
Sağlık Bilimleri Universitesi (SBU) Kanuni Sultan Suleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Cemil Erturk, tekrarlayan omuz cıkıklarının tedavisinin, kapalı cerrahi (artroskopik) yontemlerle mumkun olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Erturk, AA muhabirine, omuz ekleminin eşsiz bir anatomik yapısıyla vucudun en hareketli eklemi olduğunu soyledi.
Buna karşın, vucudun diğer eklemlerine gore bu eklemin sağlamlığının, kemik-kemik bağlantısından cok top ve yuva eklemini cevreleyen kapsul, tendon ve kas gibi yumuşak dokular tarafından sağlandığını ifade eden Erturk, bu nedenle vucudun en hareketli eklemi olmasına karşın en fazla cıkma riskini de taşıyan eklem olduğunu soyledi.
[h=3]Bunlar da ilginizi cekebilir[/h]Koronadan vefat edenlerin yaptığı en buyuk yanlış! Prof. Ceyhan, ustune basa basa uyardı"Bir tek cumle soyleyeceksiniz" diyen Soylu'nun isteği HDP'li vekilleri zora soktuMaradona ve unlu modelle ilgili skandal sozler: Sabaha kadar cinsel ilişkiye girdilerErturk, omuzun cıkmasına engel olmak icin eklemi cevreleyen yumuşak dokuların uyumlu calışmasının son derecede onemli olduğunu, bu bolgede bir kere oluşan cıkığın daha sonra tekrarlama riskinin diğer eklemlere gore oldukca fazla olduğunu vurguladı.
İlk cıkığın 20 yaştan once oluşması durumunda tekrarlama olasılığının yuzde 90 olduğunu belirten Erturk, "Tekrarlayan omuz cıkıkları ozellikle genc, aktif ve spor yapan genc hasta grubunda karşımıza cıkar ve 40 yaşından sonra nadiren gorulur. İlk cıkık genellikle ciddi bir travma sonrası oluşur. Daha sonra ozellikle 30 yaş altı hastalarda gunluk aktiviteler sırasında cıkıklar oluşabilir. Cıkıkların tekrarlaması, hastanın korku duymasına, omuzunda cıkık endişesi yaşamasına ve gunluk aktivitelerinde kısıtlama yapma ihtiyacı duymasına neden olabilir. Bu tip olgularda cerrahi tedavi gereklidir." diye konuştu.
Tekrarlayan cıkıktan kacınmak icin ilk 6-12 aya dikkat
Prof. Dr. Cemil Erturk, ilk cıkıkta omuzun yerine oturtulmasının ilk olarak basit bir manevra denenerek yapılabileceğini ancak oturmadıysa zorlamamak ve uygulamayı anestezi altında yapmak gerektiğini, aksi halde cok ağrılı olmasının yanı sıra kırık veya sinir hasarı oluşabileceğini aktararak, şoyle devam etti:
"Gunumuzde cıkık ilk kez oluyorsa, oturtulduktan sonra 1-2 hafta basit bir kol askısı sonrasında fizik tedavi onerilmektedir. Tekrarlayan cıkıklarda omuz tespiti sadece ağrı gecene kadar verilir. Tekrarlayan omuz cıkıklarında her cıkık sonrası omuz eklemindeki hasar fazlalaşabilmekte, kireclenme ihtimali artabilmekte, tedavisi zorlaşabilmektedir. Tekrarlayan omuz cıkıklarında coğunlukla artroskopik teknikler sayesinde, omuzun hareket acıklığı korunarak ağrısız, hareketli ve normal şartlarda yerinden cıkmayan bir omuz sağlanabilir. Ozel aletlerle omuz artroskopisi ameliyatı gercekleştirilerek, labrumdaki yırtılmış olan doku 4-5 milimetrelik vidalarla olması gereken yere sabitlenir. Artroskopik tedavisinin mumkun yontemlerle tedavinin en onemli avantajı, yara bakımını gerektirmemesi, doku iyileşmesinin daha hızlı olması ve hasta konforudur."
Artroskopik tedavinin uygulanamadığı hastalarda yırtık olan labrumun, acık tekniklerle yerine dikilebileceğini ifade eden Erturk, kemik lezyonlarının eklenmesinin, cerrahi tedavi yontemlerinin değişmesine neden olabildiğinden acık cerrahilerin gerekebileceğini anlattı.
Prof. Dr. Erturk, yapılan cerrahi işlemlerden sonra, yuzde 3-10 kadar hastada tekrar cıkıkla karşılaşılabileceğini ifade ederek, bu nedenle hastanın ilk 6-12 ay boyunca dikkatli olmasının beklendiğini soyledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Hatice Şenses Kurukız