
Birleşmiş Milletlerin (BM) 73 yıl once aldığı, Filistin'i Yahudi ve Arap olmak uzere iki devlete bolme kararının ardından yaşanan surecte İsrail'e sınırsız destek verildiği, Filistinlilerin ise meşru haklarını dahi alamadığı goruluyor.
BM'nin 29 Kasım 1947'de aldığı 181 sayılı Filistin'i bolme kararının 73. yılında, Filistin davası ve Filistinliler, siyasi ve ekonomik olarak zor bir surecten geciyor.
İsrail'e daha once gorulmemiş şekilde destek veren, yasa dışı eylemlerini yasal goren ABD Başkanı Donald Trump, aldığı kararlarla Filistinlileri daha da zor durumda bıraktı. Trump'ın sunduğu sozde barış planı da Filistinlilerin bağımsız devlet hayaline golge duşurdu.
[h=3]Bunlar da ilginizi cekebilir[/h]RTUK, Turk ordusuyla ilgili tepki ceken sozlerin kullanıldığı yayın icin harekete gectiColde keşfedilen gizemli metal blok paniğe neden olmuştu! Geldiği gibi ortadan kaybolduErmeni ordusundan alcak tuzak! Geri cekilmek icin istedikleri surede bakın ne yapmışlarBM'nin "taksim" kararı
BM Genel Kurulu, iki aylık yoğun muzakerelerin ardından 29 Kasım1947'deki ikinci oturumunda Filistin Ozel Komitesinin coğunluğu tarafından sunulan bolme planını 181 (II) sayılı kararıyla kabul etti.
O donem "taksim" kararı olarak bilinen 181 sayılı karar, 33 devletin lehte, 13 devletin ise aleyhte oy kullanmasıyla kabul edildi. 10 devlet ise cekimser kaldı.
Soz konusu karar, İngiliz mandasının kaldırılması ve ordusunun tedricen geri cekilmesi ile Filistin topraklarının 3'e ayrılmasını ongoruyordu.
Arap devletinin kurulacağı bolum, Batı Celil, Akka, Batı Şeria ile Aşdod'un kuzeyinden guneyde Refah kentine kadar uzanan guney sahili ve Mısır sınır şeridi boyunca uzanan colun bir kısmını icine alan 11 bin kilometrekarelik bir alana tekabul ediyordu.
Yahudi devletinin kurulacağı bolum ise Hayfa'dan Tel Aviv'e kadar uzanan sahil şeridi, Doğu Celil, Taberiye Golu, işgal altındaki Filistin topraklarının kuzeydoğu sınırı ve Necef (Negev) Colu'nu kapsayan 15 bin kilometrekareye yakın bir alandan oluşuyordu.
Kudus ve Beytullahim ile bunlara komşu diğer arazilerin yer aldığı 3. bolumun ise uluslararası vesayetle yonetilmesi ongoruluyordu.
İsrail BM kararına tam olarak uymadı
İsrail, BM'nin taksim kararını dikkate alarak 14 Mayıs 1948'de sınırlarını acık bir şekilde ilan etmediği İsrail devletini kurduğunu duyurdu. Kararın Filistinlilere devlet kurma hakkı verdiği ikinci kısmı ise gormezden geldi.
BM kararı, İsrail'in uygulamaları nedeniyle tam anlamıyla hayata gecirilmedi. Yahudi orgutleri, 1948'de Filistin topraklarının coğunu kontrolu altına aldı.
Filistin topraklarının dortte ucu İsrail'in hakimiyetine gecti. Buna karşılık Urdun Batı Şeria'da, Mısır da Gazze'de yonetimi ele gecirdi.
Ancak İsrail bununla yetinmeyip 5 Haziran 1967'de Batı Şeria, Doğu Kudus, Gazze, Mısır'daki Sina Yarımadası ve Suriye'deki Golan Tepeleri'ni de işgal etti.
BM Guvenlik Konseyi (BMGK) Kasım 1967'de aldığı 242 sayılı kararla İsrail'in işgal ettiği topraklardan cekilmesini istedi.
Ancak soz konusu kararın uzerinden gecen yıllara rağmen İsrail halen bu topraklardan cekilmeye yanaşmıyor; Batı Şeria'da işgal ve Gazze'de abluka devam ediyor. Kudus ve Golan Tepeleri de artık "İsrail sınırları icinde" yer alıyor.
İsrail'in 1967'deki savaşın ardından işgal ettiği Batı Şeria'da, halihazırda yaklaşık 250 yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerleşim birimlerinde 400 binden fazla Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Uluslararası hukuka gore, işgal altındaki topraklarda bulunan tum Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
"BM'nin kararı adil değildi"
İsrail konusunda araştırmaları bulunan siyasi analist Vedi Ebu Nassar, AA muhabirine yaptığı acıklamada, "BM'nin Filistin topraklarını taksim kararı Filistinliler acısından hic adil değildi." dedi.
Mevcut durumda, BM kararının sıkıntılı durumuna dikkati ceken Ebu Nassar, "Yahudiler sadece kararın kendilerini ilgilendiren kısmını kabul ederek uygulamaya koydu. Filistinlileri ilgilendiren kısmını ise yok saydı. BM kararları zaten hep zayıf olanlara uygulanır; gucluler ise kararları gormezden gelir. Dunyanın her yerinde bu boyledir." diye konuştu.
Bugun gelinen noktada İsrail işgali, Yahudi yerleşim birimleri ve Filistinlilerin yaşadıkları turlu sıkıntıların, bağımsız Filistin devleti hayalini yok etmeye başladığını dile getiren Ebu Nassar, "Filistinlilerin coğu icin şu an oncelikli olan, temel yaşam ihtiyaclarını giderebilmek. Devlet kurma konusunda gercek anlamda bir caba yok." ifadelerini kullandı.
Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Gunu
BM, 73 yıl once 29 Kasım 1947'de aldığı kararla Filistin devletinin ikiye bolunmesine, 1977 ve 1979'da aldığı 2 kararla da aynı gunun "Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Gunu" olarak kutlanmasına karar verdi.
BM, dayanışma gunu kapsamında her yıl, sivil toplum kuruluşları ve hukumetlerden, Filistin halkıyla dayanışma mesajları yayınlama, toplantılar duzenleme ve film gosterimleri yapma gibi etkinlikler gercekleştirmesini istiyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Nour Mahd Ali Abu Aisha