
Gune erken başlayanlardan... Sabah kahvesini koyuyor, sohbete başlıyoruz. Soyleşi sırasında yerinde sabit duramıyor. Evin icinde turlamaya başlıyor ama buna şaşırmamak lazımmış cunku "Acayip hiperaktifim, asla oturduğum yerde durmam" diye anlatıyor. Son donemde basında sık sık cıkan arabası, kolyesi ve saatlerine dair haberlerle yanlış anlaşıldığını duşunuyor: "Luks tutkunu değilim." Berkay Şahin'le muzikten gecmişte yaşadığı maddi zorluklara, aşktan ailesine sohbete dalıyoruz.
Harbiye Acıkhava'da her sene en az iki-uc konserin oluyor. Orada senden daha az konser veren bazı isimlerin başına 'popstar' gibi sıfatlar konmasını haksızlık olarak goruyor musun?
Hayır, insan kendini konumlandırdığı yer kadar var. Ben kendimi 'popstar', 'hiperstar' olarak konumlandırmıyorum.
[h=3]Bunlar da ilginizi cekebilir[/h]Sokağa cıkma kısıtlaması saat kacta başlıyor? İcişleri Bakanlığı detayları paylaştıYakalanmasalar bize bunu yedireceklerdi! Sağlığımızı hice sayan firma hak ettiğini bulduBakanlık'tan vatandaşa ucuza otomobil! Yeni liste yayımlandı, hepsi 100 bin TL'nin altındaNasıl konumlandırıyorsun?
Ben, muzikte sınırları olmayan bir şarkıcıyım. Her gecen gun daha iyi olmak icin uğraşan bir muzisyenim. Benim, kızlar ben sahnedeyken bağırsın cağırsın, cığlıklar atsın gibi beklentilerim hic olmadı. Tek isteğim şarkımı soylerken, sustuğum noktada dinleyicinin o şarkıları tamamlamasıydı ve buna da kavuştum. Bir tarza da bağlı kalmadım. Bana hangi şarkıyı verirseniz en iyi şekilde soylemeye calışırım. Ama bir konuda iddialı olduğumu soyleyebilirim. Beni izlemeye gelip eğlenemeyecek kimse yok.
Bunun sırrı ne?
Şarkı soylemeye başladığım an o kadar yaşıyorum ki... Soylediğim şarkıyı en iyi şekilde soylemeye calışıp kalbime o duyguları yaşatıp hissettiğim gibi karşımdakine geciriyorum.
Sahne şarkıcısı mı album şarkıcısı mısın?
Sahne ama insanlar album yapmama da alıştı. Her şeyin dijitale donduğu bu donemde 10 bin bile basılı album satmak zorken, sadece kendi keyfim icin yaptığım 'Arabest' albumu 80 binden fazla sattı. Dijitalde de şarkılarım cıktığında, ilk sıralara 24 saat gecmeden oturuyor.
Bu meslekte ensende kimin nefesini hissediyorsun?
Herhangi birine rakip olabilecek bir adam değilim. Kendimi ayrı bir yerde konumlandırıyorum. İki cocuğum, ailem, kendi orkestram ve kendi sahnemle yaşayan bir adamım.
Ozel hayatımdan vazgectim
23 yıldır sahnedesin. Bu sektorde var olmak zor mu?
Cok unlu veya cok goz onunde olmak zor değil aslında. Cıktığın yerde kalmayı başarmak zor. Ben bunu uzun bir yol, bir maraton olarak goruyorum. Her gecen gun urettiğim muziğin uzerine biraz daha koymam gerekiyor diye duşunuyor ve ona gore hareket ediyorum.
Bu iş icin nelerden vazgectin?
Ozel hayatımdan vazgectim. Gercekten mutsuz olduğun bir ruh halindeysen bile hep pozitif olman gerekiyor. Dolayısıyla kendi hayatınla alakalı cok odun veriyorsun.
Bu yolculukta zorluklar yaşadın mı?
Cok. İlk album cıkmadan onceydi. Her hafta ici İzmir'de calışıp, para biriktirip hafta sonları bir bağlantı bulmak icin İstanbul'a gidiyor ve donuyordum. Bu tam dort yıl surdu. Ama hic pes etmedim. Dort yıl sonunda bir firmayla anlaştım. İki yıl bekledim. Olmadı. Başka firmaya gectim. Daha sonra ben de elimden geldiğince yeni isimlere destek olabileyim diye 'Hiperaktif' isimli bir produksiyon şirketi kurdum.
Yakın arkadaşlarım bana 'Dede' der
Hiperaktif misin?
Sorma! Acayip hiperaktifim, oturduğum yerde durmam. Kızlarım Zeynep'le Arya cok hareketli oldukları icin onların işine geliyor.
'Dert Faslı' nasıl ortaya cıktı?
Uc yıl once Ezgi Ceren Anar'ın yaptığı, benim de uzerinde duzeltmeler yaptığım şarkıydı. "Bunu kullanacağım" dedim, "Tamam Beko" dedi. Uzerinde oynadıkca, dinleyenin bobreğini, dalağını dağıtır bir bicim aldı şarkı.
Yakın arkadaşların sana kendi aranızda 'Beko' mu der?
'Dede' derler.
Neden?
Ben cok kullanırım bu kelimeyi. Yaptığı işte sağlam olan kişilere, iyi muzisyenlere bu tabir kullanılır.
Muzik her gecen gun kotuye gidiyor
Muzik dunyasında seni rahatsız eden şeyler neler?
Ben muzikte kucuk bir damlayım, eleştirmen değilim ama kendime ait fikirlerim de var. Her gecen gun muzik kotuye gidiyor.
Neden?
Kotu şarkılar bir şekilde insanların beğenisine sunuluyor ve başka yollardan insanlara diretiliyor. Onno Tunc ve Uzay Heparı 10 yıl daha yaşasaydı şu an bambaşka muzikler yapılıyor olurdu.
Niye boyle oldu?
Deneme, tuketme cılgınlığı donemindeyiz. Bir de ustune, son donemde bu işe niyet edenler iyi eğitilmiyor ve kolay yolları tercih ediyorlar. Onemli olan bireysel olarak insanın kendini eğitmesi.
Dışarı cıkmayan bir kızdı, kahve icmeye zar zor ikna ettim
Evlilik dendiğinde aklına ilk ne geliyor?
Huzur. Evlilik doğru insanla dunyanın en guzel şeyi, yanlış insanla zulum. Ben dunyanın en mutlu ve huzurlu adamıyım.
Ozlem Hanım'la nasıl tanıştınız, anlatır mısın?
Nihat Odabaşı bana bir klip cekecekti. Ozlem de onun cast goruşmesine gelen modellerdendi. O gun onu ilk kez gordum, annesiyle gelmişti. Cok etkilendim ve aramızda bir iş diyaloğu olsun istemedim. "İletişim numaralarını alalım ama bu kız olmaz klipte" dedim (guluyor).
Sonra...
Aradım. Zar zor bir kahve icmeye ikna ettim. Dışarıya cıkmayan bir kızdı. Annesinden iki saat izin aldı. Sonra da ara ara konuşmaya devam ettik. Zaten beş ay icinde evleneceğimi anladım.
Bir insan bunu nasıl anlar?
Hissediyorsun. Aşırı anlayışlıydı. Sessiz, sakindi. İlişkimizin yedinci ayında Amerika seyahatine benimle geldi. 17 gun kimseyle konuşmadan tamamen onunla zaman gecirdim. O zaman bu işin cok doğru olacağına emin oldum. 2016'da Harbiye konseri sonrası sahne arkasında verilen partide surpriz evlenme teklifi ettim.
Evlilik neleri değiştirdi?
Cok şey. Ozellikle kızlarım dunyaya geldikten sonra daha anlayışlı, sakin, ılımlı ve vicdanlı biri oldum.
Nasıl bir babasın?
Evlat sahibi olmak dunyanın en guzel şeyi. Kız cocuğu sahibi olmaksa cok daha harika. Etrafımdakiler ve eşime sorarsanız cok iyi bir babayım ama ben hala yetersiz olduğumu duşunuyorum zaman zaman... Cunku evlatlarıma her şeyi vermek istiyorum. Mesela konser bittiğinde hemen havaalanına gidiyor, kızlarımın kalktığı saate yetişmeye calışıyorum.
Maco musun?
Benim macoluk yaşayacağım bir ilişkim yok.
O nasıl oluyor?
İlişkimizde birbirimize saygı duyuyoruz ve sevmediğimiz, diğerinin rahatsız olacağı şeyleri zaten yapmıyoruz.
Luks tutkum yok, sadece keyif aldığım şeyler var
Luks tutkun var mı?
Hayır, luks tutkum yok. Sadece keyif aldığım şeyler var. Yoksa şu an uzerimde gorduğun beyaz tişort 60 lira ve bununla da cok mutluyum.
Hep varlıklı mıydın?
Annem ev hanımı, babam tekstilci. Kendi yağıyla kavrulan bir aileydik. Asla varlıklı değildik.
Maddi zorluklar yaşadın mı?
Universitede okurken uc arkadaş şimdinin parasıyla 1400 liralık bir evde oturuyorduk. Ev kirasını asla ay başında odeyemezdik. Bir restorana gidip yemek yemek bile lukstu.
Universiteyi bitirebildin mi?
Konservatuvarı once Ankara'da ozel bir universitede burslu kazandım. Param yoktu, calışmak zorundaydım. Devam edemedim. Diğer bir okulum İzmir'deydi. O zaman Ayvalık'ta yazın calışıyordum. Yine para kazanmam gerekiyordu. Beceremedim. Ama okulumu bitiremesem de kendimi eğitebilmek icin deli gibi calıştım.
Hayatım rakamlarla anlamlanan bir hayat değil
Şimdiye kadar en yanlış anlaşıldığın konu neydi?
Son donemde surekli arabası, kolyesi, saati gibi haberlerle aşırı yanlış anlaşıldığımı duşunuyorum. Evet, magazin dunyasında tercih edilen haber ceşitlerinden biri de icinde bol sıfırlı rakamların gectiği 'luks' haberleri. Ama benim hayatım rakamlarla anlamlanan bir hayat değil. Bir araban veya evin vardır. Calışırsın, kazanırsın ve daha iyisini alırsın. Ben de yıllardır alnımın teriyle calışıyorum. Canımın istediği bir saati ya da kolyeyi takmanın keyfini de yaşamalıyım. Allah herkese de bin katını nasip etsin.
Gercekten binlerce dolar verip kolyeler alıyor musun?
Tabii ki yazıldığı gibi 200 bin dolarlık kolyeler takmıyorum. Bence zaten okuyucuların da coğu bu rakamların kopurtulduğunun farkında. Beni uzen kısmı, benim ağzımdanmış gibi yansıtılması. Benim anlayışıma gore insanlar sahip olduklarını soylemez, onlarla ovunmezler. Ben de sadece kendi hayatımı yaşıyorum, zorunda bırakılmadıkca da kimseye bir bilgi vermiyorum. Bunların yazılması da beni rahatsız ediyor.
Milyon dolarlar kazanıyor musun?
Yok abi. Dokuz aydır iş yapmıyoruz. Yine de halimize hamdolsun.
Mekanların kapalı olmasıyla ilgili ne duşunuyorsun?
Bu surec gecene kadar beklemek zorundayız. Ama otellerin restoranları, barları acıkken, yılbaşı programı yapılabiliyorken aynı guvenlik standartlarını sağlayan yerlerin kapanması bana garip geliyor.
Şort-terlik gezen biriyim
Tarzın, kıyafetlerin, ozellikle sık sık ayağında gorduğumuz terliklerin eleştiriliyor...
Ben şort-terlik gezen biriyim. Biri eleştirecek diye mutlu olduğum şeyden vazgecemem. Mayısta terliğimi giyerim, kasım ayına kadar giymeye devam ederim. Hep boyleydi. Boyle huzurluyum.
Moda yazarları kısa paca pantolonlarına takık. "Neden boyunu kısa gosteriyor?" diyorlar.
Seviyorum, kendime yakıştırıyorum. Yarın başka bir şey yakıştırırım, onunla gorurler beni.
Bir diğer eleştiri de neden dışarıda maske takmadığın hakkında?
Hakan iki cocuğum var, ben buna dikkat etmez miyim hic? Bu da abartılıyor. Maske takmak cok onemli. İnsanlarla yakın olduğum ve diyaloğa girdiğim yerlerde mutlaka maske takıyorum. Ama arabamda kendi kendimeyken veya sadece yanımda eşim, menajerim varsa takmıyorum. Mesela AVM'den cıkıyorum, iceride maskeliyim. Tam arabama binerken cekiyorlar, o yayımlanınca yanlış anlaşılıyorum herhalde.
Kaynak: Hurriyet