
Fecr Suresi, Mekke doneminde inmiştir. 30 Âyettir. Sûre, adını birinci Âyetteki "el-Fecr"kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir. Peki Fecr Suresi Arapca Okunuşu Ve Anlamı! Fecr Suresi Turkce Oku Dinle Ve Turkce Meali, Faziletleri nelerdir? İşte detaylar...
[h=3]FECR SURESİ ARAPCA OKUNUŞU VE ANLAMI[/h]Vel fecri.Ve leyalin 'aşrin.Veşşef'ı velvetri.Velleyli iza yesri.Hel fiy zalike kasemun liziy hıcrin.Elem tere keyfe fe'ale rabbuke bi'adin.İreme zatil'ımadi.Elletiy lem yuhlak misluha fiylbiladi.Ve semudelleziyne cabussahre bilvadi.Ve fir'avne ziyl'evtadi.Elleziyne tağav fiylbiladi.Feekseru fiyhelfesade.Fesabbe 'aleyhim rabbuke sevta 'azabin.İnne rabbeke lebil mirsadiFemmel'insanu iza mebtelahu rabbuhu feekremehu ve na'amehu feyekulu rabbiy ekremeni.Ve emma iza mebtelahu fekadere 'aleyhi rizkahu feyekulu rabbiy ehaneni.Kella bel la tukrimunelyetiyme.Ve la tehaddune 'ala ta'amilmiskiyni.Ve te'kulunetturase eklen lemmen.Ve tuhıbbunelmale hubben cemmen.Kella iza dukketil'ardu dekken dekken.Ve cae rabbuke velmeleku saffen saffen.Ve ciy'e yevmeizin bicehenneme yevmeizin yetezekkerul'insanu ve enna lehuzzikra.Yekulu ya leyteniy kaddemtu lihayatiy.Feyevmeizin la yu'azzibu 'azabehu ehadun.Ve la yusiku ve sakahu ehadun.Ya eyyetuhennefsulmutmeinnetu.İrci'ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten.Fedhuliy fiy 'ıbadiy.Vedhuliy cennetiy.


2) On geceye andolsun,
3) Cifte ve teke andolsun,
4) Gecip giden geceye andolsun (ki, muşrikler azaba uğrayacaklardır).
5) Şuphesiz bunlarda, akıl sahibi bir kimse icin uzerine yemin edilmeye değer bir ozellik vardır.
6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd'un kavmi) Ad'e, şehirler icinde benzeri kurulmamış olan, sutunlarla dolu İrem'e, vadide kayaları oyan (Salih'in kavmi) Semûd'a, kazıklar sahibi Firavun'a ne yaptığını gormedin mi?
11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek cok bozgunculuk cıkaran kimselerdi.
13) Bu yuzden Rabbin onların uzerine azap kamcısı yağdırdı.
14) Şuphesiz Rabbin, gozetlemededir.
15) İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, "Rabbim bana ikram etti" der.
16) Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, "Rabbim beni aşağıladı" der.
17) Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.
18) Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
19) Haram helÂl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz.
20) Malı da pek cok seviyorsunuz.
21) Hayır, yeryuzu (kıyamet sarsıntısıyla) parca parca olup dağıldığı zaman,
22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gun cehennem getirildiği zaman, işte o gun insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
24) "Keşke bu hayatım icin onceden bir şey yapsaydım" der.
25) Artık o gun, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
26) Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
27) (Allah şoyle der

28) "Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine don!"
29) "(İyi) kullarımın arasına gir."
30) "Cennetime gir."

"Sabah aydınlığı" diye cevirdiğimiz fecr kelimesi masdar olarak "tan yerinin ağarması", isim olarak "sabah aydınlığı, şafak vakti, tan yerinin ağarma zamanı" gibi anlamlara gelmektedir. Tan yerinin ağarma zamanı ortalığın aydınlanmaya, canlıların da uyanmaya başlaması, bir ceşit yeniden dirilmeye benzediği icin yuce Allah sabah aydınlığına yemin ederek aşağıda anlatılacak konulara dikkat cekmiştir (RÂzî, XXXI, 161; ayrıca krş. Tekvîr 81/18). 2. Âyette gecen on gecenin, hac ayı olan zilhiccenin ilk on gecesi, hicrî yılın birinci ayı olan muharremin ilk on gecesi, ramazanın ilk veya son on gecesi olduğu yonunde değişik rivayetler vardır. Ancak birinci mÂna tercihe daha uygundur. Cunku bu sûre Mekke'de indiğine, ayrıca ramazan orucu da Medine'de farz kılındığına gore ikinci ve ucuncu şıklardaki gunler sûrenin indiği donemde ozel bir onem taşımıyordu. Zilhiccenin ilk on gunu ise sûrenin inmesinden once de Araplar'da kutsal sayılıyordu. 3. Âyette gecen "cift ve tek"ten neyin kastedildiği konusunda da farklı yorumlar bulunmakla birlikte, cift olanıyla, tek olanıyla butun varlıklar uzerine yemin edildiğini soylemek en uygun olanıdır. Cunku varlık yokluğa gore bizÂtihî bir değerdir. Nitekim İslÂm duşunce tarihinde varlık hayır, yokluk şer kabul edilmiştir. Ayrıca burada belli varlıklardan ziyade bu kavramlara (tek ve cift) dikkat cekildiği; mutlak tek olan Allah'ın dışında "tek"in bulunmadığına, tek gozuken yaratılmış varlıkların, ortak ozellikleri goz onune alındığında cift ve benzer olduklarının duşunulmesi yonunde yol gosterildiği de soylenebilir (bilgi icin bk. ŞevkÂnî, V, 506; Ateş, X, 457). 4. Âyette zikredilen "gecip gitmekte olan gece"nin, "Muzdelife gecesi" veya "bayram gecesi" olduğu soylenmiştir (bk. Elmalılı, VIII, 5797). Ancak ifadenin mutlaklığını ve başka pek cok Âyette bircok kozmik varlık ve olaylara, belirleme yapılmaksızın yemin edildiğini dikkate alarak bunu da butun geceler olarak anlamak daha uygun olur.
Âyetteki "Duşunen kimse icin bunlar yemine konu olacak kadar onemli değil midir?" cumlesinin başında aslında soru edatı bulunmakla birlikte bunun, kesinlik edatı olan "kad" anlamıyla kullanıldığı konusunda goruş birliği vardır. Bu ifade tarzı, yukarıda kendilerine yemin edilen varlıkların cok onemli varlıklar olduğunu gosterir. Uygun olan her turlu takdire acık olsun diye yeminlerin cevabı yani ne maksatla yemin edildiği belirtilmemiştir. Mufessirlere gore Allah TeÂl bu dort Âyette kendi katında onemli olan varlıklara yemin ederek oldukten sonra dirilme, kıyamet, hesap, ceza ve mukÂfatın gercekleşeceğini vurgulamıştır; yahut yeminin cevabı "Cunku rabbin her şeyi yakından izlemektedir" meÂlindeki 14. Âyettir. Bu da şoyle yorumlanmıştır: Yukarıda sayılanlara yemin olsun ki rabbin her şeyi yakından izlemektedir; hicbir şey O'nun bilgisi dışında değildir; O, butun yapıp ettiklerinizi bilmektedir ve karşılığını ceza veya odul olarak verecektir" (ŞevkÂnî, V, 507).
"Akıl" mÂnasında kullanılan hıcr kelimesinin kok anlamı "engellemek"tir, akıl kavramının sozluk anlamı da aynıdır. Akıl, insanı yanlış bilgi ve duşunceden, kotu davranışlardan alıkoyma yeteneğine sahip olduğu icin ona bu isim verilmiştir. Buna gore Âyet, genel olarak ilÂhî bildirimlerin, ozellikle de bu Âyetlerde uzerlerine yemin edilen doğal varlık ve olayların anlam ve değerini, Allah'ın neden bu varlıklar uzerine yemin ettiğini, insanın ancak aklını doğru kullanarak anlayabileceğini ifade etmektedir.

Ceşitli kaynaklarda Fecr Suresinin bela, musibet ve kazadan korunmak icin okunması gerektiğine işaret edilir.
Fecr Suresi aynı zamanda, gaddar yoneticilerin gazabından korunmak icin de okunabilir.
Peygamber Efendimiz, Fecr Suresini Ramazan, Zilhicce ve Muharrem aylarının ilk 10 gununde okuyanların gunahlarının affedileceğini haber vermiştir.
İslam alimleri, Fecr Suresini sıklıkla okuyan kişilerin kıyamet gununde emniyet icerisinde ve huzurlu bir hal uzere olacaklarını belirtmiştir. Ayrıca Peygamber Efendimiz de bir hadisinde, kıyamet gununun kendisine nur olmasını isteyenlerin sıklıkla Fecr Suresi okuması gerektiğini ifade etmiştir.

Mushaftaki sıralamada seksen dokuzuncu, iniş sırasına gore onuncu sûredir. Leyl sûresinden sonra, Duh sûresinden once Mekke'de inmiştir.
Fecr Suresinin Adının Anlamı
Fecr sûresi Mekke'de nÂzil olmuştur. 30 Âyettir. İsmini, birinci Âyette gecen ve "tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı" mÂnasına gelen ?????????? (fecr) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine gore 89, iniş sırasına gore 10. sûredir. Fecr (yahut fecir) sozluk anlamı yarmak demektir. Araplar yerden suyun toprağı yararak cıkıp akmasına inficÂr derler. Sabah aydınlığına, şafak sokmesine ve tan yerinin ağarmasına da fÂil manasında masdar olarak fecr derler ki, geceyi ve karanlığı aydınlığı ortaya cıkardığından dolayı ona bu ad verilmiştir.
Fecr Suresinin Konusu
Bir taraftan CenÂb-ı Hakk'ın sonsuz kudretini, nihÂyetsiz ilim ve hikmetini gosteren varlık ve hadiselere yemin edilerek, bir taraftan da helak edilmiş onceki toplumlardan misaller verilerek insanlık, dunya imtihanının farkında olmaya, Allah'a ve Âhirete imana ve O'na kulluk ve teslimiyete cağrılır. KıyÂmetin dehşetli manzaralarından kesitler sunularak, mu'minlerin ve kÂfirlerin Âkıbetleri haber verilir.