
Erciyes Universitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezinin (ERAGEM) yeni tip koronaviruse (Kovid-19) karşı geliştirdiği yerli aşı adayının faz-2 calışmalarına 15 Aralık'tan sonra başlanması ongoruluyor.
İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) Mudur Yardımcısı Ahmet İnal, AA muhabirine yaptığı acıklamada, yerli aşı adayları arasında yaygın uygulanmaya en yakın olan ve insan deneyleri surdurulen aşının faz-1 kapsamındaki ilk dozunun 44 gonulluye kasım ayı başında yapıldığını, onemli bir yan etkiye rastlanmayan bu dozdan sonra ikinci dozun da 26 Kasım'dan bu yana gonullulere uygulandığını soyledi.
Faz-1'in değerlendirilmesinin ardından 15 Aralık'tan sonra faz-2'ye başlamayı planladıklarını belirten İnal, şunları kaydetti:
"İlk grupta 44 kişide denedik, aşı cok guvenli cıktı. Halen 2. doz aşılara devam ediyoruz. Klinik olarak dunya capında calışıyoruz. Aşının tum verilerine baktık, yerli aşımız cok guvenli. O, bizim icin cok buyuk bir umit kaynağı oldu. Dolayısıyla, 'Biz artık faz-2'ye gecebiliriz' diye karar verdik. Faz-2 aşamasında yaklaşık 200 gonullu almayı duşunuyoruz ama bu 250 de olabilir. Tamamen bize bağlı. Hızlı bir şekilde faz-3'e gecelim cunku bir an once kullanıma girmesi lazım. Pandemi şu anda cok sıkıntılı gercekleşiyor. Bir an once yerli aşımızın devreye girmesi lazım cunku 82 milyon nufusumuz var. Yaklaşık yılda 2 doz yapıldığını duşunursek 164 milyon, bir defalık uygulamada bunu goreceğiz. Aşının koruma etkisinin de 6-8 ay olduğunu duşunursek, belki daha fazla olacak, onu bilemiyoruz ama şu an uzun donem ne kadar koruyacağını bilmiyoruz. 6-8 ay koruyacağını duşunursek, 328 milyon yıllık doz ihtiyacımız var."
"Bizim aşımız şu anda en guvenli aşı"
İnal, mutlaka yerli aşıya ihtiyacları olduğunu vurgulayarak, sozlerini şoyle surdurdu:
"Cin mesela, 600 milyon doz uretecek, kendi ulkesi de var. Turkiye'ye vereceği 50 milyon doz. Dolayısıyla geriye sizin mutlaka kendi yerli aşınızı tamamlamanız lazım. Başka olmaz bu iş. Paranız da olsa bu aşıyı alamazsınız. Cunku olmayan bir şeyi alamazsınız. Aşı daha kıymetli bir hale geldi. O yuzden bizim aşımız şu anda en guvenli aşı diyebilirim. Bu aşı yerli, yapanlar yerli, dışarıdan bir mudahale yok. Tamamen kendi imkanlarımızla universitede devletin kurduğu laboratuvarda geliştirildi. İKUM olarak cok iyi bir klinik sistemimiz var. Aldığımız veriler cok olumlu. Vatandaşlarımız bu aşıya guvenebilir. İnsanlarda şu var, 'Dışarıdan geldiği zaman acaba icerisine yabancı madde konabiliyor mu, genetiğimizle mi oynayacaklar.' Bunlar hakikaten utopik şeyler. Yani boyle imkan yok ama en azından kendi aşımızda bunun olmadığını bilsinler."
Aşı icin gelecek yıl nisan ayını ongorduklerini dile getiren İnal, faz-2'yi hızlı bitirmeleri durumunda bu tarihi daha da one alabileceklerini ifade etti.
"Bu aşı mazlumlara gidecek"
Toplumda aşı karşıtı buyuk bir grup olduğuna dikkati ceken İnal, şoyle devam etti:
"Bunlar, 'Hicbir şekilde aşı olmayacağım' diyor. Bunun icinde doktorlar bile var. Ben şaşıyorum gercekten. Aşıyla ilgisi olmayan herkes şu anda konuşuyor, televizyonlarda goruyorum. 'Nasıl boyle bir karşıtlık olur' diye şaşırıyorum. Yani toplumun bir şekilde aşılanması lazım cunku bu salgının başka kurtuluşu yok. Şu anda bizim tek umidimiz aşı ve bu aşının da kitlesel olarak yapılması lazım. Siz bir grubu aşıladınız, bir grup aşılanmadı, hicbir anlamı yok o zaman aşının. Global aşılanma diyoruz biz buna. Tum dunyanın aşılanması lazım. En buyuk sorun o olacak. Şu an gorunen o. Afrika'ya aşı verilmeyecek. Buyuk ulkeler kendilerine alacak aşıları. Bir grup aşılanmayacak. O zaman bu salgını yenemezsiniz. Cumhurbaşkanımız, 'Bu aşıyı tum dunyaya vereceğiz' dediği zaman biz daha cok calışıyoruz. Bu aşı mazlumlara gidecek. İnsanlara ulaşacak bu aşı. O mazlumların aşı olması lazım ki o zaman dunyaya da faydamız olacak."
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ramazan Kaya