
AK Parti Yerel Yonetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ozhaseki, evlerinde saksıda yetiştirdikleri mandalinaları birlikte toplama talebi uzerine Ekrem-Zeynep Deveci ciftine misafir oldu.
Merkez Talas ilcesinde ikamet eden aileyi ziyaret eden Ozhaseki, Zeynep Deveci'nin davetini geri cevirmediğini soyledi.
Ailenin bu guzel muhabbetinin, dualarının ve iyi dileklerinin kendisi icin yeterli olduğunu belirten Ozhaseki, şunları soyledi:
"Belki de yoneticinin en buyuk mutluluğu, emek verdiği yerde insanların kendisini sevdiğini gormek. İnsanların ilgi duyduğunu gormek, dualarında olmak. Bunu birkac gunluk hastane surecinde de (koronavirus tedavisi) gordum. Allah razı olsun, binlerce insanın duası vardı. Guzel dilekleri vardı, temennileri vardı. Bunlardan dolayı da gercekten yıllarca emek verdiğim Kayseri'mize, bu guzel şehrin insanlarına hele ki emek vermişim, hele ki butun gencliğim, neredeyse butun omrum hizmetle gecti diye şukrettim, dualar ettim. Tabii bu hastalık sureci zor bir surec, kolay değil. Tum dunya hastalığı yeni tanımaya calışıyor. Bilim adamlarımız, doktorlarımız, sağlıkcılar bu işi daha iyi anlamaya calışıyorlar. Sonra da ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Bu surecte bir hafta kadar da hastanede kaldım. Haliyle tercihimiz Şehir Hastanesi."
Ozhaseki, koronavirus tedavisi icin hastanede kaldığı sure icerisinde yuzlerce doktor, binlerce sağlıkcının gece gunduz demeden insanlara nasıl hizmet ettiklerini gorduğunu anlattı.
Ozhaseki, bir gazetecinin, Kovid-19 hastalığını atlatmış biri olarak, hala bu hastalığa inanmayan ve aşı karşıtı kesimin bulunduğunu nasıl değerlendirdiği sorusuna, "Aşı karşıtlığı olur mu? İnsanlar neden boyle garipleşirler, niye boyle tuhaf bir fikir peşinde koşarlar, anlamakta gucluk cekiyorum." karşılığını verdi.
Bunun bir gercek olduğunu vurgulayan Ozhaseki, sozlerini şoyle surdurdu:
"Bana bir şey olmaz gibi geziyorsunuz, dirisiniz, sağlamsınız ama bir gun bakıyorsunuz ki boğaz yanmaya başlıyor, ağrılar başlıyor, oksuruk başlıyor, o zaman telaşa kapılıp koşuyorsunuz. Pozitifsiniz diyorlar. Sonra kendine has semptomları var, onlar sırayla başlıyor. Sırt ağrıları, baş ağrıları, oksuruk... Cok şukur ben ağır şekilde atlatanlardan değildim ama bunu cok ağır atlatanlar var. Şimdi neredeyse Kayseri'de 150-200 yoğun bakımda, bir kısmı entube olan vatandaşımız var. Entube hastaların vaziyeti gorulecek gibi değil. Entube olanlar dayanamadığı icin o acıya, boğazdan hortum ta ciğere kadar sallanıyor. Aklı başına geldiğinde onları cekip atmak istiyor, bundan dolayı da uyutuyorlar. Hicbir şeyden haberi yok vaziyette, doktorlar ciğerlerini beslemeye devam ediyor. Bunlar peki hasta insanlar mı, yaşlı insanlar mı, tansiyonu, veya şekeri olup da veya nefes darlığı olup da boyle bir sıkıntısı olan insanlar mı? Hayır. Hic alakası yok. Cok sağlam, sağlıklı insanlar. İşin garip tarafı kimde, nasıl bir hasar bırakacağını kimse bilmiyor."
Bu işin şakası olmadığına dikkat ceken Ozhaseki, "Ben maskeye cok uydum, riayet ettim, maskesiz hicbir yere de cıkmadım. Calışmalarımı da oyle yaptım ama aile icerisindeki bir yemekte oldu. Hep de zaten ailede bir şey olmaz deriz ya ama işin garip tarafı aile birbirine bulaştırıyor. Boyle bir sureci de yaşadık. Allah tum hastalarımıza şifa versin. Allah devletimize zeval vermesin. O doktorlarımızdan, hemşirelerimizden, butun sağlıkcılarımızdan Allah razı olsun, orada butun hastalarımıza gozleri gibi bakıyorlar." dedi.
Zeynep Deveci ise balkon ve mutfakta 3 yıldır torunları icin saksıda mandalina yetiştirdiğini ancak Kovid-19 nedeniyle onların gelip, meyvelerden yiyemediklerini soyledi.
Ozhaseki'yi cok sevdiğini belirten Deveci, "O, cocukluğumdan beri saygı duyduğum bir insandır. Ailemizden biri gibi geliyor. İnşallah geleceğin de lideridir." dedi.
Ozhaseki, kendisinin eve geleceğine inanmayan Deveci ailesinin Holanda'da yaşayan oğlu ile de telefonla konuştu.
Ozhaseki ve Ekrem-Zeynep Deveci cifti, saksıda yetiştirilen mandalinaları topladı.



