Dışişleri Bakanı Mevlut Cavuşoğlu, Kıbrıs Turku'nun artık sırf muzakere etmek icin masaya oturmayacağını son secimde gosterdiğini belirterek, "Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ulke olan Turkiye'nin, kendi kıyılarına hapsedilmesini ve hakkı olan kaynaklardan vazgecmesini kimse beklemesin. Bizi dışlayan, hatta karşısına alan girişimlerin de başarı şansı yoktur." dedi.
Bakan Cavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kulliyesi'nde duzenlenen 12. Buyukelciler Konferansı'nın ikinci gununde Turkiye'nin yurt dışı ve merkez teşkilatında gorevli buyukelcilere hitap etti.
Kıbrıs'ın, Turkiye'nin milli davası olduğunu vurgulayan Cavuşoğlu, "Kıbrıs konusunda da cozum yollarını tıkayan kim, bellidir. Ada'da Turk toplumunu eşit gormeyen sorunlu bir zihniyet var." dedi.

Cavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) bu zihniyeti uye yaptığını ve cozum umutlarını tıkadığını soyleyerek, şoyle devam etti:
"Şimdi ustune bir de ortak zenginliklere 'el konulması' teşebbuslerine, en azından sozde destek cıkıyor. İyi de bunlara bizim musaade edeceğimiz varsayımının ardındaki kibir ve yanılgı nereden kaynaklanmakta? Bugune kadar siyasi eşitliği kabul etmediler. Siyasi eşitliğin olmadığı yerde egemen eşitlik olmalıdır. Kıbrıs Turku artık sırf muzakere etmek icin masaya oturmayacaktır. Son secimlerde de bu mesajı acıkca verdiler."
Doğu Akdeniz'deki meselenin de "kaynakların hakkaniyetli paylaşımı" olduğunu belirten Cavuşoğlu, "Bolgede istikrarsızlığı yaratanlar, Turk'un haklarını gasbedebileceğini duşunenlerdir. Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ulke olan Turkiye'nin, kendi kıyılarına hapsedilmesini ve hakkı olan kaynaklardan vazgecmesini kimse beklemesin. Bizi dışlayan, hatta karşısına alan girişimlerin de başarı şansı yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Cavuşoğlu, "Komşu komşunun kulune muhtactır." atasozunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın son İzmir depreminde verdiği mesaj da bunu veciz şekilde ortaya koydu. Yunanistan ile sorunları konuşarak halletmek istiyoruz. Onkoşulsuz diyalog ve diplomasiye kapımızı kapatmıyoruz. Yunanistan Başbakanı (Kiryakos Micotakis) Fransa, Almanya, İngiltere'deki gazetelere yazı yazıp başka ulke kamuoylarına yaranmaya calışırken, biz bir Yunan gazetesine makale yazarak, doğrudan Yunan halkına seslendik. Dedik ki isterseniz gerginlik ve tırmanma ile yaşayalım veya diplomasi, diyalog ve iş birliği yapalım: Secim Yunanistan'ındır."
Turkiye'nin, "her yoldan gitmeye muktedir olduğunu" soyleyen Cavuşoğlu, "Her turlu makul diplomatik acılımı da onlara sunuyoruz. İstikşafi goruşmeler, gelir paylaşımı, bolgesel konferans gibi somut oneriler hep tarafımızdan geldi. Sadece Yunanistan'la değil tum kıyıdaş ulkelerle bu meseleleri konuşmak icin Doğu Akdeniz Konferansı toplantısını bizzat sayın Cumhurbaşkanımız onerdi. Kırılgan olan bolgemize hakkaniyeti, huzur ve iş birliğini artık diplomasiyle kazandırmak icin ilgili tum aktorlerle birlikte biz Turkiye olarak calışmayı oneriyoruz."
"Yabancı duşmanlığı, İslam ve gocmen karşıtlığı gibi konularda yıllık raporlar hazırlayacağız"
Cavuşoğlu konuşmasında ayrıca hoş gormek veya birlikte yaşamayı oğrenmek yerine başkalarının dinlerini tanzim etmeye yeltenmenin "apacık densizlik" olduğunu belirtti.
Hoşgoru ve birlikte yaşama kulturunun savunucusu olmaya devam edeceklerini dile getiren Cavuşoğlu, "1,5 milyardan fazla insanın kalbinde mustesna bir yeri olan Peygamber Efendimize (SAV) ve diğer kutsallarımıza hakaret edilmesini ifade ozgurluğu olarak goremeyiz. Duruşumuz bu kadar net ve haklı." dedi.
Cavuşoğlu, Turkiye'nin, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi ve AGİT gibi cok taraflı platformlarda bu işin bayraktarlığını yapmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Bu vesileyle, Dışişleri Bakanlığı olarak bundan sonra yabancı duşmanlığı, İslam karşıtlığı ve gocmen karşıtlığı gibi konularda bilhassa Batı'da yaşanan gelişmelere ilişkin yıllık raporlar hazırlayacağımızı buradan duyurmak istiyorum. Bu raporlar yoluyla işlenen sucları teşhir edeceğiz, yasal sureclerin takipcisi olacağız." diye konuştu.
(Surecek)
Kaynak: Anadolu Ajansı / Nazlı Yuzbaşıoğlu