Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, Turkiye'nin Kudus politikasından ovguyle soz ederek, herkesin bu acıdan Turkiye'yi takip etmesi gerektiğini belirtti.
Eski Kudus-Filistin Muftusu olan ve halihazırda Kudus Yuksek İslam Heyeti Başkanlığı gorevini yuruten Şeyh Sabri, AA muhabirine yaptığı acıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak uzere Kudus'teki durumu oğrenmek isteyen kultur ve medya kuruluşlarını tanımak icin Turkiye'ye geldiğini soyledi.

Turkiye'nin Filistin'le ilişkisinin yeni değil asırlar oncesine dayandığını ve Arap dunyası ile kardeşlik kopruleri kurma yonundeki politikasıyla daha da guclendiğini belirten Sabri, "Bu her zaman talep ettiğimiz bir politikadır." dedi.
[h=3]Bunlar da ilginizi cekebilir[/h]Asgari ucretlinin heyecanla beklediği tarih netleşti! Maaş zammı icin ilk raunt başlıyorSatılık ya da kiralık ilanı değil! Evinin camına astığı yazıya bakan bir daha bakıyorSon secim anketinde buyuk surpriz! Sadece 4 parti barajı gecebiliyorTurkiye'nin Filistin'in kaderini belirleyecek davaları destekleyen tutumu nedeniyle iki ulke arasındaki siyasi ilişkinin guclu olduğunu vurgulayan Şeyh Sabri, "Turkiye'nin Kudus politikasını herkesin takip etmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
İsrail Mescid-i Aksa'yı savunmasız bırakmak istiyor
Şeyh Sabri, İsrail'in aktivistleri, alimleri ve yetkilileri Aksa'dan uzaklaştırma politikasının amacının insanları susturmak ve İsraillilerin Mescid-i Aksa'ya duzenlediği baskınlara karşı koyma cabalarını engellemek olduğunu kaydetti.
Bu politikayı haksız ve tuhaf bir politika şeklinde değerlendiren Sabri, dunyadaki hicbir ulkenin ibadethanelerden uzaklaştırma politikası izlemediğine dikkati cekti.
Uzaklaştırma politikasının ayrıca Yahudi yerleşimcilerin duzenlediği baskınlara karşı koyan yetkililer ve aktivistleri Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmayı hedeflediğini vurgulayan Sabri, "Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırmanın psikolojik bir ceza olduğuna şuphe yok." diye konuştu.
Kendisinin Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılması konusuna da değinen Şeyh Sabri, şunları aktardı:
"İşgalci İsrail'in tahammul edilemeyecek ihlallerine ve baskınlarına karşı koymamdan dolayı farklı aralıklarla on defadan fazla Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırıldım."
Mescid-i Aksa'ya yonelik baskınlarda artış var
Şeyh Sabri, fanatik Yahudi grupların İsrail hukumetinin desteği ve koruması altında Mescid-i Aksa'ya yonelik baskınlarının hızının son zamanlarda arttığını vurguladı.
Sabri, sozlerine şoyle devam etti:
"İsrail, Mescid-i Aksa'ya goz dikmiş durumda. Ozellikle 2017'de Mescid-i Aksa'nın girişlerine elektronik kapı uygulamasında başarısız olmasının ardından Aksa'da egemenliğini dayatmak icin bircok yontem uyguluyor."
"Baskın duzenleyenler (Yahudi yerleşimciler) İsrail guclerinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya geliyor, yabancı ziyaretciler ise korumasız geliyor. "diyen şeyh Sabri, "Bu durum, baskın duzenleyenlerin Mescid-i Aksa'daki varlıklarını kanıtlamak istediğini ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Şeyh Sabri, "Mescid-i Aksa sadece Muslumanlarındır ve Yahudilerin bununla hicbir ilgisi yoktur." diyerek, "Muslumanlar bu emanetin (Mescid-i Aksa'nın) bekcisidir. Pazarlık yapmaya veya bir zerre toprağından vazgecmeye yer yoktur. Herhangi bir siyasi veya yargı kararına tabi olmaktan yucedir." ifadelerini kullandı.
Mescid-i Aksa'nın zamansal ve mekansal bolunmesi
İsrail'in Mescid-i Aksa'yı zamansal ve mekansal bolmeyi amaclayan planını gecersiz kılma olasılığı hakkındaki bir soruyu ise Sabri, "Bunu engelleyen nedir? Cunku Musluman'ın Aksa'ya bağlılığı bir inanctır ve giderek guclenmiştir. Bu nedenle herhangi bir cılgın harekete karşı doğal olarak daha guclu bir tepki olacaktır." diye cevapladı.
Şeyh Sabri, İsrail'den destek alan birkac fanatik Yahudi kurumu olduğunu bunların gorevlerinin de sahteciliğe, yalana dayanan ve Filistin ile bazı Arap ulkelerinde propagandası yapılan sozde İsrail anlatısını yaymaya odaklanmak olduğunu soyledi.
İsrail'in anlatısının karşısında İslam'ın Kudus ve Mescid-i Aksa ile ilgili oğretilerinin yaygınlaştırılması ve Muslumanların bu konuda bilinclendirilmesinin onemini vurgulayan Sabri, İslam oğretilerinin ayrıntılı bir şekilde acıklayıcı olması ve medyanın bunu yaymayı ustlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Medyayı, genc nesillerin konunun onemini anlaması icin İslam'ın konuyla ilgili oğretilerini gunluk olarak yayınlamaya cağıran Sabri, insanların bilincinin artması icin bu oğretilerin bircok dile tercume edilmesini talep etti.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ali Semerci