Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Akif Bozkurt, tum dunyayı ve toplumları etkisi altına alan korona virusu ortadan kaldırmak icin geliştirilen aşıya karşı olmanın doğru olmadığını soyledi. Bozkurt, "Aşı yaptırarak kendimizin dışında topluma, kronik hastalara ve kanser hastalarına karşı vatandaşlık gorevimizi de yerine getirmiş olacağız" dedi.
Son gunlerde Turkiye'de korona virus vaka sayılarının artışa gecmesi (Covid-19) toplumda endişeleri artırırken, dunya genelinde viruse karşı geliştirilen aşıların uygulanmasına da başlandı. Turkiye'nin Cin'den aldığı aşılar da bu ay icinde gelecek, ancak bazı kesimler aşıya karşı mesafeli. Uzmanlar ise aşının mutlaka yaptırılması gerektiğini belirtiyor.

VM Medical Park Mersin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Akif Bozkurt da yaptığı acıklamayla virus, aşı ve tedavi yontemleriyle ilgili akıllarda soru işareti bırakan konulara acıklık getirdi.
"İLACLAR HEKİM KONTROLU DIŞINDA BIRAKILMAMALI"
Bu sıralar en sık karşılaşılan ve herkesin kafasını kurcalayan konunun, korona virusle ilgili ilacları kullanıp kullanmamak olduğunu belirten Uz. Dr. Bozkurt, "Mevcut durumda elimizde olan favipiravir denilen, korona viruse etkisi olduğu kanıtlanmış tedavilerin dışında pandeminin ilk zamanlarında kullanılan hidroksiklorokim adlı tedavi de bulunmaktadır. Ancak son zamanlarda hidroksiklorokimden hekimler olarak uzaklaşmış durumdayız. Tek etkili secenek favipiravir olduğu gozukmekte. Bunun dışında yeni gelen tedaviler mevcut, fakat bunlar hap şeklinde değil damardan tedavi şeklinde uygulanabilecek remdesivir adlı molekuler ilactır. Fakat remdesivirin evde uygulanma şansı olmadığı icin karantinada olan hastalarımıza sadece favipiravir tedavisi uygulayabiliyoruz. Hastalardan aldığımız genel sorulardan biri de 24 saat icinde 16 tane olmak uzere bir gun icinde yuksek doz ilac kullanımı uzerine, 'bunların vucudumuza herhangi bir yan etkisi olur mu' şeklindedir. Acıkcası her ilacta olduğu kadar favipiravirin de yan etkileri olabiliyor, ancak biz hekimler olarak kar ve zarar oranına bakmak durumundayız. Favipiravirin korona virus hastalarında zaturreye donme oranlarında ciddi duşuşler yaptığını gorduğumuz icin yan etkileri olsa dahi hekim kontrolleri cercevesinde takip edilip hastanın gerekli tedavisini tamamlayabiliyor ve ilacın hekim kontrolu dışında bırakılmasını tavsiye etmiyoruz" diye konuştu.
"İLACLAR MUHAKKAK DUZENLİ ŞEKİLDE KULLANILMALI"
Bircok hastadan bu ilacların kalp krizine yol actığına dair soylemler duyduklarını dile getiren Bozkurt, "Fakat bunların hicbir bilimsel dayanağının olmadığını, toplumda kargaşaya yol acması icin cıkarılmış dedikoduların otesine gidemeyecek soylemler olduğunu belirtmek isterim. Hastalarımıza, hekiminizin onerdiği ve filyasyon ekibinin evlere bıraktığı ilacları muhakkak duzenli şekilde kullanmasını tavsiye ediyorum. Tedavinin diğer bir ilacı ise halk arasında kan sulandırıcı diye nitelendirdiğimiz duşuk molekuler ağırlıklı heparinler, aspirin gibi ilaclar. Bunlar da uygun veya ihtiyacı olan hastalarda kullanmamız gereken ilaclar ve hekim uygun gorduyse bu ilaclara da tedavi suresince kullanılıp devam edilmelidir" ifadelerini kullandı.
"AŞILAMALAR BAŞLADIKTAN SONRA BU HASTALIĞIN HIZININ GOZLE GORULUR ORANDA AZALACAĞINI BEKLİYORUZ"
İnsanlarda, korona viruse karşı geliştirilen aşılara yonelik de bazı cekinceler ve kafalarında soru işaretleri olduğuna dikkat ceken Bozkurt, "Halk arasında Cin aşısı denilen inaktif korona virus aşısının aralık ayı icerisinde ulkemize girişi bekleniyor ve ilk olarak riskli hasta grupları ile sağlık calışanlarına uygulanması yapılacaktır. Bu sevindirici bir haber, cunku şu an pandeminin en alevli bolumundeyiz; hicbir devletin sağlık koşulları, sağlık imkanları bir pandemide bu kadar sık yayılan ve şiddetli hastalık oluşturan bir viruse karşı gucu yetmez. Nitekim gecmiş donemlerde de spor salonlarının, futbol sahalarının, fuar alanlarının hastanelere donuşturulduğunu buna rağmen bircok hastanın tedaviye ve sağlık hizmetlerine ulaşamadığını gorduk. Pratik olarak boyle bir şey mumkun değil, ancak bu hastalığı kontrol altına alabilmemizin tek yolu izolasyon, bunu sağlamanın da gunluk yaşantının devam ettirilebilmesi icin zor olduğunu gorduk. Şu surecte sadece kısıtlamalarla pandemi yonetimi yapılamayacağı icin hepimizin gozu kulağı aşı haberlerindeydi. Nitekim dunya genelinde aşıların, ortaya cıktığı vucutta immunite sağladığına ve başarılı olduğuna dair haberler almaktayız. Ulkemize de gelecek olan inaktif olan aşı bakanımız tarafından duyuruldu. Aşılamalar başladıktan sonra biz hekimler olarak bu hastalığın hızının gozle gorulur oranda azalacağını beklemekteyiz. Bir enfeksiyon hastalıkları hekimi olarak aşıların toplum bağışıklığının artması ve hastalıkların kontrolunde ne kadar onemli bir yere sahip olduğunu cok iyi bilmekteyiz. Gecmişe bakıldığı zaman o donem salgın oluşturmuş cicek hastalığının aşısının ne kadar işe yaradığını ve hastalığı bitirdiğini gormekteyiz. Bunun yanında cocuk felci virusune karşı geliştirilen polio aşısının da bu hastalığın onune gecmekte ustlendiği rolu unutmamalıyız" şeklinde konuştu.
"ANCAK AŞILAMAYLA ONUNE GECEBİLİR VE DURDURABİLİRİZ"
"Riskli gruplar oncelikli olmak uzere toplumun buyuk bir kısmını aşıladığımız zaman normal gunluk hayatımıza donmuş olacağız" diyen Bozkurt, aşıyı yaptırmanın onemini vurguladı. İlaclarda olduğu gibi aşı hakkında da bazı soylemler ortaya cıktığına, bilimsel dayanağı olmayan yan etkilerinin olduğunu yonunde goruşler dile getirildiğine işaret eden Bozkurt, şunları soyledi:
"Kimi cevrelerden 'biz bu aşıyı yaptırmayacağız', 'bu aşıyı yaptırmamak benim en doğal hakkım' şeklinde beyanatlar duyuyoruz. Fakat biz normal bir surecten bahsetmiyoruz, tum dunyayı etkisi altına almış, toplumları, ekonomileri, gunluk hayatları etkileyen bir hastalık ve bu hastalığı ancak ve ancak aşılama ile onune gecebilir ve durdurabiliriz. Bu aşılanma surecinin butun toplumu ve dunyayı ilgilendirdiği icin zorunlu kılınması ihtimaller kapsamındadır. Bu aşıların isteğe bağlı veya yaptırılmamasına karşı bazı ulkeler yaptırım uygulamaktadır. Orneğin bazı hava yollarının ucuşlar sırasında aşı belgesi talep edeceği gibi haberler duymaktayız hatta ve hatta bazı ozel durumlar icin bu aşıların yapılıp vucutta antikor oluşturduğunu belgeleyecek tetkikler istenebilir. Bu konuda hekim olarak covid aşısı ile alakalı muhakkak yapılmasını savunmakla beraber kendimizin dışında topluma, kronik hastalara ve kanser hastalarına karşı bir nevi vatandaşlık gorevimizi de yerine getirmiş olacağız."
Hastalardan bir takım baş ağrısı, gribal semptomlar, vucut ağrısı, burun akıntısı gibi durumlarda 'acaba korona mı oldum yoksa grip mi' şeklinde soralar da geldiğini kaydeden Bozkurt, "Bunu pratikte tespit edip ayırmak cok kolay değil, ancak bir hekimin detaylı muayenesi ve yapılacak ekstra tetkikler sonrasında kesin bir şekilde anlaşılabilir. Bu yuzden herhangi bir belirti gorulduğu takdirde hekimlere danışıp detaylı tedavi olmadan karar vermeyin" dedi.
(İHA)
Kaynak: İhlas Haber Ajansı