Fransa'nın Ankara Buyukelcisi Herve Magro, Turkiye'nin; sıra dışı, doğal ve cok zengin bir mirasa sahip olduğunu belirterek, "Bunların korunması onemli." dedi.
Fransa'nın Ankara Buyukelciliği, Paris Anlaşması'nın 5. yılı dolayısıyla "Biyoceşitlilik, İklim ve Cevre: Nasıl Seferber Oluruz?" konulu bir yuvarlak masa toplantısı duzenledi.

Toplantıda konuşan Fransa'nın Ankara Buyukelcisi Magro, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) aracılığıyla Turkiye'de iklim değişikliğine karşı ceşitli desteklerde bulunduklarını ifade etti.
Magro, ormanlarda tehlike altındaki turlerin korunması amacıyla faaliyet gosteren sivil toplum kuruluşlarına destek verdiklerini aktararak, "Biyoceşitlilik icin başka destekler de verdik. Bu ulke; sıra dışı, doğal ve cok zengin bir mirasa sahip. Bunların korunması onemli" dedi.
Biyoceşitlilik, iklim ve cevreye ilişkin hedeflerin yerine getirilmesinde kolektif calışmanın onemine vurgu yapan Magro, sozlerini şoyle surdurdu:
"Glasgow'da 2021'de duzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 26. Taraflar Konferansı (COP26) son derece onemli bir zirve olacak. Aslında COP21'den bu yana en onemli zirve olacak. Cunku bu zirvede onumuzdeki on yıllar icin iklim hedeflerinin daha da yukarıya cekilmesinin kabul edilmesi bekleniyor. Burada kalkınma modelimizin de donuşturulmesi soz konusu. Enerji gecişi Avrupa Birliği (AB) acısından da onumuzdeki donemlerde kabul edilecek bir suru onemli kararları gerektiriyor.
Bircok onemli aktorun cevre alanında yaptığı olağanustu calışmaların altını cizmemiz lazım. Bilim insanları, ceşitli bilimler arasında kopruler kurarak bu calışmaları daha da geliştiriyorlar. Sivil toplumun ve gencliğin buradaki rolu cok onemli."
"İklim, cevre ve biyoceşitlilikle ilgili bir an once harekete gecilmeli"
Fransa'nın cevre alanında Buyukelcisi Yann Wehrling ise cevrenin kotuleşmesinin sağlık sonucları olduğuna dikkati cekerek, son 30-40 yıl icerisinde bulaşıcı hastalıkların giderek artmasının buyuk ihtimalle cevrenin kotuye gitmesinden kaynaklandığını soyledi.
Wehrling, "Bilim insanları, BM'de ekim sonundaki bir raporda bunu bir kez daha teyit etti. Yani bulaşıcı hastalıkların ortaya cıkmasıyla, hayvandan insana gecen hastalıkların artmasıyla, ister iklim olsun ister biyoceşitlilik olsun, cevre koşullarının kotuye gitmesi arasında bir bağ kuruluyor." dedi.
İklim, cevre ve biyoceşitlilikle ilgili olarak bir an once harekete gecilmesi gerektiğini vurgulayan Wehrling, şunları kaydetti:
"Bir bakıma duvara dayanmış durumdayız. Onumuzdeki donemde mutlaka harekete gecmemiz lazım. Bilim insanları 'iş işten henuz gecmedi' diyorlar. Evet, henuz iş işten gecmedi, hala harekete gecebiliriz. Cunku iş işten gecmiş olsaydı o zaman herkes ipin ucunu bırakırdı ancak tam tersine, kolları sıvamanın zamanı ve onumuzdeki yıl hem iklim hem biyoceşitlilik icin cok onemli uluslararası randevularımız var."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Muhammet Emin Horuz