ABD'nin en ust duzey istihbarat yetkilisi Ulusal İstihbarat Direktoru John Ratcliffe, Cin'in İkinci Dunya Savaşı'ndan bu yana "demokrasi ve ozgurluğe en buyuk tehdit olduğunu" soyledi.
Wall Street Journal gazetesinde bir makale kaleme alan Ratcliffe, Cin'in ABD'nin sırlarını calarak ve piyasada ABD'li şirketlerin yerini alarak buyuduğunu belirttti.

Trump yonetimi, Cin urunlerine gumruk vergileri koyarak Cin'i fikri mulkiyet hırsızlığıyla suclayarak Pekin'e karşı sert bir tutum takınmıştı.
Ratcliffe ayrıca Pekin'in Cin ile bir surtuşmeye hazırlandığıı ve "ekonomik, askeri ve teknolojik acılardan dunyaya hukmetmeye niyetli olduğunu" belirtti.
Daha once Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve FBI Başkanı Christopher Wray de benzer acıklamalar yapmıştı.
Ulusal İstihbarat Direktoru Ratfcliffe Cin'in ABD istihbarat faaliyetlerinin başlıca odağı olma ozelliğini Rusya ve terorle mucadeleden aldığını belirtti.
Ratcliffe Cin'in "cal, taklit et ve yerini al" diye tanımladığı bir tur ekonomik casusluğa giriştiğini soyledi ve Cinli bir ruzgar turbini şirketinin ABD'de, Amerikalı bir rakibinden calmaktan suclu bulunmasını ve daha sonra bu urunu dunya capında satarken, Amerikalı şirketin muşteri kaybedip, işci cıkartmasını ornek gosterdi.
Ratfcliffe her yıl 500 milyar dolar tutarında fikri mulkiyetin calındığını savundu.
Son donemde FBI sık sık araştırmaları caldıkları gerekcesiyle, Cin vatandaşlarını tutukluyor. Cin'in ayrıca, Harvard Universitesi Kimya Fakultesi'nin dekanına ayda 50 bin dolar odediği ortaya cıkartılmış ve tutuklanmıştı.
Ratcliffe ayrıca, Cinli istihbarat servislerini Huawei gibi teknoloji şirketleri aracılığıyla teknolojik zayıflıklar oluşturmaya calışmakla sucladı ve Cin teknolojisi kullanan muttefik ulkelerle Amerikan istihbaratının paylaşılmayacağını belirtti.




Ratcliffe ABD'nin elde ettiği istiharata gore Cin'in "biyolojik olarak artırılmış kabiliyetlere sahip" askerler geliştirmek icin askerleri uzerinde testler yaptığnı da soyledi.
ABD'li yetkili, Cin'in buyuk şirketlerdeki sendikaları, yerel politikacılara Cin'e karşı daha yumuşak bir tutum takınma, aksi takdirde sendika uyelerinin oylarını kaybedeceklerini soylemeye teşvik ederek, ABD Kongresi uyeleri ve danışmanları uzerinde "buyuk bir nufuz kampanyası yuruttuğunu" de ifade etti.
Ratcliffe, Cin'in Kongre uyelerini Rusya'ya kıyasla altı, İran'a kıyasla da 12 kez daha sıklıkla hedef aldığını vurguladı.