
Cin'in Wuhan kentinde ortaya cıkıp tum dunyaya yayılan koronavirus salgınıyla ilgili yeni bir tartışma konusu patlak verdi. Lancet isimli tıp dergisinde genel yayın yonetmeni olarak gorev yapan Richard Horton, bugune dek yapılan calışmaların hastalığın yayılmasının kontrol altına alınmasına yonelik olduğunu ancak koronavirus gercekte bir pandemi değil, sindemi olduğu icin yapılan calışmaların yetersiz olduğunu soyledi.
Aslına bakacak olursak Horton gibi duşunen uzmanların sayısı hic de azımsanacak gibi değil. Cunku bazı bilim insanları, COVID-19 gibi bazı salgınların sadece tıbbi olarak cozulemeyeceğine inanıyorlar. İşte tam da bu noktada sindemi olgusu ortaya cıkıyor. Peki sindemi, tam olarak ne oluyor? Pandemiyle sindemiyi ayıran şeyler neler?
[h=2]Sindemi, sinerji ile pandeminin birleşiminden oluşuyor[/h]
Sindemi denilen olgu, sinerji ile pandemi kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Bu olgu, bir salgının toplumsal koşullardan bağımsız duşunulemeyeceği anlamına geliyor. Bu olguyu koronaviruse indirgeyip acıkladığımızda, bir yandan SARS-CoV-2 isimli virusun varlığını, diğer yandaysa zaten daha onceden de kritik onem arz eden kalp, diyabet ve kanser gibi hastalıkların varlığı goruyoruz. İşte bu iki husus, ozellikle de eşitsizliğin fazla olduğu toplumlarda cok daha sıkıntılı bir surece kapı aralamış oluyor.
Aslına bakacak olursak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de bu duruma değinmişti. 2020'nin başlarında bir acıklama yapan Guterres, salgının en cok da korunmasız insanları, yoksulluk icinde yaşayanları, engellileri, kadın ve cocukları, marjinalleştirilmiş grupları ve dar gelirlileri etkileyeceğini soylemişti.
Merrill Singer isimli bir bilim insanı, sindemi terimini ilk kez 90'lı yıllarda kullanmıştı. ABD'deki yoksul insanlarda yaygın olan uyuşturucu bağımlılığı ve hastalıklarla ilgili bir araştırma yapan bilim insanı, bir hastalıkla başka bir hastalığın birleştiği durumlardaki etkinin, ikisinin toplamından cok daha fazla olduğunu, bu duruma da sindemi denildiğini soylemişti. Bu terim, gunumuzde de koronavirus salgını icin kullanılırhale geldi.
[h=2]Bugune kadar yapılan salgınla mucadele calışmaları işe yaramadı mı?[/h] Eğer koronavirus salgınını bir pandemi olarak kabul edecek olursak, yapılan calışmaların isabetli olduğunu soyleyebiliriz. Ancak koronavirus salgını gercekten de Singer ve Horton'un savunduğu gibi sindemiyse, şu ana dek yapılan calışmaların cok yetersiz olduğu sugoturmez bir gercek. Cunku Singer gibi duşunen bilim insanları, salgının etkisini yavaşlatmak ve dunyayı kurtarmak icin sosyal koşulların da goz onune alınıp, bununla ilgili calışmalar yurutulmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Singer tarafından yapılan son acıklamalara gore koronavirus ya da başka bir salgından kurtulmak isteniyorsa, ilgili salgınla birlikte mevcut hastalık ve sorunlara karşı da onlem alınmalı. Mesela yoksul kişilerin sağlık hizmetlerine ve temel besin gıdalarına ulaşması, cok daha kolay olmalı. Ayrıca koronavirus salgını stratejileri tamamen değiştirilip, yepyeni calışmalar yurutulmeli. Cunku Singer'a gore insanlık, doğal yaşam ortamlarını işgal edip, doğaya zarar vermeye devam edecek. İşte bu da yeni salgınların ortaya cıkmasına ve benzer olayların yaşanmasına yol acacak.
İşte tam olarak bu duşunceyi savunan Richard Horton, tedavi ya da aşının tek başına hicbir işe yaramayacağını soyluyor. Salgına karşı onemli olan şey, tedavi ya da aşının bulunmasına ek olarak toplumsal sorunların giderilmesi, derin eşitsizliklerin ortadan kalkması. Hukumetlerin bu cağrılara nasıl bakacaklarını ise zaman gosterecek.