
Emirgan'daki dort katlı evinde buluşuyoruz. Duvarlarda fotoğraflar; Ardan Ozmenoğlu, Devrim Erbil, Sedef Gali gibi isimlerin tabloları ve afişler... Girişte Evirgen'in cektiği, sevgilisi Melisa Şenolsun fotoğrafına takılıyor gozum. Bahcenin duvarlarında da Şenolsun'un cizimleri var. Gece hayatındaki başarılarından konuşurken işletmeci tanımından hoşlanmadığını anlıyorum, "Mekanlarımın işletmecileri var. Ben kurup sonra geri cekilen biriyim" diyor. Sinema konuşurken gozleri ışıldıyor. Bilgi Universitesi'nde sinema uzerine yuksek lisansını tamamlayan Evirgen; Wong Kar-wai, David Fincher, Gaspar Noe gibi yonetmenleri seviyor. Umut Evirgen'i (30) hep partileyen bir adam hayal edebilirsiniz ama oyle değil...
? Bu soyleşide ne kadar "Gizli kalsın" diyeceğin şey olacak?
Sanırım cok.
? Eyvah! Oysa bir yandan da magazin figuru değil misin?
Goz onunde olan işler yaptığım icin boyle oluyor. Magazin figuru olmak en son istediğim şeydi. Ancak neye karşı cıkarsan, o oluyor.
? Gece hayatına yon veren isimlerden biriyken yapımcılığa başladın. "Cok param var, bir de film cekeyim" mi dedin?
Parayla nasıl senaryo yazıp film cekiliyor (guluyor)?
5-6 yıldır gece hayatım yok
? Hayatına giren kadınlar ya da arkadaşların genelde sinema sektorunden. Onların bu işe başlamanda etkisi oldu mu?
Tam tersi, ben etrafımdakileri sevdiğim icin sinemayı sevmedim, etrafımda sinemayla ilgili konuşabileceğim insanlar olsun istedim. İnsanlar ilgi alanlarındaki kişilerle arkadaşlık, bağ kuruyor. İlla sevgili olmak zorunda da değil, yakın arkadaşlarımdan biri Kerem (Catay) yapımcı, Veli (Kuzlu) goruntu yonetmeni, Ali (Bilgin) yonetmen... Aslında film yazmaya başlayalı 8-10 sene oldu. Siz yeni goruyorsunuz.
? Neden?
Cok obsesifim, bir şeyin hemen olmasını isterim. Mesela mekan acmaya karar verdikten sonra akşam boyasını yapmaya başlarım. 21 yaşında universiteyi bitirdim, diploma toreni akşamı La Boom'u actım. Sinemada durum farklı. Demlenmesi lazım. İlk senaryomu 21 yaşında yazdım. Once kısa filmler cektim.
? Sinema merakı nasıl başladı?
Hikayeler yazmak, iyileştirici ve ozgurleştiriciydi. Travmalarımın yazarak hafiflediğini gorunce iyice sarıldım.
? Neydi o travmalar?
İnsanların bu kadar derdi varken kendi uzerimden dram yapmak istemem. Kendimi irdelemeyi seviyorum. Mesela ilk uc senaryomda genetik miraslarımın aslında bana ait olmadığını fark ettiğim; ailemden ve cevremden gelen travmalar ve temalar uzerine gittim. Kendimi ve insani ilişkilerime yansıyan hareketlerimi sorguladığımda ulaştığım sonucları yazmak iyi geldi.
? Gece hayatından geldiğin icin sinemacıların onyargılarıyla karşılaşıyor musun?
Bana karşı onyargı hic bitmedi.
? Ne gibi onyargılarla karşılaştın?
Genc yaşımda mekan actığım ve yeni bir konseptle geldiğim icin yeme-icme sektoru de beni icine sindiremedi. Sinemada da hikayem kuvvetli olduğu surece gerisi onemli değil.
? Gece hayatıyla populer kulture, sinema yaparak kultur-sanata katkı sunmaya calışıyorsun. Birbirine ters değil mi?
Benim baktığım yerden ic ice cunku mekanların felsefeleri bircok şeyi barındırıyor. Eskiden loca sistemleri, takım elbiseler, luks arabalar varken ben spor ayakkabıyla girilen, mahalle barı olan, bir kadeh bir şey icip taksiyle gidilebilen yerler actım. Gerci coktandır gece hayatım yok, beş-altı senedir gece cıkmıyorum.
? Mekanlarına da mı gitmiyorsun?
En fazla ayda bir. Eskiden bir şey uretmeliyim durtum geldiğinde mekan acardım Hakan, ama bunun bir sonu olmadığını fark ettim. Şimdi yazarak mutlu oluyorum.
? 'Umut Evirgen' sineması bize ne vaat ediyor?
İc sesimin perdeye aktarımı... Hikayelerimde karakterlerin psikolojik derinliğine inmeyi hedefliyorum. Filmler yonetmenlerine benzer. Yerinde durmayan bir adam olduğumu duşunursek bicimsel olarak kameranın daha hareketli olduğu, hissiyat olarak gercekci filmler olacak diyebiliriz.
Estetikli oyuncu izlemeye tahammul edemiyorum
? 'Ben Bir Denizim'de kağıt toplayan bir cocuğun hikayesini goruyoruz. Orada senden ne var?
Bir baba-oğul hikayesi. Deniz, sırtındaki arabasında hem İstanbul'un kağıtlarını hem babasının yukunu taşıyor. Babasının gozunde hicbir zaman multeci iş arkadaşları kadar değerli bir yer edinemiyor. Bu baba-oğul ilişkisinin psikolojik derinliğinde ufak da olsa babamla ilişkime benzer şeyler var.
? Filmde sevişme sahneleri dikkat cekici... Nasıl cektiniz?
Severek (guluyor). Demek ki inandırıcı!
? Sinema dunyasının 'entel'leri seni, filmlerini kabullenir mi?
Kendimi kabullendirme kaygım yok.
? Cevrende olan, mekanlarında eğlenmeye gelen cok oyuncu var. Onlar filmlerinde oynamak icin ucret talep ediyor mu?
Deneme cekimleriyle doğru isimler aranıyor. Adana'da odul alan Sitare Akbaş'ı, başrol Gurberk Polat'ı, Celil Nalcakan ve Seda Akman'ı bu filmler sayesinde tanıdım. Butceli işler olduğu zaman tabii herkes hak ettiğini alacak.
? Favori oyuncuların kimler?
Role gore değişir ama estetikli oyuncu izlemeye tahammulum yok. Bana hic inandırıcı gelmiyor.
? Teklifini kabul etmeyen oyuncu mekanına giremez mi?
Roportaj teklifi yaptığın biri kabul etmedi, bir daha resmini basmıyor musunuz gazeteye?
? Ben gazetenin yoneticisi değilim...
Benimle problemi olan biri bile olsa mekanıma girebilir. Hepsi topluma acık.
Babamın kuluplerinde plastik topla futbol oynardım
? Nerelisin?
Elazığ. Ama İstanbul, Emirgan'da La Boom'un uzerindeki evde doğup buyudum. Gizli Kalsın zaten bizim evin garajıydı. Emirgan benim doğduğum, buyuduğum, kok saldığım yer.
? Baban Kemal Evirgen'in gazinoları vardı. Gece hayatıyla kac yaşında tanıştın?
Doğduğumda beni gece hayatının icine atmış olabilirler. İki-uc yaşında Sies'te, Biges'te takım elbise, papyonla on masada Coşkun Sabah, Kayahan, Nukhet Duru dinlerdim.
? Neler yaşadın?
Plastik topla futbol oynadığım zaman babamın kuluplerinin barı kale oluyordu.
? Senin icin gece hayatı veliahtı olmaktan başka bir yol yok muydu?
Oğrendiğin şey o oluyor. Zamanla diğer yeteneklerini keşfediyorsun.
? Yıllar icinde İstanbul gece hayatı nasıl şekillendi?
Asosyalim, cok az dolaşıyorum. Ama kendi mekanlarım icin konuşursam, mahalle barı kafasında ilerliyorum. Daha cok mudavimler, birbirini tanıyanlar grup halinde eğlensinler istiyorum. Bunun sebebi mekanın devamlılığını sağlamak. Cunku cabuk tuketiyoruz, bir mekan populer olduğunda ve beş ay sonra o popularitesi bittiğinde iş yapmamaya başlıyor.
Obsesifim, yanmayan mum gorunce rahatsız oluyorum
? Yonetmen Umut'la mekan sahibi Umut arasında nasıl farklar var?
Birbirlerinden hicbir takıntıyı esirgememişler.
? Nedir o takıntılar?
Duzenle ilgili takıntılıyım. Obsesifim. Mesela bir yerde sarkan LED gormeye tahammulum yok. Dukkanların, evin her koşesinde guzel koksun, enerji versin diye tarcın, adacayı yaktırıyorum.
? Gizli Kalsın'da butun masalarda yanan mumlar var. Mumlarla da mi ilgili takıntın var?
Yanmayan mum gorunce rahatsız oluyorum. Uzun mumun maliyeti yuksek olmasına rağmen butun mekanlarımda uzun mum kullanıyorum.
? Mekanlarında mudavimlerin tanınan isimler olunca tartışmalar da basına yansıyor. Bu sana ve mekana zarar veriyor mu?
Minimum duzeyde olduğuna inanıyorum ama mental olarak yoruyor. Zarar vermiyor ama uzucu olaylar.
? 'Chiki Boom'a 27 yaş altındakiler giremiyor efsanesi doğru mu?
Sound olarak mekanlarda daha duşuk tempo gidiyorum. Bu durumda yaşı daha kucuk olanların mutsuz ayrıldıklarını gorduğum icin oyle bir kural koymuştum.
? Yaşadığın en şaşırtıcı şey neydi?
'La Boom'da Hugh Jackman'ın yerlere yatıp gobek atması cok absurttu.
Uc adam ve bir kadının sıkışmış ilişkileri
Pandemide evde 'Dunyanın En Hafif Filmi' diye bir film cektim. Uc adam ve bir kadının sıkışmış ilişkilerini anlatıyor. Ardından 'Annesinin Kuzusu' gelecek. Kod adı 'Kulis' olan bir diğer film de ilerliyor. Set Kebap ve La Boucherie'de geciyor. Bir tarafta şaşalı bir mekan, diğer tarafta kebapcı. Bu mekanların calışanları ve muşterileri uzerinden ilerleyen bir senaryo... Bir film daha var, senaryosu bitti, oyuncuları secim aşamasında.
İş başka, aşk başka
? Melisa Şenolsun'la birliktesin. Bir filmde birlikte calışır mısınız?
Feride Cicekoğlu'yla bir senaryo yazdık, 'Annesinin Kuzusu'. Başrolu Melisa'nın oynamasını istiyorum, olacak inşallah. Bir de La Boucherie'de tiyatro oyunlarıyla yenilikci bir proje yapma girişimindeyiz. İlk Melisa'nın rol alacağı 'Hortlak Kız' isimli bir tiyatro projesi olma ihtimali var.
? Şenolsun'a da filmlerinde cesur sahneler yazar mısın?
O filmde oyle bir sahne yok ama sevgiliye gore iş değişmez. İş başka, aşk başka.
? Hayatına giren kadınlar sana mı yoksa gorunen parlak hayatının cazibesine mi kapılıyor?
Oyle bir hayatım yok ki! Butun gun evdeyim. 5.00'te kalkıp kalem, kağıda yuklenip senaryo yazıyorum. Sonra mekancılık, 12.00'ye kadar. Ardından film, spor, yoga... 23.00'te uyuyorum.
Kaynak: Hurriyet