
Anzer Balı uretiminde kucukbaş tehdidi
Dunyaca unlu Anzer balı uretimi Rize'nin İkizdere ilcesinde ismini aldığı Anzer Yaylası'nda yapılan kucukbaş hayvancılık nedeniyle tehlike altında bulunuyor
Anzer Ballıkoy Muhtarı Remzi Guze:
"Yaylada kucuk baş hayvancılığın devam etmesi halinde arıların bal yaptığı 40'ı endemik 300'e yakın cicekten oluşan zengin Anzer Yaylası florası bozulacak"
RİZE - Dunyaca unlu Anzer balı uretimi Rize'nin İkizdere ilcesinde ismini aldığı Anzer Yaylası'nda gercekleşen kucukbaş hayvancılık nedeniyle tehlike altında bulunuyor.
Konuyla ilgili acıklama yapan Anzer Ballıkoy Muhtarı Remzi Guzel, "Her yıl alınıp uygulanmayan Rize İl Valilik ve Mera Komisyonu'nun almış olduğu otlatma planı kararlarının bu yıl da uygulanmaması nedeniyle yine sıkıntı yaşamak zorunda kaldık" dedi.
Rize'nin İkizdere ilcesine bağlı Anzer Yaylası'nda 2300-3000 rakım arasında uretilen ve pek cok hastalığa iyi geldiği icin alıcısı bir yıl onceden sıraya giren Anzer balı uretimi, yaylada yapılan kucuk baş hayvancılık nedeniyle tehdit altında. Bu yıl yaklaşık 200 arıcının 3 bin kovan yerleştirdiği Anzer Yaylası'nda kucuk baş hayvancılığa kısıtlama gelmemesi halinde rekoltenin her yıl daha da duşeceği dile getiriliyor. Anzer Ballıkoy Muhtarı Remzi Guzel, yaylalarında kucuk baş hayvancılığın devam etmesi halinde 40'ı endemik 300'e yakın cicekten oluşan zengin Anzer Yaylası florasının bozulacağını ifade etti.
"Rize'nin caydan sonraki en buyuk marka değeri Anzer Balı"
Anzer Balı'nın caydan sonra Rize'nin en buyuk marka değeri olduğunu ve korunması icin Anzer Yaylası'nın da korunması gerektiğini dile getiren Anzer Ballıkoy Muhtarı Remzi Guzel "Muhtarlığımın ikinci donemi olarak gorev yapmaktayım. Goreve geldiğimiz gunden itibaren heyetimle uc tane ilkeye bağlı kaldık. 1 Anzer koyumuzu korumak, 2 Anzer koyumuzu kollamak, 3 Anzer koyumuzu en verimli şekilde kullanmak. Anzer'de yetişen bin bir ciceklerden ve endemik turlerden oluşan Anzer Balımız Rize'nin caydan sonraki en onemli marka değeridir. Bu onemli değere hep beraber sahip cıkmak zorundayız" diye konuştu.
Anzer Ballıkoy Muhtarı Remzi Guzel, Anzer Balı'nın kucukbaş hayvan tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, kucukbaş hayvanların Anzer'deki bitki turlerine zarar verdiğini ancak bunun onune bir turlu gecilemediğini dile getirdi. Muhtar Guzel "Coğu zaman dile getirdiğim gibi Anzer Balı'nın kalitesini ve uretimini oluşturan bitki ve endemik turlerimiz maalesef hala kucukbaş hayvan tehdidiyle karşı karşıyadır. Biz hayvancılığa karşı değiliz. Koyunculuk her yerde olur ama Anzer Balı sadece Anzer'de olur. Koyume gelen 2000 kucukbaş hayvan sekiz bin tırnaklı ayak yapar bu da zamansız ve aşırı otlatmadan dolayı meralarımızdaki flora ve endemik ciceklerimize zarar veriyor. Her yıl alınıp uygulanmayan Rize İl Valilik ve Mera Komisyonu'nun almış olduğu otlatma planı kararlarının bu yıl da uygulanmaması nedeniyle yine mucadele etmek zorunda kaldık. Otlatma planının resmi makamlarca uygulanmasını Anzer Balı ureticilerimiz ve Muhtarlığımız adına istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Meralar ve yaylaların korunma onlemleri alınmazsa yarın icin cok gec olacaktır"
Meraların korunması icin muhtar ve ihtiyar heyetlerinin yeterli olmadığını sozlerine ekleyen Guzel "Devrim niteliğinde olan 25.02.1998 tarihli 4342 sayılı Mera Kanunu, mera ve yaylak alanlar amacına uygun kullanılmadığı icin, meralar hızlı bir şekilde talan ve tahrip edilmektedir. Muhtarlar ve İhtiyar Heyetleri artık yeterli olamamaktadır. Biz her ne kadar Mera Kanunun uygulanması tarafı olsak bile vatandaş kendi bildiğini okumaya devam ediyor. Sonra o yapıyor ben niye yapmıyorum diye ilgili mercilere iletince, kanun herkese eşit olmalı diyerek savunmaya gecmektedir. Meralar ve yaylaların korunma onlemleri alınmazsa yarın icin cok gec olacaktır. Zaten artık kanayan yara haline gelen kacak yapılaşmaya devlet eliyle duzenleme getirilmesi gerek. Kararlı bir şekilde bu sorunlara el atılmazsa cocuklarımıza bırakacağımız bir doğa mirası kalmayacaktır. Muhtar ve Koy Heyeti olarak Kaymakamlık Makamı ve Jandarma Kolluk Kuvvetleri ile gerekli resmi işlemleri yaparken, ust irade kalıcı cozum bulup bizleri rahatlatması gerekiyor. Bizler koylumuzle karşı karşıya kalıyoruz. Devletimiz hayvancılığın olabileceği alanlar olan yaylalara barınabilecekleri tek bir proje oluşturmalıdır. O insanlar da mağdur edilmemelidir. Yaylalar misafir ağırlamak icin değildir. koy icinde tapulu evlik yeri olmayan insanların yer edinmek icin kacak evler yaptıkları, evlerin etrafını citlerle ve duvarlarla ordukleri, hayvanların geciş yollarını kapatıp meraları işgal edebilecekleri bir alan değildir" şeklinde konuştu.



