Niğde'de yaşayan Suleyman Erol'un 10 yıldır satın alıp evinin yanına yaptırdığı 45 metrekarelik odada sergilediği yaklaşık 5 bin parca antika eşya, muzeyi aratmayan odaya girenleri adeta zamanda yolculuğa cıkarıyor.
Ulukışla ilcesine bağlı Kılan koyunde oturan 65 yaşındaki Suleyman Erol, yaklaşık 10 yıldır en eskisi 300 yıllık olan mavzer, can, el, tarım ve muzik aleti, koruk, ors, cevirmeli telefon, gramofon gibi eşyaları topluyor. Erol, bunları, evinin yanına inşa ettirdiği, kapısına da 1930'lu yıllardan kalma kapı taktırdığı 45 metrekarelik odada sergiliyor.

Erol, AA muhabirine yaptığı acıklamada, torununun duveni tahta olarak niteleyip bu aleti tanımamasından etkilendiğini, bu kulturu korumak ve gelecek nesle bırakmak icin antika eşyaları toplamaya karar verdiğini soyledi.
Sergilediği eşyaları satın aldığını belirten Erol, şunları kaydetti:
"Ecdadımızın kullandığı Fransız malı mavzeri Mersin'den bir kadından aldım. O zamanlar 400 lira para verdim. Osmanlı zamanında ağır mahkumlara takılan bir pranga var, yaklaşık 200 yıllık. Bir kilise canı var, tarihi 1817. Yaklaşık 100 yıllık koruk var. 100 yıllık muzik aleti cumbuş var. Dedelerimizin kullandığı cevirmeli telefon, yaklaşık 60 senelik. Bunlar hep kultur mirası. Burada yaklaşık 250-300 senelik kultur mirası var. Her turlu ev, el, tarım, muzik aleti var. Cok ilginc camız hamudu var, hicbir hamut ona benzemez. Milli boksorumuz Cemal Kamacı'nın eldiveni, calışma aparatlarının bende olması gurur verici. Antalya Adliyesi'nde kullanılan bir daktilo var. Uzerinde damga ve muhur var. Kim bilir kimlere ne kadar ceza kesildi, af oldu. Bunu emekli bir hakimin hanımından aldım."
Erol, topladığı antika eşyaları, evinin yanına yaptırdığı yaklaşık 45 metrekarelik odada muhafaza ettiğini; antikaları gormeye, ozellikle oğretmenlerin ve araştırmayı seven ziyaretcilerin geldiğini soyledi.
Ziyaretcilerin bazen yanlarında cocukları ve torunlarıyla geldiğini ifade eden Erol, cocukların "Dede, siz cok zor şartlar altında yaşamışsınız o zamanlar. Bunlarla hayat mı gecer?" dediğini aktardı.
Erol, topladığı kağnıları, at arabalarını, sabanları, pullukları, tarım aletlerini, antika eşyaları ve eski paraları sergilemek icin yetkililerden, koye muze yapılmasını istedi.
Erol, şoyle devam etti:
"Bu kulturel mirası orada sergilemek isterim. Benim ismim cok da onemli değil. Antikalarım sadece bu gorduğunuz eşyalardan ibaret değil, eski paralarım da var. 1940'lardan kalma metal paralarımız var. Muze oluşturacak bir birikimimiz var, fazlası var, eksiğimiz yok. Bu alet ve edevatları gelecek nesle aktarmak istiyorum. Hatta muzenin olunceye kadar hizmetciliğini yapmayı gorev bilirim."
"İnsanlar ellerindeki tarihi değer eşyaları bize getirsinler, ucretiyle alalım. Temizleyelim, koruyalım ve geleceğe aktaralım." diyen Suleyman Erol, bu kulturel mirasın, ecdat yadigarı eşyaların korunmasını kendisine gorev edindiğini belirtti.
Erol, "Bunların yok olup gitmesinden vicdanen rahatsız oluyorum. Eğer bu kulturu yok edersek kaybedersek, sahip cıkmazsak, gelecek nesil nereden geldiğini nereye gideceğini bilemez." diye konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Abdullah Ozkul