İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, "Kultur Bakanlığı, eskinden imparatorluk olmuş, muesses bir nizam kurarken arkasına cil cil kubbeler serpmiş bir milletin bugun nicin bunları yapamadığının da hesabını vermek zorunda olan bakanlıktır. Turk kulturunde bir savrulma varsa bunları da mukayese etmek mesuliyeti altında olan bir bakanlığa faize verdiğinizin 30'da 1'ini veriyorsunuz." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Meclis Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Kultur ve Turizm Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumların 2021 Yılı Butceleri uzerinde İYİ Parti milletvekilleri soz aldı.

Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, ulkenin tum kurumlarının şeffaf olmasını bir hak olarak gorduklerini soyledi. Turkiye'de hesap vermeyen kurumların olduğunu, bu durumun yabancı yatırımcıları tedirgin ettiğini ileri suren Kaplan, hukumetin milletin verdiği yetkiyi milletin lehine kullanmadığını ifade etti. Halkın buyuk coğunluğunun Cumhurbaşkanlığı Hukumet Sistemi'nden rahatsız olduğunu iddia eden Kaplan, şoyle konuştu:
"Dun vadedilen hicbir şey bugun hayata gecirilmedi, halk yoksulluğa ve vergi yukune mahkum edildi. Temel ihtiyac maddelerinin dahi ateş pahası olduğu bir donemde butceyi goruşuyoruz. Sistemin tek kişiye yuklediği erk sebebiyle denetim mekanizmasının tam olarak işletilmediğini sadece sizler mi gormuyorsunuz? Sizler bu durumdan rahatsız değil misiniz? Kurumsal denetimin tam anlamıyla yapılmadığı, denetimin yapıldığı alanlarda ise yargılama sureci duzgun işletilmeyen, millete hesap vermekten uzak, şaibe barındıran, yatırımcıyı korkutan, guven vermeyen bir butce uzerinde calışıyoruz. Hepimiz karar verirken gelecek nesillerimiz olan cocuklarımızı ve genclerimizi duşunmek zorundayız."
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Anayasa ve Sayıştay'ın işlevini yitirme noktasına geldiğini one surdu.
Anayasa Mahkemesinin gorevleri arasında yer alan konularda gereken denetimi yapamadığını savunan Subaşı, Anayasa Mahkemesi OHAL KHK'leri konusunda gerekli denetimi yapamadığı icin bircok kişinin gorevlerine donemediğini belirtti. Subaşı, "AK Parti'nin on adında yer alan adaletten en ufak kırıntı kaldıysa bu mağdurların sorununa bir cozum bulunur." dedi.
Anayasa Mahkemesi ve Sayıştayın, devleti denetleyen olmazsa olmaz kurumlar olduğunu dile getiren Subaşı, "Siz Anayasa'ya aykırı torba yasalarla devlet işleyişini cabuklaştırabileceğinizi zannediyorsunuz. Oysa Cumhurbaşkanlığı Hukumet Sistemi denilen sistemle bir kişiye umut bağlayarak, bir kişinin vizyonuyla Turkiye'yi sınırlayarak, katılıma ve ortak akla hic değer vermeden ulkeyi cokertme noktasına geldiğimizin farkında olmanız lazım." diye konuştu.
Turkiye'nin ihtiyacının, yaşanan sorunların altından kalkabilecek ortak akıl olduğunu vurgulayan Subaşı, "Bugun hukuk adına, Anayasa adına, 21. asrın ilk ceyreğinde hicbir şey yapamadınız, adaleti cokertmekle meşgulsunuz ve adalet coktuğu zaman devletin de cokeceğini hepimiz biliyoruz. Bunca sorunun altından kalkabilmek icin ortak akla, ortak tavra ihtiyac var. Bu da ancak demokratik bir parlamenter sistemle mumkundur." değerlendirmesinde bulundu.
"Yabancı uyruklu oğrencilere ne sebeple iki kat fazla burs veriliyor?"
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Cakırlar, Vakıflar Genel Mudurluğunun ekim ayında burs başvurusu işlemlerine başladığını anımsattı.
Ortaoğrenim oğrencilerine 75, yuksekoğrenim oğrencilerine 300, yabancı uyruklu yuksekoğrenim oğrencilerine ise 600 lira aylık burs ucreti verileceğine dikkati ceken Cakırlar, "Kendi devletimizin kurumu kendi vatandaşına verdiği burs ucretinin 2 katını ne sebeple yabancı uyruklu oğrencilere vermektedir? Burada maalesef kendi vatandaşımızın geri plana itildiği bir tablo ortaya cıkmaktadır. Biz demiyoruz ki yabancı uyruklu oğrenciler ulkemizde burs imkanlarından yararlanmasın. Verilen burs ucretlerinde bir değişim olacaksa bunun kimlik uzerinden yapılması değil de oğrencilerin başarı durumlarıyla orantılanması daha munasip olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Tarihi zenginliklerden kazanılacak paranın bakanlığı değil"
İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Kultur ve Turizm Bakanlığının, bir nihayet bakanlığı olarak butun bakanlıklara gozunun değmesi gerektiğini, butun bakanlıklardaki savrulmayı, dağılmayı mukayese etmesi gerektiğini soyledi.
Kultur'un sadece konuşma metinlerinde eski ihtişamlı donemlerin eserlerini anmak, eski medeniyetlerin mustesna zamanlarındaki hikmetli sozlerle konuşmayı zenginleştirmekten ibaret olmadığını ifade eden Ağıralioğlu, şoyle devam etti:
"Beş bin yıllık tarihi olan bir milletin, Cumhurbaşkanlığı Forsu'nda 16 tane devletin ismi olan bir milletin biriktirmiş olduğu butun o birikimin uzerinde sizin ne kadar soz sahibi olma hakkınızın da hesabını vermek zorunda olan bir bakanlıktır. Kultur deyince bunun icerisine sokamayacağınız ne var? Kultur Bakanlığı, sadece birtakım eserler etrafındaki restorasyonun, tarihi zenginliklerimizin, bu zenginlikler etrafında kazanacağımız paraların Bakanlığı değildir. Kultur Bakanlığı aslında eskiden imparatorluk olmuş, muesses bir nizam kurarken arkasına cil cil kubbeler serpmiş bir milletin bugun nicin bunları yapamadığının da hesabını vermek zorunda olan bakanlıktır. Dolayısıyla Turk kulturunde bir savrulma varsa bunları da mukayese etmek mesuliyeti altında olan bir bakanlığa faize verdiğinizin 30'da 1'ini veriyorsunuz. 6 milyarlık bir butceye 180 milyar faiz mukabelesinde bulunuyoruz."
"2020 Dunya Basın Ozgurluğu endekine gore 180 ulke arasında 154'uncuyuz"
Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Turkiye'nin dışarıdan bakıldığında guvenli bir ulke olarak gorulmediğini iddia etti. Yeni tip koronavurus salgını doneminde rakamların doğru yansıtılmaması nedeniyle turistlerin Turkiye'yi tercih etmediğini ileri suren Cesur, "Siz katarakt olan gozlerinizle goremiyorsunuz ama Avrupalı turistler de dunya ulkeleri de artık bize gelmek istemiyor. Cunku turistimizi Atlas ulkelerine kaptırdık. İnsanlar aldıkları bilgileri basınında doğrulanacak bir ulkeye gitmek istiyorlar. 2020 Dunya basın ozgurluğu endekine gore 180 ulke arasında 154'uncuyuz." diye konuştu.
İstanbul Milletvekili Abdul Ahat Andican ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "muktedir olmakla iktidar olmanın farklı şeyler olduğunu soylediğini, gercek iktidarın fikri iktidar olduğunu dile getirdiğini" ifade ederek şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı, 18 yıllık siyasi iktidarlarına rağmen fikri iktidar olamadıklarını soyluyor. Sayın Erdoğan'ın Turkiye icin bir medeniyet tasavvuru var, bu tasavvurun gercekleşmesinin onundeki en buyuk engel batı taklitcisi olarak yozlaşmış cumhuriyet nesilleri. Bunların yerine yine Sayın Erdoğan'ın kendi ifadesiyle tırnak icinde soyluyorum, dindar ve kindar nesiller geldiği zaman AKP'nin gercek iktidarı tamamlanmış olacaktır."
Kaynak: Anadolu Ajansı / İsmail Cimen