
AFGANİSTAN'daki savaş nedeniyle 38 yıl once Turkiye'ye goc ederek Hatay'a yerleşen Ozbek kokenli Turkler, kendi iclerinde geleneksel kıyafetleri, konuşmaları, yemekleri ile halen kulturlerini yaşatıyorlar. Gecimlerini ciftcilik, terzilik ve pazarcılık yaparak sağlayan Ozbekler, 38 yıl once kendilerine sahip cıkan ve bugune kadar, kendilerini oz milletinden ayırmayan Turk devletine minnettarlığını dile getiriyor.
Yaklaşık 10 bin nufusa sahip Ovakent Mahallesi'nde yaşayan Ozbek Turkleri, gerek mahalle icinde gerekse kendi evlerinin icindeki yaşantılarıyla farklılıklarını ortaya koyuyor. Geldikleri gunden bu tarihe kadar kulturlerini, orf ve adetlerini yaşatmaya calıştıklarını soyleyen mahalle muhtarı Bereket Kurt, "Nasıl ki biz Afganistan'dayken geleneğimiz vardı, burada da aynı şekilde yaşamaya calışıyoruz. Allah razı olsun Turk devletinden, hukumetinden ve Hatay halkından. Biz burada kardeş gibi yaşıyoruz" dedi.
'BU İYİLİĞİ, BABA OĞULA YAPMAZ'Savaş nedeniyle geldikleri Turkiye'de devletin kendilerini Hatay'a yerleştirdiğini, bundan dolayı mutlu ve huzurlu olduklarını belirten Abdulvahit Coşkun (75), devletin kendilerine ev ve tarla verdiğini soyledi. Turk devletinin kendilerine cok iyilik yaptığını ifade eden Coşkun, "Turk devletinin bize yaptığı iyilik, bize gosterdiği merhameti baba oğula yapmaz. Turk hukumetine cok teşekkur ederiz. Bize cok babalık yaptı, ağabeylik de yaptı. İnsanlık olarak elinden gelen her şeyi yaptı" dedi.'RECEP TAYYİP ERDOĞAN GİBİ LİDER GORMEDİK'Mahallenin eski muhtarlarından olan Cennetullah Yıldırım da (68) Turkiye'ye geldikleri gunden bu yana cok hukumetler gorduklerini belirterek, "Bu devlet gibi, bu hukumet gibi ve Recep Tayyip Erdoğan gibi lider gormedik" dedi. Tum ulke icin emniyet, istikrar ve rahatlık istediklerini ve bunun icin dua ettiklerini soyleyen Yıldırım, "Birlik ve beraberlik icinde bir yaşam icin dua ediyoruz, bu gunlere şukretmek lazım. Dunyaya bakıyoruz, savaş, aclık, onlara bakarak halimize cok şukretmemiz lazım. Emniyet, istikrar ve rahatlık olmadıktan sonra dinini de yaşayamazsın, dunyayı da yaşayamazsın. Biz bunu gorduk daha once, başımıza geldi. Evimizi, yurdumuzu terk ettik muhacir olarak buralara geldik. Bunun icin birlik ve beraberlik cok onemli, hepimiz denizin icinde aynı gemideyiz, kim bir yeri deşerse hepimiz batarız" diye konuştu.