Albert Camus “sacma” kavramını ele alırken ilk olarak dunyanın sacmalığı ve yaşamın anlamsızlığı konuları uzerinde durur. İkinci donemde ise “başkaldırı” konusu ve buna bağlı olarak dunyanın anlamsızlığına başkaldırmak, toplumu değiştirmek, kotulukleri yok etmek ve daha iyi bir duzen kurmak icin eylemde bulunur.
Camus sacma kavramını Sisifos Soyleni, Başkaldıran İnsan deneme yapıtlarında ve romanlarında geniş bir şekilde dille getirir. İlk olarak Sisifos Soyleni’ne baktığımızda Sisifos’u affedilmez bir suc işlediğinden dolayı Tanrılar onu bir kayayı ara vermeksizin bir dağın tepesine cıkarmaya mahkûm etmişlerdir. Sisifos kayayı zirveye cıkardığı anda, kaya kendi ağırlığıyla tekrara aşağı yuvarlanır. Sisifos, umitsizce dağdan iner ve kayayı tekrar dağın tepesine cıkarır. Bu sonu gelmez işkence sonsuza dek tekrarlanır. Burada baktığımızda Sisifos da sacma, insanın tanrılara boy olcuşmeye kalkışması sonucu tanrılar tarafından yadsınmasıdır.
Başkaldıran İnsan’a baktığımızda Camus başkaldıran insanı metafiziksel başkaldırı ve tarihsel başkaldırı altında ele alır. Camus de başkaldıran insan hayır diyen biri, hem yadsıyan ama vazgecmeyen; evet diyen bir insan olarak niteler. Başkaldırıda hayatı boyunca kole olan insanın, birdenbire yeni buyruğu kabul edilmez bulur Camus. Kısaca başkaldırı edimi hem katlanılmaz bulunan bir haksızlığa hem de bulanık bir hak inancına başkaldırmadır.

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Albert Camus Ve Varoluşculuk Yazar: Gurkan Bektaş Yayınevi: Urzeni Yayıncılık Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 96 Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786257221085