
KORONAVİRUS tedavisinin başrol oyuncusu olan guclu bağışıklık sistemi icin sağlıklı uykunun onemli bir işlevi bulunuyor. Uzmanlar, şiddetli bir horlamayla kendini gosteren, uykuda nefesin bir sureliğine kesilmesine neden olarak bağışıklık sisteme sinsice savaş acan uyku apnesi tehlikesine dikkat cekiyor.
Uyku apnesi, obeziteden yorgunluğa, konsantrasyon bozukluğundan cinsel isteksizliğe, ritim bozukluğundan yuksek tansiyona ve hatta kalp krizine kadar uzanan cok sayıda sağlık sorununa neden olabiliyor. Dunyada yaklaşık bir milyar insanın uyku apnesi olduğu tahmin edilirken TUİK'in verilerine gore, Turkiye'de 1.5 milyon uyku apnesi hastası bulunuyor. Hastalığın ulkemizde gorulme sıklığı yuzde 5'leri bulurken, kayıt altına alınamayan hasta sayısının da oldukca fazla olduğu tahmin ediliyor. Cocukluktan itibaren her yaştan insanın tanı alabileceği uyku apnesi rahatsızlığının gorulme olasılığı ise erkeklerde kadınlara oranla 4 kat daha fazla. Ancak en buyuk risk, 40 yaşından sonra başlıyor. Obezite, bu hastalığın başlıca tetikleyicilerinden biri olarak karşımıza cıkarken menopoz donemine giren kadınlar arasında gorulme olasılığı da hormonal sebeplere ve kilo alımına bağlı olarak artış gosteriyor.
"UYKU, VUCUDUMUZU ENFEKSİYONLARDAN KORUYAN ONEMLİ BİR KALKAN"
Aşırı horlama ile kendini gosteren ve uyku sırasında soluk alımının durmasına neden olan uyku apnesinin ani olumlere yol acan oldukca tehlikeli bir hastalık olduğuna dikkat ceken Horlamatedavisi.com Cene ve Yuz Protezi Uzmanı Dr. Tuğrul Saygı, konuya ilişkin şu uyarılarda bulundu:
"Guclu bir bağışıklık sistemi icin cok buyuk bir role sahip olan uyku, vucudumuzu enfeksiyonlardan koruyan onemli bir kalkan işlevi goruyor. Duzensiz uyku, bağışıklık sisteminde ciddi hasarlara yol acarken, sadece bir gece uykusuz kalmak bile hastalıklara davetiye cıkarıyor. Uyku apnesinin sağlıklı bir insanda bile uyku sırasında soluğun kesilmesine neden olduğunu duşunduğumuzde, koronaviruse yakalanan hastaların tedavi surecinde buyuk bir işlevi olduğunu soylemek yanlış olmaz. Ozellikle entube edilen ve kronik diyabet ya da obezite hastaları acsından baktığımızda, bu hastalarda uyku apnesi de varsa akciğerler durumu kaldıramıyor. Uyku sırasında tekrarlayan ve 10- 20 saniye arasında gercekleşen solunum durmaları, kandaki oksijen miktarını azaltırken karbondioksit miktarını artırıyor. Bu nedenle cok onemsenmeyen horlama şikayeti olanların mutlaka bir uzmana başvurması gerekiyor."
"OBEZİTE VE UYKU APNESİ ARASINDA DOĞRUDAN BİR BAĞLANTI VAR"
Koronavirus tedavi surecinde olum riski en yuksek olanlar arasında obezite hastalarının da yer aldığını hatırlatan Dr. Saygı, "Obezite ile uyku apnesi arasında doğrudan bir bağlantı bulunuyor. Yapılan araştırmalar, ozellikle kadınlarda obezitenin giderek artmasıyla birlikte uyku apnesinin de arttığını ortaya koyuyor. Gece uykusu sırasında ani olumlere neden olurken ozellikle gunduz uyuklamasına bağlı olarak olumcul sonuclanabilen trafik ve iş kazalarına yol acabiliyor. Aşırı yorgunluk, unutkanlıkla birlikte cocuklarda oğrenme gucluklerine de neden olabiliyor" dedi.
ALKOL VE SİGARA KULLANIMINA DİKKAT!
Pek cok etkene bağlı olarak değişkenlik gosteren risk faktorlerini de ozetleyen Dr. Saygı, "Burunda tıkanıklık oluşması, solunumu olumsuz etkileyerek uyku apnesine neden olabiliyor. Fazla kilo ve obezite ise uyku apnesini tetikleyen en buyuk nedenler arasında yer alıyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte artan kas kutlesi, hava yolunu daraltarak uyku apnesine sebep oluyor. Alt cenenin geride olması, boynun kısa ve kalın olması gibi anatomik bozukluklar ile geniz eti, buyuk bademcikler, yumuşak damak ve dil kokundeki sorunlar riski artırıyor. Alkol, sigara, sakinleştirici veya uyku ilacı kullanmak da risk faktorleri arasında yer alıyor. Kronik hastalıklar, tiroid bezlerinin yeterli duzeyde calışmaması, kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon, ses tellerinde felc gibi rahatsızlıkları da oyle" ifadelerini kullandı.
"HORLAMAYI HAFİFE ALMAYIN!"
Uyku sırasında yaşanan aşırı horlama durumunun toplumun genelinde onemsenmediğinin ancak, uyku apnesi tanısının konulmasında onemli bir arguman olduğunun altını cizen Dr. Saygı, uyku apnesi belirtilerini ise şoyle sıraladı:
"Uyurken boğulma hissi ile ani uyanmalar, Uyku esnasında gurultulu horlama veya hırıltılı nefes alma, Uyurken aşırı terleme veya huzursuzluk,Gun icerisinde surekli uyuma isteği, Konsantrasyon gucluğu, Sabahları yorgun uyanma ve halsizlik."
"UYKU APNESİ BAŞKA HASTALIKLARI DA TETİKLİYOR"
Uyku apnesininin tedavi edilmediğinde farklı rahatsızlıklara da neden olabileceğine dikkat ceken Dr Saygı, "Uyku apnesi olan birisi her gun en az 7-8 saat suren oksijensizliğe maruz kalır. Bu da vucudumuzu derinden etkiler. Coğu uyku apnesi hastasında kalp rahatsızlıkları ve hipertansiyon da gozlemlenir. Ayrıca psikolojiyi de kotu etkilediğinden ve depresyona neden olabilir. Nitekim şiddetli uyku apnesi olan ağır hastaları, uykusunda boğulup olebileceği endişesi yaşayabilir" diye uyardı.
"TEDAVİDE KULLANIMI EN RAHAT OLAN YONTEM, HORLAMA PROTEZİ"
Uyku apnesi tedavisinde, hastalığın derecesi ve seyrine gore cerrahi ve cerrahi olmayan farklı tedavi yontemleri uygulanabildiğine değinen Horlama Tedavisi Uzmanı Dr. Saygı, konuya ilişkin bilgi vererek, "Horlama yastığı, boğaz egzersizi, burun bantları, bitkisel yağ ve cay gibi yontemler, anlık rahatlama sağlasa da uyku apnesini tedavi etmeyen gecici cozumler olarak değerlendiriliyor. Horlama ve uyku apnesi tedavisinde kullanılan diğer bir yontem olan CPAP maskesi de genellikle hastalar tarafından kullanımı zor olarak olarak nitelendiriliyor. Burun kemiğinin veya kıkırdağının duzeltilmesi gibi cerrahi yontemler, tekrar etme olasılığı yuksek olduğu icin her hastaya uygulanamıyor. Cerrahi olmayan bir yontem olan horlama protezi ise tedavide en cok uyguladığımız yontemler arasında yer alıyor. Kullanımı en rahat yontem olan bu protezler, hastaların oncelikli tercihi oluyor. Koronavirus salgını nedeniyle fiziki olarak kliniklere gelmekten cekinen hastalar web sitesi uzerinden destek talebinde bulunabiliyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Demiroren Haber Ajansı