TBMM Genel Kurulunda, CHP milletvekilleri, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2021 yılı butceleri uzerinde değerlendirmede bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Emine Gulizar Emecan, son iki yılda devletin borcunun 700 milyar lira artışla 1,8 katrilyon liraya, şirketlerin borclarının 2,8 katrilyon liraya, vatandaşların borclarının ise 700 milyar liraya ulaştığını soyleyerek, yuzde 60'ın uzerine cıkan dış borcla birlikte artık Turkiye'nin bir borc devleti olduğunu ifade etti.

Emecan, "Boyle bir tablo karşısında iktidarlardan ne beklenir? Halkın butce hakkını devlette birtakım tasarruflara gidilerek kamu israfını azaltmasını, pandemi doneminde işini kaybeden, giderek daha fazla yoksullaşan halk kesimlerinden yana kullanmasını bekleriz ama 2021 butcesi oyle bir butce değil." diye konuştu.
Şeffaflık ve hesap verebilirliğin sıfırın altında olduğunu, bilgi kacırıldığını ve gizlendiğini savunan Emecan, "İktidarın 16 yıl boyunca ortulu odenek harcaması 17,5 kat artmış. Varlık Fonu altındaki bircok şirketin, bircok kurumun Sayıştay denetiminden kacırıldığını goruyoruz. Ozellikle kamu-ozel iş birliği gibi, bazı harcamaları toplumdan gizlemek icin butce sistemi ve butce sınıflandırması bu surecte değiştirildi, butce zamanında sunulmadı ve sahipsiz bırakıldı. Tum bunlar, bu iktidar tarafından, Parlamentonun yani aslında bizi buraya getiren milletin iradesinin hice sayıldığının da bir gostergesidir." ifadesini kullandı.
CHP'nin yatırımlara karşı olmadığını, yatırımları desteklediğini belirten Emecan, itirazlarının, kullanılan yanlış yontemlere ve bu yatırımların devleti zarara uğratarak yapılmasına olduğunu kaydetti.
Taşımalı eğitimin, eğitimde fırsat eşitsizliği yarattığını ve oğrenciler icin eziyet olduğunu belirten Emecan, "Servis bulamayan cocuklar var, traktor arkasında okuluna giden cocuk goruntulerini basından goruyoruz. Turkiye'ye, 21'inci yuzyılda artık bu goruntuler yakışmıyor, sizden bu taşımalı eğitimden artık kademeli olarak vazgecmenizi bekliyoruz. Bu uygulama bir yandan da ozellikle yoksul aile cocuklarının denetlenmeyen vakıf, dernek, cemaat ve tarikat yurtlarına ve okullarına teslim edilmelerine neden olmuştur." dedi.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, AK Parti'nin eğitimde geldiği noktada ne mutlu bir oğretmen ne mutlu bir oğrenci ne de mutlu bir velinin olduğunu soyledi.
CHP iktidarında eğitim alanında yapacaklarını aktaran Kaya, şu ifadelere yer verdi:
"Eğitim yazboz tahtası olmaktan cıkacak. Siyasal iktidarlara gore şekillenen bir eğitim değil, milli bir eğitim politikasını hayata gecireceğiz. Oğretmenler meslek kanununu cıkartacağız. Oğretmenlerin toplumsal itibarını yeniden kazandıracağız. Butun oğretmenler kadrolu olacak; ucretli, sozleşmeli, engelli, engelsiz oğretmen ayrımına son vereceğiz. Oğretmen tayinlerinde adil davranacağız, buluşamayan eşleri buluşturacağız. İllerin yeniden tayin atamasına acılmasını sağlayacağız. 24 Kasım'da bir maaş ikramiye vereceğiz. 3600 ek gostergeyi cıkartacağız."
4+4+4 sistemini kaldıracaklarını da soyleyen Kaya, okul oncesi eğitim dahil olmak uzere, laik, demokratik, bilimsel bir eğitim anlayışını hayata gecireceklerini belirtti.
Taşımalı eğitime son vereceklerini, gerekirse oğretmenleri oğrencinin ayağına taşıyacaklarını ifade eden Kaya, birleştirilmiş sınıflar, ikili eğitimin tarihe karışacağını da ifade etti.
MHP'nin oğretmenlerle ilgili mesajlarına da destek verdiğini dile getiren Kaya, "Gelin, onergeyi verin, CHP olarak biz destekleyeceğiz. Var mısınız 3600 ek gostergeyi cıkarmaya? Var mısınız oğretmenlik meslek kanununu cıkartmaya? Var mısınız eşleriyle buluşamayan oğretmenleri buluşturmaya?" diye konuştu.
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, AK Partili Asuman Erdoğan'ın, "Oğrenim kredileri ve burslar 45 liraydı, ne kadar komik bir rakam ki ben de burs alıyordum, şu an 550 lira" dediğini aktararak, o donem 45 liraya 2 ceyrek altının alındığını bugunku 550 lira ile ancak 1 ceyrek altın alınabildiğini, o gunku bursun bir oğrenciye bir ay yettiğini, bugun oğrencilere bu paranın yetmediğini ifade etti.
AK Partili Cemal Taşar'ın "2000 yılında 1,5 milyon olan universite oğrenci sayısı hukumetlerimiz doneminde 5 kattan fazla artırılarak 8 milyonu aşmış." ifadesini de dile getiren Topal, 8 milyon oğrencinin yanında atanamayan universite mezunlarının da bulunduğunu, bunların neden dile getirilmediğini sordu.
CHP Muğla Milletvekili Suat Ozcan, eğitim politikasını eleştirerek, "Eğitimde 80 yılda buyuk mucadelelerle elde edilen Cumhuriyet'in birikimlerini değersizleştirdiniz, kendi dilinde okuduğunu anlayamayan, yazı yazamayan bir nesil yetiştirdiniz" dedi. Ozcan, butcenin bolgeler arası eşitliği, bireysel eğitimi, bireyin ve toplumun ihtiyaclarını karşılayan anlayıştan uzak olduğunu one surdu.
Kovid-19 surecinde uzak eğitimin teknolojik altyapı eksiklikleriyle yapıldığını soyleyen Ozcan, "Salgın suresi bittiğinde yuz yuze eğitim yapılamaması nedeniyle akademik, psikolojik, sosyal, kulturel ve sportif eksiklikleri, oğrencilerin mağduriyetlerini giderecek program ve takviminiz var mıdır?" diye sordu.
CHP Yalova Milletvekili Ozcan Ozel, universitelerin butcelerinin yetersiz olduğunu savunarak, Turkiye'deki universitelerin ve YOK'un butcesinin toplamının, dunyada adından soz ettiren bir universitenin butcesi etmediğini soyledi.
Universitelerin butce, fiziki altyapı, bina ile idari ve akademik ozgurluk sorunlarının bulunduğunu ifade eden Ozel, rektorluk secimlerinin kaldırılmasını da eleştirdi.
Kişiye ozel, adrese teslim akademisyen ilanlarının bulunduğunu soyleyen ozel, "Maalesef universiteler bu konuda uzmanlaştı. Atıf alan yayın konusunda değil, adrese teslim ilan yazma konusunda ordinaryus profesoru oldular." dedi.
CHP Yozgat Milletvekili Ali Keven, gecen hafta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selcuk'a verdiği soru onergesinde Bakanlık butcesinden 2019'da dernek ve vakıflara aktarılan 428 milyon liranın hangi dernek ve vakıflara aktarıldığını sorduğunu ama icinde cevabını bulamadığı bir yazının geldiğini soyleyerek, bu cevabı bugun kendisinden almak istediğini ifade etti.
Keven, "Onumuzdeki 2021 yılında kac oğretmen atanacak diye soruyoruz maalesef cevap yok. Kamuoyu, oğretmen atama sayısı hakkında aydınlatılmalı. KPSS'ye giren 500 bin oğretmen meslektaşımız bulunuyor. Sayıştayın tespit ettiği oğretmen acığımız ise 138 bin civarında. Meslektaşlarımız şu an acil 60 bin oğretmen ataması bekliyor." diye konuştu.
CHP Aydın Milletvekili Huseyin Yıldız, yap-işlet-devret modelinin Turkiye'de "yap-işlet-soy modeli" olduğunu one surdu. İhalesi yeni yapılan Aydın-Denizli otoyol ucretinin 6 lira olmasını beklerken 60 lira olduğunu gorduklerini soyleyen Yıldız, şoyle devam etti:
Yap-işlet-devret modelinde yaptığınız butun işlerde yanlışlık var. Yap-işlet-devret modelinde Hazine yaklaşık 150 milyar 83 milyon lira kefil olmuş şirketlere. Bu şirketler iflas ettiği takdirde hicbir odeme zorluğu cekmiyorlar, Hazine oduyor yani, o ihaleyi alan firma 17 yıl icinde 1 milyar 200 milyon avro cebine para koyuyor. Siz, Turkiye Cumhuriyeti olarak esnafa 6 bin lira para dağıttınız, bir adamın cebine 10 katrilyon para koyuyorsunuz."
Yıldız, CHP iktidarında yap-işlet-devret modeliyle yapılan yatırımların hepsinin kamulaştırılacağını da kaydetti.
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun muhalif medyayı susturmak icin cabaladığını, kurumun gozunun ne iletişim altyapısı ne deprem ne de uzaktan eğitimi gorduğunu iddia etti.
Karasu, BTK'nin "internet zabıtasına donduğunu" soyleyerek, "Bir haber sitesi Cumhurbaşkanıyla ilgili bir haber yayınladı. Anından talimat yargısı ve BTK devreye giriyor, erişim engeli getiriyor. Haber doğru mu değil mi hic onemli değil. Saraydan emir geliyor BTK şalteri indiriyor." ifadesini kullandı.
Karasu, İstanbul Buyukşehir Belediyesinin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun İBB Genel Sekreter Yardımcısı olduğu donemde yapılan bir işlem icin savcılığa suc duyurusunda bulunduğunu, buna karşı Bakan Karaismailoğlu'nun haberlere erişim engeli istediğini savundu. Karasu'nun bu ifadesine Bakan Karaismailoğlu "Yalan soyluyor" diye seslenmesi uzerine bir sure Genel Kurulda sozlu tartışma yaşandı.
CHP Uşak Milletvekili Ozkan Yalım, TUVTURK'un tek bir şirketle yonetilmesini eleştirerek, "Bugun sadece bir otomobile beş veya on dakikalık bir surecte 340 lira artı 80 lira da egzoz emisyonuyla birlikte 420 TL odeniyor. Bugun bircok Avrupa ulkesinde bu rakam en fazla 150, 200, 250 ve 300 lira. Turkiye'deki vatandaşımız Avrupa'daki insanlardan cok daha mı zengin de tek adamlık sayesinde yine tek adam rejimiyle tek adam firmasıyla vatandaşı soyduruyorsunuz? Ozellikle şunun da altını ciziyorum, vatandaşımızı soydurmayı artık bırakın." diye konuştu.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, yap-işlet-devret modeli uygulamasını eleştirerek, bunun benzerinin dunyada olmadığını soyledi.
Osmangazi Koprusunun, 1 milyar 300 milyon dolara mal olduğunu, şirketin kasasına en az 10 milyar 508 milyon dolar gireceğini ve şirketin elde edeceği karın da yuzde 600 olacağını soyleyen Yavuzyılmaz, 6 kopru parasıyla sadece 1 kopru yapıldığını savundu.
Yavuzyılmaz, "Oyle ucube bir sistem kurdunuz ki vatandaş gecmediği koprunun, girmediği tunelin, binmediği trenin, inmediği havalimanının ucretini odemeye, yoksullaşmaya devam ediyor. Sayıştay raporlarına gore, Hazinenin yandaş şirketlere yaptığı garanti odemelerine ilave olarak bir de kur farkı odediniz, 2014-2019 yılları arasında odenen kur farkı 61 milyar 719 milyon lira. Bu parayla neler yapmak mumkundu? 14 Avrasya Tuneli yapmak mumkundu, 12 Osmangazi Koprusu, 8 Canakkale Koprusu, 6 Yavuz Sultan Selim Koprusu yapmak mumkundu." diye konuştu.
Zafer Havalimanı işinin maliyetinin 50 milyon avro, şirketin kasasına girecek Hazine garantili paranın ise 205 milyon avro olduğunu soyleyen Yavuzyılmaz, "Zafer Havalimanı işinde şirketin karı yuzde 300. 2020 yılı icin garanti edilen yolcu sayısı 1 milyon 279 bin. Havalimanını kullanan yolcu sayısı 7.233, AK Parti'nin hata payı yuzde 99,43. Sadece 2020 yılında zarar 65 milyon lira. Yani, Zafer Havalimanı plansızlığın, hesapsızlığın, ongorusuzluğun anıtıdır." diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ali Kemal Akan