
Sonbahar, Kış, ilkbahar, giyimimizin kendimizi ifade anlamında bizlere en yardımcı uc mevsim olarak goze carpmaktadır. Bu mevsimlerde ruh halimizin enerjisi secimlerimiz aracılığı ile tarzımıza da yansımaktadır. Hele bir de prosedurlerin başı cektiği bir iş yerinde isek vay halimize, akşamdan kalma kavgalarımızı kemerimiz ve ayakkabımız arasındaki uyumsuzluk zaten bağırıyor olacaktır.
Bir de yaz mevsimi var, hani şu iş toplantılarımızın tişort renklerimize aldığımız acımasız eleştireler ile bolunduğu mevsim, hani kapalı ayakkabılarımızı bir hoşca kal demeden bir koşeye hapsettiğimiz o mevsim, hani giyinirken rahatlığımızdan taviz vermediğimiz, coğumuzun tatil duşlerine sahne olan Yaz.
Fakat bu okuduklarınız Yaz mevsimini diğer mevsimlerden modanın rahatlık ile entegre olamaması konusunda ayırmamalı, tam tersine bu mevsim rahatlık ve moda uyumunun en hummalı tablosudur, ve siz ressamlar hayal gucunuz ile zevklerinizi birleştirdiğiniz noktalar ile kendi modanız eşliğinde yaza ikinci kez merhaba diyeceksiniz.
O kadar konuşup bir-kac tuyo vermeden yazımı bitiremeyeceğim 🙂
Ben koyu kahve tonunda kemer ve ince ayakkabı (koyu kahve) derim, hardal rengi keten pantolon uzerine kırmızı,beyaz tonların kareler oluşturduğu bir gomlek iyi bir tamamlayıcı olacaktır, bu arada; saclarınızı dağınık bırakmayı unutmayın.
KAYNAK: http://www.erkekmagazin.com/yaz-gunu-moda-gunu
__________________