
Gectiğimiz yuzyıldan bu yana bilim insanları evrenin surekli genişlediğinin farkındalar. 1990'lardaysa yapılan calışmalar bundan 4 milyar yıl onceden bu yana genişleme hızının giderek arttığını keşfettiler. Evren genişledikce galaksi kumeleri ve iplikcikleri de birbirinden uzaklaşıyor. Bilim insanları, bunun sonucunda da evrenin sıcaklığının giderek duşeceğini tahmin ediyor.
Fakat Ohio Eyalet Universitesi'nden araştırmacıların yaptığı yeni bir araştırma durumun boyle olmayabileceğini ortaya koydu. Araştırmaya gore evren, zaman gectikce daha da ısınacaktı. Araştırmacılar, evrenin son 10 milyar yıldaki termal tarihini inceledi ve kozmik gazın sıcaklığının 10 kattan fazla arttığını gozlemledi.
[h=2]Evren giderek ısınıyor:[/h]
Avrupa Uzay Ajansı'nın Planck uydusu The Astrophysical Journal dergisinde yayınlanan araştırmaya gore kozmik gazın gunumuzdeki sıcaklığı yaklaşık 2,2 milyon santigrat derece olarak olculdu. Ekip, 10 milyar yıllık termal değişikliği olcmek icin Avrupa Uzay Ajansı'nın Planck uydusunun ve Sloan Dijital Gokyuzu Araştırması'nın verilerini bir araya getirdi.
Araştırmacılar, elde ettikleri veriler ışığında evrenin ilk oluştuğu zamandaki gazların sıcaklığının şu ankinden daha duşuk olduğunu gordu. Bunun nedeniyse muhtemelen kozmik yapının zamanla yaşadığı yercekimsel cokuştu. Araştırmanın başındaki isim olan Yi-Kuan Chiang, durumu şu şekilde ozetledi:
"Evren genişledikce yercekimi, uzaydaki karanlık madde ve gazı galaksilere ve galaksi kumelerine ceker. Surtunme şiddeti o kadar şiddetlidir ki gittikce daha fazla gaz şoklanır ve ısınır."
Yi-Kuan Chiang, evrenin ısınması ve Dunya'nın ısınması arasında bir ilişkinin olup olmadığına dair de şu sozleri soyledi:
"Bu olay (evrenin genişleyerek ısınması) cok farklı olceklerde gercekleşiyor. Hicbir şekilde bağlı değiller."
Sonucları acıklanan yeni araştırmayla birlikte evrenin nasıl bir geleceğe sahip olacağı da farklı şekilde acıklanmaya başlayacak gibi duruyor. Bundan once evrenin inanılmaz soğukluklara ev sahipliği yapacağı soylenirken artık bunun tam tersinin yaşanacağını soyleyebiliriz. Tabii bizim omrumuz bu geleceği gormemiz icin hicbir şekilde yeterli değil.