Aile, Calışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zumrut Selcuk, "Biz bakanlık olarak asgari ucrette de hakem rolu ustleniyoruz. Umuyoruz ki işci ve işveren temsilcilerimizin bu sene uzlaşısıyla sonuclanır." dedi.
Selcuk, TBMM Genel Kurulu'nda, 2021 Yılı Merkezi Yonetim Butce Kanunu Teklifi goruşmelerinde bakanlığının faaliyetleri ve butcesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Calışma barışını artırmak adına tum sosyal taraflarla cozum odaklı, yenilikci bir yaklaşıma inandıklarını belirten Selcuk, bu doğrultuda da 2002'den bu yana calışanların, işverenlerin haklarında iyileşme sağlayan bircok onemli duzenlemeyi hayata gecirdiklerini ifade etti.
Selcuk, calışma hayatının dinamik bir surec olduğuna işaret ederek, "Bizim cocuklarımızı, geleceğimizi, genclerimizi bu dinamik surece hazırlamamız ve bu kadar hızlı donuşen bir surece uyum sağlamamız, ekonomimizin dayanıklılığını artırmamız ve calışanlarımızın hak ve hukukunu koruyarak calışma mevzuatımızı sosyal diyalog cercevesinde gozden gecirmemiz ve guncellememiz de gerekmekte." diye konuştu.
Calışma hayatına dair dijital donuşumu tamamlamanın sendikal orgutlenmenin de yaygınlaşmasına katkı sunacağını dile getiren Selcuk, sendikalılaşmayı katılımcı demokrasi anlayışı ve calışanların hakları bakımından cok onemsediklerini vurguladı.
Selcuk, 2020 yılı itibarıyla işci ve memur sandikalaşma oranının yuzde 22'ye yaklaştığını ifade ederek, 1 milyondan 1,9 milyon uyeye ulaşmış işci sendikacılığından, 1,3 milyondan 2,6 milyona ulaşmış memur sendikacılığından bahsettiklerini belirtti. Selcuk, "Bu da sendikal faaliyetlerin onunu ne kadar cok actığımızın net bir gostergesi, tam 2 kat artmış uye sayılarıyla." dedi.
Sosyal taraflarla, devamlı bir araya geldiklerini ve bu yıl Kamu Personeli Danışma Kurulunu tarihte ilk defa gundemli olarak topladıklarını vurgulayan Selcuk, bu sene başlattıkları calışma hayatı buluşmalarında da işci, işveren temsilcileriyle akademisyenler, kamu kurum ve kuruluşları ile diğer ilgili tum taraflarla istişare ettiklerini bildirdi.
Asgari ucret goruşmeleri
Asgari ucret goruşmelerinin de başladığını hatırlatan Selcuk, "Biz bakanlık olarak asgari ucrette de hakem rolu ustleniyoruz. Umuyoruz ki işci ve işveren temsilcilerimizin bu sene uzlaşısıyla sonuclanır. Bu sene 4 Aralık'ta başladı, aralık ayındaki son toplantıyla beraber de asgari ucret komisyon tarafından acıklanacak." diye konuştu.
Kamu istihdamında 2002 yılında 2,6 milyon olan kamu personel sayısının yuzde 60'a yakın bir artışla 4 milyonu aştığını belirten Selcuk, ozellikle salgın doneminde kamudaki insan kaynağının ne denli kritik bir rol oynadığına şahit olduklarını kaydetti.
Bu nedenle nitelikli personel istihdamına oncelik verdiklerini dile getiren Selcuk, 18 yılda hemşire sayısında yuzde 364, hakim ve savcı sayısında yuzde 132, tabip sayısında yuzde 174, oğretmen sayısında yuzde 69 gibi bir artış olduğunu soyledi.
"Bizim en buyuk değerimiz, en buyuk gucumuz insan kaynağımız ve bu anlayışla da biz istihdam dostu bir buyumeyi, nitelikli insan kaynağına dayalı bir kalkınmayı onceliyoruz." diyen Selcuk, her yıl ortalama 500 bin kişinin iş gucu piyasasına dahil olduğunu belirtti. Selcuk, şunları soyledi:
"2020 yılı Ağustos ayı itibarıyla iş gucumuz 31,7 milyon, istihdamımız 27,5 milyondu, bugun TUİK yeni değerlerini acıkladı. Fakat baktığımız zaman, mayıs ayında başlayan sigortalı sayısındaki artış trendiyle beraber, normalleşmenin başladığı haziran ayından itibaren sigortalı rakamlarımız artmaya başladı ve 2020 Eylul ayında hizmet akdine bağlı calışanlarımız Mayıs ayına kıyasla 1 milyon kişi artmış durumda. Dolayısıyla hızla toparlanıyoruz."
İŞKUR aracılığıyla ozel sektorde toplam 9,5 milyon kişiyi işe yerleştirmeye aracılık ettiklerini dile getiren Selcuk, bunların yarıdan fazlasını kadınların oluşturduğunu soyledi. Selcuk, Kovid salgınına rağmen de bu sene de 800 bin kişiyi işe yerleştirdiklerini dile getirerek, İŞKUR'da her sene artan bir işe yerleştirme durumu olduğunu ifade etti.
Kayıt dışı istihdamla da mucadele edildiğini, kayıtlı istihdamın teşvikine inandıklarını vurgulayan Selcuk, "Kayıt dışı istihdamda 1 puan gerileme bizim ekonomimize 4,3 milyar kazandırıyor. Sizin 'calışmıyor, iş yapmıyor, teftişe gondermiyorsunuz' dediğiniz mufettişlerle biz yuzde 52 olan kayıt dışı istihdamı 2020 Eylul ayı itibarıyla yuzde 32,2'ye duşurmuş durumdayız. 20 puan geriletmiş durumdayız. Yeter mi? Yetmez. Ama daha ilerleteceğiz ve kayıt dışı istihdamı daha da minimum sayılara indireceğiz." diye konuştu.
Turkiye'de işsizliği etkileyen unsurların bir kısmının konjonkturel, bir kısmının da yapısal olduğunu anlatan Selcuk, istihdamı korumak, işsizliği azaltmak anlamında bircok program başlattıklarını dile getirdi. Selcuk, şu anda 1,3 milyon Mesleki Yeterlilik Belgesi'ne sahip nitelikli iş gucu bulunduğunu, 2021 yılında bu sayıyı 1,5 milyona cıkaracaklarını bildirdi. Bakan Selcuk, "Mesleki Yeterlilik Belgesi'nin ucretlerini, bedellerini, 900 milyonu devlet olarak biz oduyoruz." dedi.
Aktif iş gucu programına aktardıkları kaynağın 11 milyar lirayı aştığını dile getiren Selcuk, işbaşı eğitim programlarına katılanların yuzde 75'inin hala istihdamda olmasının, programın istihdama destek konusundaki etkinliğini gosterdiğini belirtti.
Selcuk, iş kulupleri ve İŞKUR kampuslerinin sayısını 2 kat artırdıklarını ifade ederek, iş kuluplerinin 68 ilde, İŞKUR kampus birimlerinin 73 ilde bulunduğunu, 2021'de butun illerimizde bulunmasını hedeflediklerini anlattı.
2021 yılında İŞKUR aktif programlar kapsamında sektor odaklı işbaşı eğitim programlarını artıracaklarını, kadınlar, gencler, engelliler gibi ozel politika gerektiren grupları onceleyeceklerini dile getiren Selcuk, "Bu sene kişi başını 65 bin liraya cıkardığımız engelli hibe desteğimize de 100 milyona yakın kaynak aktarmıştık, bunu da e-devlete taşıyoruz ve bu sayede daha fazla engellimizin girişimciliğine destek olmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Gecici bir sure istihdam edilemeyen vatandaşlarımıza gelir desteği sağlamak icin uyguladıkları pasif iş gucu programlarına 2002'den bugune yaklaşık 82 milyar lira aktarıldığını belirten Selcuk, bu paranın yaklaşık yarısının aktarımının bu yıl gercekleştiğini bildirdi.
"İşsizlik Sigortası Fonu'nun amacı istihdamı korumak"
"İşsizlik Sigorta Fonu'nun amacı nedir? Niye oradan harcanıyor?" diye sorulduğunu belirten Selcuk, "İşsizlik Sigorta Fonu'nun amacı istihdamı korumak." dedi.
Devletin, işverenin ve işcinin ortak hedefinin istihdamı korumak olduğunu vurgulayan Selcuk, şunları soyledi:
"Bu bilincle de İşsizlik Sigorta Fonu, yuzde 2 işveren, yuzde 1 devlet, yuzde 1 de işci paylarından oluşuyor. Yani yuzde 50, yuzde 25, yuzde 25 katkıları var İşsizlik Sigorta Fonu'nun oluşmasında. Fon'a katkı sağlayan bu 3 yapı, işveren, işci ve devlet aynı zamanda fonun giderlerinin de kontrolunden sorumlu. Yani kaynağın etkin ve doğru yonetimini sağlamak, giderlerini kontrol etmekten de sorumlu. Yani bu fon, kamu haricinde, devlet haricinde işci ve işveren temsilcilerinden oluşuyor ve elbette ki Sayıştay tarafından denetleniyor. Dolayısıyla aktif ve pasif iş gucu programlarımızın kaynakları kanunda belirtildiği uzere İşsizlik Sigorta Fonu'ndan geliyor. Fon'un dağılımı bu şekilde, işveren primi, devlet primi, işci primi, diğer gelirler ve faiz gelirlerinden oluşan İşsizlik Sigorta Fonu'muzun tamamı, bu şekilde bir dağılımı var.
Diyorlar ki 'İşsizlik Fon'undan siz işverene veriyorsunuz' ama dağılımı soyleyeyim. Katkı payları yuzde 50, yuzde 25, yuzde 25. Ama bakıyoruz yuzde 25 veren işciye biz yuzde 66 kaynak aktarıyoruz. Devlet yuzde 25'inin yuzde 17'sini yine işciye veriyor."
Kovid-19 salgını surecinde en onem verdikleri konulardan birinin de iş sağlığı ve guvenliği olduğuna işaret eden Selcuk, bu konuda ciddi bir bilinclenme ve farkındalık oluşturmak gerektiğini soyledi.
Selcuk, iş sağlığı ve guvenliği kulturunu yaymak icin bircok calışma yaptıklarını ifade ederek, iş sağlığı ve guvenliği hizmeti alan iş yeri sayısının 7,5 kat arttığını, 100 binde olumlu iş kazası oranının da yarıya duştuğunu dile getirdi.
"Sosyal guvenlik kapsamı yuzde 99"
Selcuk, sosyal sigortacılık ve sağlık sigortacılığı alanında buyuk yol katedildiğini, sosyal guvenlik sisteminin kapsamının da 2002'de yuzde 70 iken yuzde 99'a ulaştığını kaydetti.
Hicbir hukumetin gercekleştiremediğini Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti hukumetlerinin gercekleştirdiğini belirten Selcuk, "Şu anda Turkiye'de aile sigortacılığı var." şeklinde konuştu.
Selcuk, uygulanması gereken ILO'nun sozleşmesinde yer alan butun sosyal risklere karşı sosyal koruma sağlayan aile sigortacılığı sisteminin, AK Parti hukumetleri tarafından işletildiğini vurguladı. Selcuk, "Arkadaşlar, guneş balcıkla sıvanmıyor. Turkiye bunu başardı, daha buyuk reformları da başaracak. Bu sadece siyasi kadroların değil butun olarak memurlarımızın, işcilerimizin, işverenlerimizin, esnaflarımızın, emekcilerimizin, kısaca hep birlikte Turkiye'mizin başarısı. Bırakın da bununla iftihar edelim." diye konuştu. Selcuk, sozlerine şoyle devam etti:
"Turkiye'nin sosyal guvenlik sistemine bakıyoruz. 1999'larda neydi Turkiye'nin guvenlik sistemi gelirlerinin giderlerini karşılama oranı yuzde 64, prim gelirlerinin emekli aylığını ve sağlık harcamalarını karşılama oranı yuzde 55'ti. Cok iyi yoneten SGK Başkanı sayesinde! Şu anda baktığımızda ise 2020 yılı yıl sonu tahmini kovid-19 salgınının butun prim otelemelerine rağmen, butun kaynak aktarımlarımıza rağmen, sosyal guvenlik sisteminin gelirlerinin giderlerini karşılama oranı yuzde 84, prim gelirlerinin emekli aylık ve sağlık harcamalarını karşılama oranı yuzde 66. Dolayısıyla biz butun bu Kovid-19 salgınıyla mucadelemize rağmen, hala mali ve yapısal acıdan uluslararası normlara gore surdurulebilir bir sistemdeyiz ve aktueryal dengemiz sağlam durumda."
(Surecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ertuğrul Subaşı