Dışişleri Bakanı Mevlut Cavuşoğlu, Turkiye'nin, 10 yıldır istikrarsızlık icindeki komşusu Suriye'nin terorden arındırılması, siyasi cozume kavuşması ve Suriyelilerin ulkelerine donuşunun sağlanması yonundeki cabalarına dikkati cekerek "Adı sanı ne olursa olsun hic kimsenin bolgemizde teroru meşrulaştırmasına izin vermeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Bakan Cavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kulliyesi'nde duzenlenen 12. Buyukelciler Konferansı'nın ikinci gununde Turkiye'nin yurt dışı ve merkez teşkilatında gorevli buyukelcilere hitap etti.
Bu sene yeni tip koronavirus (Kovid-19) salgını nedeniyle merkezde gorev yapan buyukelcilerin katıldığı, yurt dışında gorev yapan buyukelcilerin ise video konferans yontemiyle iştirak ettiği konferansın ilk gununde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hitap ettiğini hatırlatan Cavuşoğlu, kendisinin talimatlarının ozveriyle calışılarak yerine getirileceğini soyledi.

Cavuşoğlu, konferansın bu yılki temasının "Milli Egemenliğin 100. Yılı'nda Turk Diplomasisi: Gelenekten Geleceğe" olarak belirlendiğini vurgulayarak Dışişleri Bakanlığı teşkilatının gecesini gunduzune katarak yerli, milli, girişimci ve insani bir dış politikayı, sahada ve masada guclu şekilde uyguladığını soyledi.
Dunyada en buyuk 5 diplomatik ve konsuler ağlardan birinin Turkiye'ye ait olduğuna dikkati ceken Cavuşoğlu, "Halen yurt dışında 152 buyukelcimiz gorev yapıyor. Ekran başında bizlerle beraberler. Merkezde de 116 buyukelcimiz mevcut. Hemen her zaman diliminde bir buyukelciliğimiz, başkonsolosluğumuz veya ticaret ofisimiz var." ifadelerini kullandı.
Cavuşoğlu, Turkiye'nin bir temsilciliğinde guneş batarken, bir diğerinde guneşin doğduğunu soyleyerek "Her şeyden once, dunyanın en geniş 5 bilgi toplama, analiz ve diplomatik girişim ağından biri Turkiye'mizin emrinde. Ozel yetişmiş, deneyimli kadrolar, 248 misyonda, her gun Ankara'yı bilgi ve değerlendirme ile beslemekte, karar alıcılara destek olmakta. Sonucta oluşan talimatları da bulundukları ulkelerde yerine getirmekteler." dedi.
"Salgın sırasında 61 diplomatik video konferans gercekleştirdik"
Turkiye'nin dijital donuşum noktasında da hızlı bir gelişim sergilediğini ve Bakanlığın e-devlet uygulamaları alanında hep once bir calışma icinde olduğunu vurgulayan Cavuşoğlu, "Gecen yıl, kuresel salgından once, yine bu forumda 'Dijital Diplomasi' girişimini ilan ettik. Turkiye olarak liderlik ettiğimiz ara buluculuk gibi uluslararası sureclerde de rotayı bu yone onceden cevirmiştik. Bu ongorunun isabetini pandemi surecinde de yaşıyoruz." diye konuştu.
Cavuşoğlu, salgından once dijital cağın diplomasiye etkileri konusunun Antalya Diplomasi Forumu'na tema olarak belirlendiğini belirterek şunları soyledi:
"Sonuc itibarıyla salgın tum dunyayı evlerine hapsettiğinde, biz suratle internet uzerinden dijital ortamda diplomasiye uyum sağlayabildik. Salgın sırasında 11 tanesi Sayın Cumhurbaşkanımıza refakaten, 61 diplomatik video konferans gercekleştirdik. Bakan Yardımcılarımız, Genel Mudurlerimiz de aynı şekilde dijital ortamda toplantılar duzenlediler. Video konferans uygulamasından Bakanlık icinde de yararlandık. Buyukelcilerimiz ve başkonsoloslarımızla toplantılar tertipledik. Boylece salgın konusunda diğer ulkelerdeki durumu ve uygulamaları yakından takip ettik. Yine gecen sene ilan ettiğimiz Antalya Diplomasi Forumu'nu da dijital ortamda hayata gecirdik. Bir fikir olmaktan cıkarıp, fikirlerin şekillendiği bir zemine donuşmesini sağladık. Dunyanın diplomatik gundeminde yer tutan belirli konularda fikirlerin oluşumuna katkı sağladık."
"Vatandaşlar icin 'Hızır' uygulamasını hizmete sokuyoruz"
Cavuşoğlu, Turkiye'nin G20 Diplomasi Endeksi'nde 7'nci sırada, sosyal medya etkileşimi bakımından ise 3'uncu sırada olduğunu ifade etti.
Dijital Diplomasi girişimi cercevesinde Bakanlığın cağa uygun şekilde yeteneklerini donuşturduğunu anlatan Cavuşoğlu, yurt dışındaki vatandaşlara verilen hizmetlerin kalitesini artırmak icin de caba sarf ettiklerini, en buyuk sorumluluklarının ise vatandaşlara hizmetin yanı sıra onların hakkını ve hukukunu korumak olduğunu soyledi.
Cavuşoğlu, "Vatandaşlarımızın sorularına yapay zeka aracılığıyla her gunun her saati, mesai gozetmeden yanıt verecek 'Hızır' uygulamasını hizmete sokuyoruz." dedi.
"Cumhuriyet tarihimizin en buyuk tahliye operasyonunu koordine ettik"
Salgın doneminde bircok seyahat kısıtlaması uygulansa da yuz yuze diplomasinin surdurulduğunu soyleyen Cavuşoğlu, salgının başından beri 24 yurt dışı ziyareti gercekleştirdiklerini kaydetti.
Cavuşoğlu, şoyle devam etti:
"Ulkemizde 19 devlet ve hukumet başkanı, 18 dışişleri bakanı ağırladık. Gecen hafta Guneydoğu Avrupa Ulkeleri İşbirliği Sureci Dışişleri Bakanları Toplantısı'na ev sahipliği yaptık. Seyahatleri telefon ve internet goruşmelerimizle destekledik. Bu donemde Sayın Cumhurbaşkanımız 205 telefon goruşmesi, 11 video konferans, biz de 251 telefon goruşmesi, 50 video konferans yaptık. Bu arada telefon uzerinden mesajlaşmalar veya telefon uzerinden anlık kısa goruşmeleri saymıyoruz. Yani vasıtalarımızı ceşitlendirdik ve muhataplarımızla iletişim ve muzakereye devam ettik."
Cavuşoğlu, salgının en başından itibaren Turk diplomasisinin her alanda hizmetlerini aksatmadan sunduğunu belirterek "Bu donemde, Bakanlığımız bunyesinde faaliyete gecirdiğimiz Koordinasyon ve Destek Merkezi vasıtasıyla Cumhuriyet tarihimizin en buyuk tahliye operasyonunu koordine ettik." ifadelerini kullandı.
Pek cok ulkenin icine kapandığı bir donemde, Turkiye'nin tum dunyaya yardım elini uzattığını belirten Cavuşoğlu, "Boylece salgın doneminde de insani konularda dunya lideri olmaktan gurur duyuyoruz." diye konuştu.
Cavuşoğlu, bu hizmetleri gorurken, kamu hizmetinin, "insana hizmet" olduğunu anlatan cok sayıda ornek hikaye yaşadıklarını dile getirerek, bu hikayelerden birkacını paylaştı.
Bakan Cavuşoğlu, "Latin Amerika'dan Asya'ya, Kuzey Amerika'dan Afrika'ya hemen her coğrafyada vatandaşlarımıza doğrudan hizmet goturduk, insana dokunduk. Turkiye bir 'şefkatli guc' olarak, tum insanlık adına mukemmel bir sınav veriyor." dedi.
Bu deneyimlerin unutulmasını istemediklerini kaydeden Cavuşoğlu, 21. yuzyıl Turk diplomasisini bugunku ve sonraki kuşaklara aktaracak Muşfik Guc Belgeseli'ni bir sonraki Buyukelciler Konferansı'na yetiştirmek icin harekete gectiklerini aktardı.
Salgın ve kuresel duzen
Cavuşoğlu, salgının tum dunyayı derinden etkilediğini ancak Turkiye'yi durduramadığını belirterek salgının başlarında insanlığı nasıl bir gelecek beklediğine dair stratejik ongoru calışmaları yaptıklarını kaydetti.
Salgının mevcut olan yonelimleri hızlandıracağı sonucuna vardıklarını ve bunda haklı cıktıklarını dile getiren Cavuşoğlu, ayrıca dunya capında bu alandaki ilk calışmalardan ikisini Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Antalya Diplomasi Forumu olarak hazırladıklarını hatırlattı.
Cavuşoğlu, salgınla birlikte mevcut kuresel kurumların yetersizliğinin bir kez daha ortaya cıktığını belirterek "Uluslararası orgutler guc ve itibar kaybına uğramaya devam etti. Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyinin salgını gundemine alması 100 gun surdu. 'Dunya Beşten Buyuktur' cağrısıyla vurgulamakta olduğumuz reform ihtiyacı iyice su yuzune cıktı." değerlendirmesini yaptı.
Ote yandan salgının dunyadaki kırılganlıkları daha da artırdığını vurgulayan Cavuşoğlu, catışmalar devam ederken, insani yardımlar, barış operasyonları ve sahada ara buluculuk cabalarının sekteye uğradığını belirtti.
Cavuşoğlu, salgının kuresel guc dengelerini de etkilediğini, teknolojik donuşum ve dijitalleşmeyi iyice hızlandırdığını da dile getirdi.
Gecen yıl dunyanın bir "gul bahcesi olmadığını" vurguladıklarını belirten Cavuşoğlu, "Savaşların, darbelerin, coken devletlerin, acı ve zulmun yaşandığı, kanın aktığı, az gelişmişliğin insana zulme donuştuğu yerlerde gorevdeyiz. Turk diplomatları bu zor bolgelerde fedakarca vatandaşlarımızı ve milli menfaatlerimizi korumaya, dostluk kopruleri ve ticaret kanalları inşa etmeye devam ediyor." ifadesini kullandı.
"Yerli ve milli gucumuzu, sahada ve masada ortaya koyuyoruz, koyacağız"
Bakan Cavuşoğlu, sahada, masada ve fikri zeminlerde etkin olmaya, girişimci ve yenilikci bir diplomasiye olan ihtiyacın azalmadığına, aksine arttığına dikkati cekti.
Farklı guc unsurlarının akil şekilde kullanılmasına devam edilmesi gerektiğini kaydeden Cavuşoğlu, "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh temel hedefi doğrultusunda, her gun kuresel ve bolgesel barış ve refaha hizmet edecek adımlar atıyoruz. Barış ve refah guclu ve girişimci olmayı gerektirir. Dolayısıyla dış politikamızdaki adımları, 'başımızı kuma gommek' değil, 'hamle ustunluğunu elde tutmak' uzerine inşa ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Cavuşoğlu, uluslararası sistemde değişim sancılarının yaşandığına dikkati cekerek "Bazen oyun kurmak gerekiyor. Bazen de farklı guc odaklarının bolgemize reva gordukleri tertipleri vakitlice gorerek, meşru cıkarlarımızı korumak icin oyun bozmak gerekiyor." dedi.
Her iki durumda da Turkiye'nin girişimci olmaktan cekinmediğini vurgulayan Cavuşoğlu, "Yerli ve milli gucumuzu, sahada ve masada ortaya koyuyoruz, koyacağız." ifadesini kullandı.
"Bolgemizde terorun meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz"
Cavuşoğlu, Turkiye'nin, Suriye'deki gelişmeleri milli guvenlik ve bolgesel istikrar perspektifinden izleyerek yonlendirdiğini ifade ederek "10 yıldır istikrarsızlık icindeki bu komşumuzun artık terorden arındırılması, halkının beklentilerini karşılayacak, siyasi bir cozume kavuşması, multecilerin donuşunun sağlanması en başta bizim hedefimiz." ifadelerini kullandı.
Bu anlayışla Turkiye'nin PKK/PYD/YPG ve DEAŞ'a karşı harekatlar icra ettiğine değinen Cavuşoğlu, "Sınırımızda teror koridoru oluşturmaya calışanlara izin vermedik. PKK/PYD/YPG'nin bolucu gundemi ve siyasi surece dahil olma cabalarını engelliyoruz. Adı sanı ne olursa olsun hic kimsenin bolgemizde teroru meşrulaştırmasına izin vermeyeceğiz." dedi.
Cavuşoğlu, İdlib'de ateşkesin muhafazası icin de calışmalarını surduğune dikkati cekerek Turkiye'nin bolgedeki masum insanları korumaya kararlı olduğunu soyledi.
Turkiye'nin ihtilafın cozulmesi icin uluslararası calışmalara da onculuk ettiğini vurgulayan Cavuşoğlu, "Suriye'de savaştan kacanlara kapılarımızı actık. Şimdi, guvenli bir şekilde geri donmelerini sağlıyoruz. Suriye'de terorden arındırdığımız bolgelere dun Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi 411 bin Suriyelinin guvenli şekilde geri donmesini sağladık." değerlendirmesini yaptı.
Libya ile ilişkiler
Cavuşoğlu, Libya'daki gelişmelerin de gundemde onemli bir yer tuttuğunu belirterek Turkiye'nin başından beri krizin cozumu icin diyaloğa işaret ettiğini vurguladı.
Turkiye'nin Libya'da kaosu onlemek ve uluslararası meşruiyeti korumak icin inisiyatif aldığını soyleyen Cavuşoğlu, "Turkiye'nin BM tarafından tanınan Milli Mutabakat Hukumeti'ne sağladığı eğitim ve danışmanlık desteği ulkenin daha fazla ic savaşa suruklenmesini engelledi. BM onculuğundeki siyasi surecin de onunu actı." dedi.
Cavuşoğlu, iki ulke arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda mutabakat muhtırasının da Turkiye'nin Doğu Akdeniz'deki meşru cıkarlarının korunması yolunda onemli bir adım olduğunu vurguladı.
Siyasi surecin desteklenmesi ve surdurulebilir ateşkes icin tum taraflarla eşgudum halinde calışıldığını belirten Cavuşoğlu, "Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun calışmalarını destekliyoruz." diye konuştu
(Surecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Nazlı Yuzbaşıoğlu