Biontech ve Pfizer, yuzde 90 koruma sağladığını soyledikleri koronavirus aşısı icin ruhsat onayının eşiğinde. Aşı calışmasının arkasında ise Turkiye kokenli iki bilim insanı var: Uğur Şahin ve Ozlem Tureci.Işık Hızı: Almanya'daki BioNTech firmasının koronaviruse karşı aşı geliştirmek icin Ocak ayı başında başlattığı projenin adı bu. Gercekten de ışık hızıyla ilerleyen surec sonunda ilk meyvelerini vermeye başladı. Alman BioNTech, Pfizer ile geliştirdiği koronavirus aşı adayının, ucuncu faz klinik deneylerde hastalığın bulaşmasını yuzde 90 engellediğini dun duyurdu.
Aşı geliştirme sureci, normal koşullar altında sekiz ila on yıla yayılabiliyor. Ancak zamana karşı yarışılan salgın doneminde Almanya'nın Mainz kentindeki araştırmacıların, aşıyı geliştirip ABD'de ruhsat başvurusu yapabilmesi bir seneden kısa surdu. Şimdi şirketler, hızlandırılmış ruhsat icin ABD'de başvuru yapacak.

Arkasında iki Turkiyeli araştırmacı var
Peki bu başarı nasıl ortaya cıktı?
Ocak ayında koronavirus Cin'de şiddetlenmiş, ancak Almanya dahil dunyanın pek cok ulkesinde henuz pandemi endişesi yaşanmıyorken, BioNTech araştırmacıları koronaviruse karşı bir aşı uzerinde aslında calışmaya başlamıştı. Şirketin başında Turkiye kokenli cift Uğur Şahin ve Ozlem Tureci var. Şahin'in CEO ve Tureci'nin idareci olarak calıştığı BioNTech, gecen ilkbaharda virusun dunyanın dort bir yanına yayıldığı anlaşıldığında, firma faz 1-2 denemelerine gecilmişti bile.
Şirketin CEO'su Şahin 1965 yılında Turkiye'de doğdu. Henuz 4 yaşındayken, annesiyle birlikte Ford şirketinde calışan babasının yanına Koln'e taşındı. Liseden mezun olduktan sonra Koln Universitesi'nde tıp eğitimi aldı. 20 yaşına geldiğinde, henuz daha oğrenciyken, bir laboratuvarda calışmaya başladı. Şahin o gunleri "Akşam 4'e kadar butun gun derslerimiz vardı. Diğer oğrenciler eve giderken, ben de calışmak icin laboratuvara giderdim. Bazen sabah 4'e kadar calışırdım" diye anlatıyor.
1992'de tıp fakultesini bitiren Şahin, Saarland Universitesi Tıp Merkezi'ne gecmeden once birkac yıl Koln Universitesi'nde ic hastalıkları, hematoloji ve onkoloji doktoru olarak calıştı. Koln Universitesi'ndeyken, bir tıp oğrencisi ve İstanbul'dan Almanya'ya gelen bir doktorun kızı olan Ozlem Tureci ile tanıştı.
Nikahtan once laboratuvarda calışmış
Mainz Universitesi'nde oğretim gorevlisi olan Ozlem Tureci, kanser immunoterapisinde bir oncu olarak tanınıyor. Daha once Alman basına verdiği bir demecte Tureci, bu mesleği secmesindeki arkasında yatan sebepleri "Doktor olarak calışan babamdan etkilendiğimden genc bir kızken bile başka meslek hayal edemiyordum. Babamın muayenehanesi aile evimizdeydi. Cocukken hastalar arasında oynardık. Evimizde iş ve yaşam arasında kesin bir ayrım yoktu" sozleriyle anlatmıştı.
Babasının cok duyarlı bir hekim olduğunu soyleyen Tureci, bunun kendisini cok etkilediğini, hatta tıpkı babası gibi insanlara yardım etmek icin, once rahibe olmayı bile duşunduğunu, ardından tıbbı sectiğini belirtiyor. Tureci, Uğur Şahin ile 2002'de evlendiğinde, Mainz Universitesi Tıp Merkezi'nde calışıyordu. Anlatılanlara gore Şahin, evlilik seremonisinden saatler oncesine kadar bile laboratuvarda calışmış. Ardından, Tureci ile birlikte evlendirme dairesine gitmişler.
BioNTech'in kurulması
2001 yılında immunoterapotik kanser ilacları geliştirmek icin bir şirket kuran cift BioNTech'i 2008 yılında kuruyor. Şirket, şu an da buyuk olcude kişiselleştirilmiş kanser immunoterapileri icin teknolojiler ve ilaclar geliştiren bir firma. Ancak uzerinde calıştıkları kanser ilaclarının hicbiri henuz onay aşamasına gelmiş değil. Hem Tureci hem de Şahin, bu calışmalarının yanında, universitede oğretmenlik yapmaya devam ediyor.
BioNTech'in RNA biyokimyası ve uretiminden sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Andreas Kuhn, 2019 yılında bir odul toreninde Uğur Şahin icin "Onun kadar zeki birini nadiren tanıdım. Kendisi her zaman insanlardan bir adım onde. Yeni bir fikir bulursanız o, bu aşamaya coktan ulaşmıştır ve bunu ongormuştur" ifadelerini kullanmıştı. Şahin'in kendisine en başından beri ilham verdiğini soyleyen Kuhn,
"İnsanları bir şeyler hakkında heyecanlandırabilmesinin onun guclu yonlerinden biri olduğunu duşunuyorum" diyor.
60 ulkeden bin 300 calışan BioNTech'te şu an 60'tan fazla ulkeden bin 300'den fazla kişi calışıyor ve bunların yarısından fazlası kadın. Alman biyoteknoloji firması, Ekim ayında ABD'nin Nasdaq borsasına teknoloji hisse senetleri icin giriş yaptı ve borsada hızlı bir şekilde buyudu.
Tureci, daha once innovationsland-deutschland.de sitesine yaptığı bir acıklamada, değiştiremeyeceği şeyleri kabul etse de "etki alanının ilk gorunduğu halinden farklı olduğunu duşunduğu şeylere kararlılıkla ve cesaretle konsantre olmaya" calıştığını soylemişti.
Kararlılık ve cesaret, Şahin ve Tureci'nin salgın sırasında kuşkusuz gosterdikleri ozellikler. Oyle ki, aşının onay alması durumunda ticari dağıtımını sağlayabilecek konumda olabilmek icin icin uretim kapasitelerini genişletip buyuk yatırımlar yaptılar. Idar-Oberstein ve Mainz'daki şirket tesislerindeki uretim tesisleri surekli aktif. Şahin, Almanya'nın ZDF kanalına verdiği bir roportajda, zamanı yakalayabilmek icin şirketin en başından beri arka arkaya onemli adımlar attığını soylemişti.
Yıllar suren araştırmalar Uğur Şahin ve Ozlem Tureci'ye her iki şekilde de karşılığını veriyor. Şahin, BioNTech hisselerinin yuzde 18'ini elinde tutuyor ve şirketin başarısıyla, aniden kendini en zengin 100 Alman arasında buluyor. En azından kağıt uzerinde.
Insa Wrede
(c)
Kaynak: Deutsche Welle