
İZMİR'de yıkıma yol acan 6.6 buyukluğundeki depremin ardından yaşanan artcı sarsıntılar, vatandaşları korkutuyor. Uzman psikolog Berk Karaoğlu, kişinin yaşadığı deprem korkusunun EMDR terapisiyle kontrol altına alınabileceğini soyledi.
İzmir'in Seferhisar ilcesi acıklarında meydana gelen depremin ardından artcı sarsıntılar, vatandaşlarda endişe yaratıyor. Pek cok kişi, tekrar deprem yaşanacağı endişesiyle uyku problemleri ve kaygı bozuklukları yaşamaya başladı. Psikolog ve Aile Danışmanı Berk Karaoğlu, deprem korkularının EMDR terapisiyle kontrol altına alınabileceği soyledi. EMDR terapisini olumsuz duşunceleri olumlu duşuncelere donuşturmek olarak tanımlayan Karaoğlu, şunları anlattı:
"Deprem, yaşanabilecek travmatik bir durumdur. Bizim gunluk işlerimizi etkileyecek bir olay olduğu icin kaygılanmamız cok normaldir. Uyku problemleri, iştah kaybı gibi şikayetlerin yanı sıra psikolojik kokenli sorunların da yaşanması cok doğaldır. Bu sorunlar cok fazla uzun surerse, gunluk işlerin yapılmasını engelleyecek noktaya gelirse, bir uzmandan destek alınması gerekmektedir. Cunku bu problemleri yaşayan kişiler, surekli kotu bir şey olacakmış duygusu yaşar. Kaygı bozuklukları, uyku problemleri eğer artarsa, EMDR Terapisi'ni oneriyorum. Bu terapiyle, kişinin yaşadığı olumsuz negatif duşunceler olumluya donuşur" dedi.
GOLCUK DEPREMİNDEN SONRA VERİLDİTerapinin, goz hareketleri ve beynin sağ, sol yarım kuresini harekete gecirecek uyarılarla yapıldığını soyleyen Karaoğlu, "Goz hareketleriyle, dokunsal, işitsel komutlarla beynin sağ ve sol yarım kuresindeki uyarıları harekete gecirerek, negatif olan gecmiş anları, duyguları; 'gucsuzsum, dayanıksızım, kontrol bende değil' gibi olumsuz duşunceleri pozitife cevrilmeye calışır. Biz uzmanlar, EMDR Terapisi ile kişinin hem bilişsel hem de hatırlamadığı anı, duygu ve duşunceleri bedeninin dışavurumlarıyla anlamaya calışıyoruz. Bu terapi daha once Golcuk'te yaşanan 1999 depremi olarak anılan depremden sonra cok verildi. Orneğin; terapiden once deprem hakkında kişide cok gucsuzum, kontrol bende değil gibi bircok duşunce varken, terapi sonrasında kişi depremin kendisiyle ilgili olmadığını anlıyor. Biz, kişiye depremle bir alakanın olmadığını anlatarak, kişide bu duşuncenin oluşmasını sağlayan cocukluğuna kadar inerek duşunceyi olumluya cevirip, depremin doğal bir afet olduğunu anlatmaya calışıyoruz" diye konuştu.
Kaynak: Demiroren Haber Ajansı / Gokce ADAR