Gunumuzde İslÂm felsefesi araştırmalarının yoğunluk noktasını Kindî, FÂrÂbî, İbn Sîn ve İbn Ruşd gibi isimler oluşturmaya devam etse de bu felsefe geleneğinin mahiyetinin tam anlamıyla ortaya cıkabilmesi icin bu gelenek icinde eser vermiş butun isimlerin katkılarının gun yuzune cıkartılması bir gerekliliktir. Bu cercevede “golgede kalmış” filozoflardan biri de Âmirî’dir (o. 381/992). Kindî ekolunun bir temsilcisi olarak değerlendirilebilecek olan Âmirî’nin butun eserleri gunumuze gelmese de mevcut calışmaları, ilerleyen surecte İslÂm felsefe geleneğini temsil edici nitelikte gorulecek pek cok oğretinin izlerinin Âmirî’de bulunduğunu gostermektedir. O, bir yandan Aristotelesci ve Yeni-EflÂtuncu yaklaşımları harmanlayan bir felsefî tutum sergilerken diğer yandan da başta irade hurriyeti olmak uzere kelÂmî problemlerin felsefî cozumu noktasında yoğun mesai harcamış, sarih aklın hukumleriyle sahih dinin hukumlerinin birbirine zıt olamayacağı ilkesi etrafında uzlaştırmacı bir caba ortaya koymuştur.

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Amiri ve Felsefesi Yazar: Kasım Turhan Yayınevi: Klasik Yayınlar Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 318 Ebat: 16,5 x 24 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9789752484450