
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, araştırmalara gore 2018 yılında İİT Uye Devletlerinde 64,5 milyon insanın akut aclık sorunu ile karşı karşıya olduğunu ve dunyada 820 milyondan fazla insanın yetersiz beslendiğini bildirdi.
İslam Gıda Guvenliği Teşkilatı (Islamic Organization for Food Security-IOFS) 3. Genel Kurulu, "İİT Bolgesinde Gıda Guvenliğinin Dayanıklılığının Geliştirilmesi" temasıyla Turkiye'nin ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıya 28 IOFS uyesi, 15 İslam İşbirliği Teşkilatı uyesi olmak uzere toplam 43 ulke, FAO dahil 18 uluslararası ve bolgesel kuruluştan toplamda 160'ın uzerinde temsilci katıldı.
Burada bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, bir sonraki Genel Kurul'a kadar İslam Gıda Guvenliği Teşkilatı'nın (IOFS) Başkanı olarak secilen Turkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmekten buyuk mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Pandeminin ciddi sağlık sorunlarının yanı sıra ekonomiden ticarete, eğitimden tarıma kadar hayatı derinden etkilediğini bildiren Bakan Pakdemirli, Turkiye'nin kendi vatandaşlarının ihtiyaclarını karşılamanın yanında 156 ulke ve 9 uluslararası kuruluşun destek taleplerine de muspet cevap verdiğini ve salgınla mucadele cabalarında dost ve kardeş ulkelerinin yanında olduğunu soyledi.
Covid-19 salgınının, gıda guvenliğinin ve gerekli besleme standartlarının karşılanması gerektiğinin onemini gosterdiğini anlatan Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Dunyanın en buyuk ikinci hukumetlerarası orgutu olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İslam dunyasının kolektif sesi olma amacıyla barış ve kalkınma icin biraraya gelmektedir. Kuruluşundan gunumuze kadar Turkiye ile İİT arasındaki ilişkiler her zaman guclu olmuş ve onemini korumuştur. Musluman ulkelerin ekonomik ve bilimsel gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen İİT'de aktif rol almaktan gurur duyuyoruz. İİT bolgesinde bir gıda guvenliği teşkilatının kurulması hususu ilk kez 2011 yılında gundeme gelmiş ve IOFS'nin kurulması ile onemli bir adım atılmıştır. Son yıllarda gıda krizleri, pandemi ve cekirge istilası gibi beklenmedik olaylar nedeniyle tarım ve gıda guvenliği konuları gundemin ust sıralarına yukselmiştir. Daha once tarıma ve gıda guvenliği odaklı calışmayan platformlarda bile bu konulara oncelik verilmekte ve ortak cozumler aranmaktadır. Cozume ulaşmak icin ulusal, bolgesel ve uluslararası duzeyde tum paydaşların bir araya gelerek işbirliği icerisinde calışması gerektiğine inanmaktayım."
Araştırmalara gore 2018 yılında İİT Uye Devletlerinde 64,5 milyon insanın akut aclık sorunu ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Bakan Pakdemirli, dunyada 820 milyondan fazla insanın yetersiz beslendiğini kaydetti.
Dunyada tarıma ayrılan arazi miktarının sınırlı olduğuna işaret eden Pakdemirli, yeterli gıda ve beslenmeye erişimin giderek daha karmaşık ve zorlu hale geldiğini, artan gıda fiyatlarının ozellikle gelişmekte olan ulkelerde finansal ve siyasi istikrara zarar verebildiğini belirtti.
Barış ve istikrarın sağlanması icin tarım ve gıda guvenliği alanındaki potansiyelin harekete gecirilmesi gerektiğini bildiren Bakan Pakdemirli, su, toprak ve enerji sektorlerindeki son gelişmelerin, kuresel gıda guvenliğine ilişkin endişeleri artırdığını dile getirdi. İİT'nin dunyanın farklı bolgelerinde 57 uye ulkesi bulunduğunu belirten Bakan Pakdemirli, "Dort kıtada yer alan İİT uye ulkeleri, sadece toprak yapısı ve doğal kaynaklar acısından değil, aynı zamanda ekonomik ve tarımsal kalkınma duzeyi acısından da farklılık gostermektedir. Ulkeler arasında gıda guvensizliği ve yetersiz beslenme konularında onemli farklılıklar oluşmaktadır. Bazı ulkeler obezite gibi dengesiz tuketimden kaynaklanan sorunlarla uğraşırken, diğerleri yetersiz beslenme ile mucadele etmektedir" ifadelerini aktardı.
Bircok ulke icin tarımın gelir getirmek, refahı arttırmak ve aclığı ortadan kaldırmak icin kritik oneme sahip olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, bazı İİT ulkelerinin dunya capında başlıca oneme sahip tarımsal urunlerin en buyuk ureticileri arasında yer aldığını soyledi. Suyun insan yaşamı icin hayati ve ulkelerin gelişimi icin temel bir gereklilik olduğunu ifade eden Pakdemirli, İKT uyesi ulkelerin genellikle su kısıtlamaları ve zorluklarla karşı karşıya bulunduğuna dikkati cekti.
Nufus artışı, iklim değişikliği, hızlı kentleşme ve Covid-19 gibi beklenmedik durumların su talebi uzerindeki baskıyı artırdığını dile getiren Pakdemirli, "Artan talep ve sınırlı su mevcudiyeti kacınılmaz olarak gıda sistemlerinin surdurulebilirliğini etkileyecek ve İİT ulkelerinin gıda guvenliği esnekliğini artırma yeteneğini etkileyecektir. Bu nedenle sulama tesislerini inşa ederken en modern verimli sistemleri tercih etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
2050 yılında dunya nufusunun yaklaşık 10 milyar ulaşmasının beklendiğini ve nufusu besleyebilmek icin gıda uretiminin bugune gore yuzde 60 artırılması gerektiğini soyleyen Bakan Pakdemirli, "Ancak sorun uretimden ziyade ulkelerin uyguladıkları yanlış politikalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle gıda kaybına ve israfına karşı da mucadele etmemiz gerekiyor. Dunyada uretilen gıdanın ucte biri kayıp ya da israf edilmektedir. Eğer biz bu sorunu durdurabilirsek, dunyada aclık diye bir sorun kalmayacaktır. Gelir arttıkca, kacınılmaz olarak tabağımızda daha fazla yiyecek bırakıyoruz" ifadelerini kullandı.
FAO'nun 2020 yılı Gıda Guvensizliği Durumu Raporu'na gore, Covid-19 pandemisi sebebiyle 2020 yılı sonuna kadar ilave 132 milyon insanın yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıya kalmasının beklendiğini anlatan Pakdemirli, şoyle konuştu:
"Bu anlamda (Mayıs 2020'de), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Orgutu (FAO) işbirliğiyle 'Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Cık' adlı bir kampanya başlattık. Bu kampanyanın amacları, ulusal ve uluslararası duzeyde gıda kayıpları ve israfı mucadele etme, gıda kaybı ve israfı konusunda kamuoyunda farkındalığı arttırma, dunyada, Turkiye'de ve diğer ulkelerde uygulanan gıda kayıpları ve israfıyla ilgili en iyi uygulamaları genişleterek bir rol model olma. Bu vesileyle, tum IOFS Uye ulkelerini bu kampanyayı desteklemeye ve İİT bolgesi genelinde ortak eylemlerle gıda kaybını ve israfını azaltmaya davet ediyorum."
BM'nin Surdurulebilir Kalkınma Amaclarına ulaşmak icin, gecen yıl Kasım ayında 13 milyondan fazla fidanın toprakla buluştuğu 'Geleceğe Nefes' temasıyla yeniden ağaclandırma kampanyası başlattıklarını soyleyen Pakdemirli, Turkiye'nin son 10 yılda orman alanlarını onemli olcude arttırdığını belirterek, 11 Kasım'da 35 ulkenin katılımıyla bu kampanyayı sınırların otesine taşıdıklarını dile getirdi.
Bakan Pakdemirli, gelecek nesillerin daha sağlıklı, daha surdurulebilir bir gıda ekosisteminde yaşamalarının sağlanması icin de bu yıl "Atadan Toruna Tohum Seferberliği" adı altında kapsamlı bir yerli tohum kampanyası başlattıklarını ve 2023 yılında 2 milyon tonun uzerinde tohum uretmeyi planladıklarını soyledi.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, "İİT Bolgesinde Gıda Guvenliği Dayanıklılığının Arttırılması" konusunda Turkiye'nin sahip olduğu deneyim ve bilgi birikimini, İİT ulkeleri ile paylaşmaya her zaman acık olduğunu da sozlerine ekledi.
(Yunus Ozkan/İHA)
Kaynak: İhlas Haber Ajansı