbul Arkeoloji Muzeleri'nde gercekleşen toplantıda konuşan Ersoy, bu toprakların kultur ve medeniyet zenginliğinin her parcasını Turkiye'ye ve tum insanlığa kazandırmak icin yoğun calışmalar yuruttuklerini, bununla birlikte mevcut mirası korumak icin de buyuk hassasiyetle hareket ettiklerini anlattı.
"Dunya capında cok daha etkili bir mucadele başlattık"

Kacakcılıkla Mucadele Şube Mudurluğunun artık Daire Başkanlığı olarak gorev yaptığını belirten Ersoy, "Daire Başkanlığı; Yurtici Kacakcılıkla Mucadele, Yurtdışı Kacakcılıkla Mucadele, Eğitim ve Farkındalık Şubesi olmak uzere branşlaşan uclu bir yapıda gorev yapmaktadır. Mucadele icin gerekli olan ekiplerimizin sayılarını ve imkanlarını da artırmak gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle biz bunu Daire Başkanlığı seviyesine getirdik ve uc katına cıkarttık. Onların yetkilerini ve kaynaklarını da artırarak dunya capında cok daha etkili bir mucadele başlatmış olduk." diye konuştu.
Bakan Ersoy, Daire Başkanlığının salgın koşullarına rağmen kultur varlığı kacakcılığı ile mucadele faaliyetlerine kararlılıkla devam ettiğinin altını cizerek, şunları kaydetti:
"İşte bunun sonucu olarak, 1960'lı yıllardan beri ulkesinden uzak kalmış olan Kybele heykeli artık ait olduğu topraklara, vatanına gelmiştir. Eserin iade sureci bir İsrail vatandaşının, 2016 yılında Roma Donemi'ne ait bir Kybele heykelini yurt dışına ihrac edebilmek icin kendi ulkesinin makamlarından izin talebinde bulunması ve İsrail makamlarının, eserin fotoğrafını ulkemize ileterek kokeni hakkında bilgi talep etmesiyle başlamıştır. İstanbul Arkeoloji Muzeleri Mudurluğu uzmanları Feza Demirkok ve yakın zamanda muzemizden emekli olan Şehrazat Karagoz bu heykelin Afyonkarahisar'da, 1964 yılında bulunmuş olan ve halihazırda Afyonkarahisar Muzesi'nde sergilenen 'Kovalık Eserleri'yle tipolojik benzerliğini tespit etmişlerdir. Değerli mesai arkadaşlarıma titiz calışmaları icin buradan bir kez daha teşekkur ediyorum."
Elde edilen bilgiler ışığında harekete gecilerek eserin Amerika'da gercekleştirilecek satışının durdurulmasının istendiğini aktaran Ersoy, şunları anlattı:
"İlgili şahsın Kybele heykeline dair actığı aidiyet davasına, Turkiye karşı hukuki sureci başlatarak cevap vermiştir. Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız ve New York Başkonsolosluğumuzun yoğun calışmalarıyla Kybele heykelinin iadesi konusundaki karşı iddialarımız tum muhataplarımıza iletilmiştir. Heykelin ulkemize ait olduğunu ispatlamaya yonelik Bakanlığımız uzmanlarının yerinde yaptığı incelemelere ve raporlamalarına ek olarak İcişleri Bakanlığı Emniyet Genel Mudurluğu ve Jandarma Genel Komutanlığının Kacakcılık ve Organize Suclarla Mucadele Daire Başkanlıkları da cok ciddi katkı sağlamışlardır."
- "Surec sulh yoluyla tamamlanmıştır"
Kultur ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kybele heykelinin iade surecine katkıda bulunanlara teşekkurlerini sunarak, sozlerini şoyle surdurdu:
"Bilimsel kanıtlar, eserin ortaya cıkarıldığı yıllarda bolgede yaşayan gorgu tanıklarının ifadeleri ve Afyonkarahisar'daki kacakcılık olaylarına ilişkin belgeler, Kybele heykelinin Turkiye'ye ait olduğunu doğrulamaktadır. Ayrıca heykelin ortaya cıkarıldığı yıllarda Afyonkarahisar Muzesi Muduru olarak gorev yapmış olan, merhum Hasan Tahsin Ucankuş'un kişisel arşivinden elde edilen belgeler de tanık ifadelerinin tutarlılığını gostermiştir. Tum bu ortak calışma ve cabaların neticesinde, eseri elinde bulunduran kişi, heykeli Turkiye'ye iade etmeyi kabul etmiş, surec sulh yoluyla tamamlanmıştır."
- "Sadece sahada değil dijital dunyada da mucadele suruyor"
Bakanlığın sadece sahada değil dijital dunyada da bu mucadeleyi hassasiyetle surdurduğunu dile getiren Ersoy, şunları kaydetti:
"İnternette, sosyal medyada hem Bakanlığımız hem de emniyet ve jandarma yetkilileri tarafından kultur varlığı ve define araştırmak amacıyla yapılan yasa dışı calışmalara dair paylaşımlar tespit edilmektedir. Bu tespitler sonucunda hem kultur varlığı kacakcılığı ve kacak kazı sucunu işlediği belirlenen kişiler hakkında suc duyurusunda bulunulmakta hem de paylaşımlara erişimin onlenmesi kararları alınmaktadır. Bakanlığımız Kultur Varlıkları ve Muzeler Genel Mudurluğu ile Hukuk Hizmetleri Genel Mudurluğu arasındaki yakın iş birliği, mahkemelerimizin verdiği mahkumiyet ve erişimin engellenmesi kararlarıyla daha da kuvvetlenmektedir. Bir kez daha ifade etmek isterim ki bu mucadele yalnızca devlet gucunun devreye sokularak yurutulebileceği bir faaliyet alanı değildir. Tum halkımızı kultur varlığı kacakcılığına karşı bilincli davranmaya ve ilgili devlet birimlerimizin aldığı tedbirlere destek olmaya cağırıyorum."
Bakan Ersoy, Kybele heykelinin yeni muzenin tamamlanmasından sonra Afyonkarahisar'a doneceği bilgisini paylaştı.
- Kybele heykeli hakkında
Prehistorik donemlerden itibaren Akdeniz havzasında ozellikle Anadolu'da bereket ve bolluğun sembolu ve koruyucusu "ana tanrıca" olarak tapınılan Kybele'nin iki yanındaki aslanlar, doğa ve hayvanlar uzerindeki hakimiyetini sembolize ediyor.
Antik donem sosyal ve dini yaşamında kişilerin olmuş ya da olmasını diledikleri istekleriyle ilgili ya da inandıkları tanrısal varlığı onurlandırmak uzere tanrı ya da tanrıcalara adak sunmaları yaygın bir gelenekti. Tanrıyı onurlandırmak uzere tapınaklar ya da kutsal alanlara sunulan materyaller "adak objesi" olarak değerlendirilirdi. Kişinin sosyal ve ekonomik statusune gore adak objeleri, basit bir taş parcasından gosterişli bir heykele kadar farklılık gosterebiliyordu.
Sideropolisli Asklepiades'in Oniki Tanrı Ana'ya sunduğu bir adak heykeli olarak tarihte bilinen Kybele'nin yazıt bolumunde, "Hermeios'un oğlu Sideropolisli Asklepiades adağı Oniki Tanrı Ana'ya dikti." ifadesi yer alıyor.
Turkiye'den 1960'lı yıllarda İsrail'e kacırılan Kybele heykeli, uzmanlarca MS 3. yuzyıla tarihlendiriliyor. İncelemelerde, soz konusu heykelin tipolojik ozelliği, kullanılan mermerin cinsi, işciliği ve yazıtından edinilen bilgiler ışığında kuvvetle Anadolu kokenli olduğu anlaşılıyor.
İade sureci
Turkiye'den kacak yollarla İsrail'e ulaşan Roma Donemi eseri "Kybele", burada bir İsrail vatandaşı tarafından satın alındı. Yurt dışına cıkarmak uzere 2016 yılında İsrail makamlarına başvuruda bulunan kişi, heykelin Anadolu kokenli olduğunu beyan etti.
İsrail makamlarının eser fotoğraflarını Turkiye'ye iletmesiyle takibe başlayan Kultur ve Turizm Bakanlığı, eser ABD'ye ulaşmak uzereyken Anadolu kokenli olduğunu bildirdi.
Eser sahibinin heykeli bir muzayede evi aracılığıyla satmak istemesi uzerine Bakanlık ABD makamlarından bu satışın durdurulmasını talep etti.
Eseri elinde bulunduran kişi, bu takibin ardından kendi malı olduğunu beyan ettiği heykele iyi niyetli bir alıcı olarak sahip olduğunu belirterek ABD'de dava actı.
Kultur ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Turkiye'nin New York Başkonsolosluğu Kybele'nin iadesi konusundaki karşı iddialarını mahkemeye taşıdı.
Heykelin, 1964'te Afyonkarahisar'da yapılan bir yol calışmasında bulunan ve ilin muzesinde sergilenen "Kovalık eserleri"ne tipolojik benzerliğinin İstanbul Arkeoloji Muzeleri Mudurluğu uzmanlarınca bilimsel raporla vurgulanması uzerine, kolluk kuvvetleri koordinasyonunda, Afyonkarahisar Muzesi Mudurluğunce eserlerin cıktığı duşunulen bolgede 1960-1970'li yıllarda yaşayan şahısların bilgisine başvuruldu.
İfadesine başvurulan kişilerden birinin heykeli, fotoğrafını gormeden tarif ederek, kacırılan Kybele heykelini diğer benzer heykel fotoğraflar arasından secmesi, eserin Turkiye'de bulunduğunun destekleyici bir kanıtını oluşturdu.
İfadeler ve elde edilen belgeler sonucu, Konya'da yaşayan bir şahsın o donem tarihi eser kacakcılığı yaptığı belirlenirken Konya Muzesi Mudurluğunce bulunan savcılık belgeleriyle Afyonkarahisar'da anılan bolgede kacakcılık eylemleri ve benzer eserlerin yasa dışı edinimine ilişkin ek deliller sağlandı.
Bilimsel kanıtlar ve eserin ortaya cıkarıldığı yıllarda bolgede yaşayan gorgu tanıklarının ifadeleri ile Afyonkarahisar'daki kacakcılık olaylarına ilişkin belgeler Kybele heykelinin Turkiye'ye ait olduğunu doğruladı.
Turkiye'nin hızlı ve titiz takibi sonucu, ABD'de dava gorulmeye başlamadan eser sahibi Kyble heykelini uzlaşmacı bir tavır gostererek Turkiye'ye iade etmeyi kabul etti.
Kaynak: Hurriyet