
Turkiye'nin farklı bolgelerinde uzun yıllar suren ıslah calışmalarıyla ata tohumlarından geliştirilen yerli ve milli buğday tohumlarının, hububat tarımında dışa bağımlılığı bitirmesi hedefleniyor.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı tarımsal araştırma enstituleri, universiteler ve ozel sektorce geliştirilen, 200'un uzerinde yerli ve milli tohum ceşidi, yabancı menşeli tohumların kullanım miktarını her gecen yıl azaltıyor.
Yerli tohumların, ustun verim ve istenen kaliteyi verebilmesiyle beraber, fiyatı ve devlet destekleriyle buğday uretimine artan ilginin, un ve un mamulleri uretiminde ihtiyac duyulan kaliteli buğday ithalatını duşurmesi bekleniyor.
[h=3]Bunlar da ilginizi cekebilir[/h]Dun gece iki kez Putin'i aradı! Savaşı kaybeden Paşinyan'ı şimdi de altın korkusu sardıGenc kızları tuzağa duşuren izdivacın damat adayı, son işinde kıskıvrak yakalandıTartışma buyuyor! CHP, Erdoğan'ın İmamoğlu'ndan ozur dilemesini istediDekarından bir tona kadar verim elde edilebilen, kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı, makarnalık, baklavalık ve ekmeklik ozellikleri yuksek kaliteli yerli tohum ceşitleri, Turk tohumculuk sektorunu de dunya ile rekabette guclendiriyor.
Tarım ve Orman Bakanlığının, yıllara gore tohumluk ithalatı ve ihracatı verileri uyarınca, buğday tohumu ihracatı 2019 yılında 35 bin 524 tona ulaşırken, ithalat rakamı ise 449 tona kadar geriledi.
Selcuk Universitesi Ziraat Fakultesi Oğretim Uyesi Prof. Dr. Suleyman Soylu, AA muhabirine, ulke tarımı adına tohumculuk acısından cok onemli mesafeler katedildiğini soyledi.
Yerli ve mili bir sistem kurma gereksiniminin temel nedenlerinden birinin de gıda guvenliği olduğunu belirten Soylu, genlerini ata tohumlarından alan yerli tohumların, buğday ekim alanlarında hakimiyet kurduğunu dile getirdi.
Turkiye'nin, diğer bitki turlerine gore buğday alanında cok daha iyi olduğuna işaret eden Soylu, "Yuzde 65-70 oranında yerli tohum ceşitlerimiz kullanılıyor. Yuzde 25-30 civarında da yurt dışı orijinli tohumlar uretilip ciftciye dağıtılıyor. Yabancı ceşitlerin tercih edilmesinin tek nedeni, un sanayicisinin kaliteli buğdaya ihtiyac duyması." dedi.
"Savunma sanayisi kadar onemli bir sektor"
Sadece buğdayda değil, diğer bitkisel urunlerin uretiminde kullanılan tohumluk, fidan ve fidelerde de yerli ve milli uretimin artırılması gerektiğini vurgulayan Soylu, sozlerine şoyle devam etti:
"Bu sektor, savunma sanayisi kadar onemli bir sektor. Geliştirildikce dışa bağımlılığımızı onemli oranda azaltacaktır. Zaten zorladığımız zaman kendi kendimize yetebilecek durumdayız ama verim miktarı ve kalite nedeniyle yabancı ceşitler tercih ediliyordu. Yerli ve milli ceşitlerimizin artık istenen verim ve kaliteyi sağlayabilmesiyle yabancı menşeli tohumların kullanım oranı da duşuyor."
"İthal eden değil, ihrac eden olacağız"
Turkiye'nin en buyuk sertifikalı hububat tohumu ureticilerinden Alptekin İlgun ise kamu araştırma enstitulerinin, universitelerin ve ozel sektorun cabalarıyla geliştirilen tohum ceşitlerinin, yabancı menşeli tohumlardan daha iddialı hale geldiğine dikkati cekti.
İlgun, "Ata tohumlarından geliştirilmiş, ustun verimli tohumlarımız, hızla yukseliyor. Umit ediyorum ki 7-8 yıl icerisinde yabancı menşeli hububat tohumlarının kullanım oranı yuzde 10-15'lere gerilerken, yerli tohumlarımızın kullanımı ise yuzde 80-85 dolaylarına cıkacak. Artık ithal eden değil, ihrac eden ulke konumuna geleceğiz. Buğdayın işlenmiş urunleri icin ihtiyac duyduğumuz kaliteli buğday ithalatlarımız da son bulacak." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Serhat Cetinkaya