İngilizce, dunyada en cok konuşulan ikinci dil olduğu icin hem gunluk hayatta hem de iş dunyasında her zaman lazım olacak bir dil. Coğu insan İngilizce oğrenmeyi erteliyor, ancak adam akıllı bir yabancı dile sahip olabilmek icin dil eğitimine cok kucuk yaşlardan başlanmalı.
Kucuk yaşta başlayan dil eğitimi, cocuklarda guzel ve başarılı bir temel oluşturmakla beraber, cocuğun ileriki yaşlarında buyuk bir kolaylık sağlıyor. Ebeveynler bunun farkında ve cocuklarına daha cok kucuk yaşlardan itibaren İngilizce ağırlıklı yabancı dil eğitimi veriyorlar. Biz de cocuklarınıza hem eğlenceli hem kolay İngilizce oğrenmenin yollarını listeledik. Keyifli okumalar dileriz.
[h=2]Cocukların İngilizce oğrenmelerini kolaylaştıracak tavsiyeler: [/h] Bebeğinize İngilizce konuşmalar dinletin Cocuğunuza Turkce kelimeler oğretirken mutlaka İngilizce’sini de oğretin Tekrar konusunda ısrarcı olun İngilizce oğretirken duyuları harekete gecirin Cocuğunuzu sosyalleşirken İngilizce kullanmasında teşvik edin Gunluk rutinlerinizi cocuğunuza İngilizce acıklayın Oyun oynarken kelimeleri de işin icine katın Eğer varsa bebeğinizin bakıcısının İngilizce bildiğine emin olun [h=3]Bebeğinize İngilizce konuşmalar dinletin[/h]
Yabancı dil oğrenme konusunda yapılan araştırmalar, en iyi eğitimin henuz bebeklik cağında gercekleştiğini gosteriyor. Yani cocuğunuzun rahat bir şekilde ikinci bir dile sahip olmasını istiyorsanız, buna 0-3 yaş aralığında başlamanız gerekiyor.
Oncelikle eğer bir ebeveyn olarak İngilizce biliyorsanız, cocuğunuzla gunun belirli saatlerinde İngilizce iletişime gecmenizi oneririz. Başlarda sizi anlamadığını duşunseniz bile zaman icerisinde kelimeler ve konuşma tarzınız bebeğinizin aklında bir yer edinecek ve bebeğiniz kurduğunuz cumlelere yavaş yavaş aşina olmaya başlayacak.
Eğer İngilizce bilmiyorsanız, ikinci bir secenek olarak bebeğinize İngilizce cizgi film ve dizi izletmeyi deneyebilirsiniz. Bebekler icin olan ozel televizyon kanallarında ve ozellikle YouTube’da, sadece basit kelimelerden oluşan ve bebeğinizin aklını karıştırmayacak cok guzel cizgi diziler ve ninniler bulunuyor.
[h=3]Cocuğunuza Turkce kelimeler oğretirken mutlaka İngilizce’sini de oğretin[/h]
Bebekler gelişime ve eğitilmeye son derece acık kucuk tatlı bireylerdir. Bu fırsatı değerlendirerek, bebeğiniz yavaş yavaş konuşmaya başladığında soylediği her kelimenin İngilizce’sini de oğretmeye calışın.
Orneğin bebeğiniz artık yurumeye başladı ve evde bulunan eşyaları yavaş yavaş keşfediyor. Bir bardağı veya kumandayı soylemeye calıştığı zaman aynı nesnenin İngilizce’sini de soylerek bebeğinizin kelime haznesini geliştirmekte yardımcı olabilirsiniz.
Burada en onemli nokta, bebeğinize İngilizce kelimeler oğretirken onu baskı altında hissettirmemeniz. Yani bebek, merak ettiği o nesnenin İngilizce’sini oğrenmek zorundaymış gibi hissetmeden, bunu sanki bir oyunmuş gibi algılamalı. Bu sebeple kelimeleri birlikte oynadığınız bir oyun sırasında iliştirmeye calışırsanız cok daha yararlı olacaktır.
[h=3]Tekrar konusunda ısrarcı olun[/h]
Cocuğunuza ne oğretirseniz oğretin, tekrar yapmanın ne kadar onemli ve etkili olduğunu goreceksiniz. Aynı durum, yabancı dil oğrenme konusunda da gecerli ve cocuğunuza bir şeyler oğretirken, daha sonrasında bu oğrettiniz şeylerin hem tekrarını hem de pratiğini yapmalısınız.
Ornek verecek olursak, eğer cocuğunuza itmek ve cekmek fiillerini oğretiyorsanız, kelimeleri oğrettikten sonra kucuk bir kutuyu iterek ve cekerek bunu hareketli bir şekilde gosterebilirsiniz. Aynı olayı acmak ve kapatmak fiillerinde de kullanabilir, bir kitap kapağını acıp kapatarak cocuğunuzun oğrendiği kelimeyi fiziksel olarak gosterebilirsiniz.
[h=3]İngilizce oğretirken duyuları harekete gecirin[/h]
Cocuğunuza bir şeyler oğretirken duyuları harekete gecirirseniz, oğrenilen şeylerin daha akılda kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz. Bebeklere İngilizce şarkı ve ninnileri tekrar tekrar dinletmek, soylenilen kelimelerin hafızalarında yer etmelerine olanak sağlar.
Yine aynı yontem, cocuğunuz bir cizgi film ya da dizi izlediği zaman uygulanabilir. Orneğin cocuğunuz ekranda bir hayvan gorduğu zaman bunun İngilizce karşılığını cocuğa oğretebilirsiniz. Boylelikle cocuğun aklında bir hayvan resmi ve bunun İngilizce’deki karşılığı kalacaktır.
[h=3]Cocuğunuzu sosyalleşirken İngilizce kullanmasında teşvik edin[/h]
Sosyalleşmek, hangi yaşta olursak olalım hayatımızın cok onemli bir parcası. Coğu yetişkinden "İngilizce biliyorum ama konuşamıyorum gibi cumleler" duyarız. Bunun altında yatan en buyuk sebep, kişinin İngilizce konuşmasında yeteri cesaret gosterememesinden ve yeterince pratik yapılabilecek ortama sahip olmamasından kaynaklanıyor.
Bu cesaretsizliği onlemek adına cocuğunuzu İngilizce dilinde sosyalleşmek icin teşvik etmelisiniz. Orneğin yine sizin gibi cocuğuna İngilizce oğreten ailelerle buluşup cocuğunuzun sadece İngilizce konuşmasını sağlayabilir, yurtdışına cıktığınız zaman sipariş verme ya da adres sorma gibi işleri cocuğunuza bırakabilir, ya da tıpkı mektup arkadaşı gibi cocuğunuzun internet uzerinden farklı ulkelerden arkadaş edinmesine yardımcı olabilirsiniz.
[h=3]Gunluk rutinlerinizi cocuğunuza İngilizce acıklayın[/h]
Cocukların ikinci bir dile sahip olması icin belirli araştırmalar yapan ve kitaplar yazan Patton Tabors, oğretmek istenilen yabancı dilde surekli yorumlar yapmanın son derece etkili olduğunu ve cocukların bu sayede daha kolay yabancı dil oğrenebildiklerini belirtiyor.
Cocuğunuzun her gun karşılaştığı rutin olayları İngilizce bir şekilde aktardığınız takdirde, kurulan cumleler cocuğun aklında kalıcı bir şekilde yer edinebiliyor. Orneğin "şimdi mutfağa gidiyorum ve soğan doğrayacağım" gibi cumleleri cocuğunuza İngilizce bir şekilde soylerseniz, cocuklar bunu bir aktivite olarak algılayacak ve kurulan cumleleri hareketlerinizle bağdaştıracaktır.
[h=3]Oyun oynarken kelimeleri de işin icine katın[/h]
Oncelikle cocuklarınıza İngilizce oğretmeye calışırken bunu bir ders olarak yansıtmamaya ozen gostermelisiniz. Cocuklar bunu bir ders olarak algıladığı zaman uzerlerinde bir baskı hissedecek ve cok cabuk sıkılacaktır. Bu yuzden İngilizce oğretmeyi bir oyun haline getirmeniz cok onemli.
[h=3]Eğer varsa bebeğinizin bakıcısının İngilizce bildiğine emin olun[/h]
Coğu aile iş hayatının getirdiği yoğunluk yuzunden bebeklerine bakıcı tutmak zorunda kalabiliyor. Bakıcı ile buyuyen cocuk, ebeveynlerinden sonra en cok bakıcılarıyla iletişim icerisinde oluyor. Bu yuzden de bakıcı tutarken o kişinin İngilizce bilip bilmemesi onemli bir kriter olmalıdır.
İngilizce bilen bir bakıcı, yabancı dil eğitiminin oneminin farkında olacaktır ve en az sizin kadar cocuğunuza İngilizce oğretme konusunda hevesli olacaktır. Bebekler, 2 - 3 yaş arasında duyduğu tum kelimeleri taklit etme eğilimindedirler, bu yuzden de bakıcının cocukla belirli saatlerde İngilizce olarak iletişimde olması son derece onemlidir.

Eğer bebeğinize cok kucuk yaşlardan itibaren, hatta doğumundan itibaren bir bakıcı tutmak isterseniz, bakıcının bebeğinizle sadece İngilizce konuşmasını talep edebilirsiniz. Yapılan araştırmalar, bebeğin ana dili gibi yabancı bir dile sahip olması icin en az bir kişi tarafından sadece İngilizce konuşulması gerektiğini gosteriyor.
Bebeğiniz bu sayede bir yandan kendi dili olan Turkce’yi oğrenirken bir yandan da İngilizce oğrenecek ve bu şekilde İngilizce’ye maruz kalmaya devam ederse iki ana dile sahip olarak buyuyecek.
Cocuğunuza kelime oğretmeyi, bir oyun icerisinde gercekleştirmelisiniz. Olaya, cocuğunuzun her gun gorduğu tabak, kitap, kıyafet ve oyuncak ayı gibi nesnelerden başlayıp bu nesnelerle yapılabilecek fiillerle devam etmek son derece yararlı olacaktır. Ayrıca internette cocuklarınıza eğlenceli bir şekilde İngilizce oğreten videolardan da faydalanabilirsiniz.