Hans Meyer, babası Birinci Dunya Savaşı'nda olunce, annesi tarafından Katolik olarak buyutulur. Yirmi uc yaşına geldiğinde, Nuremberg Yasaları'nın kabuluyle, savaş kahramanı babası Yahudi olduğu icin artık Yahudi muamelesi goreceğini oğrenir. Bundan sonraki hayatı direniş, işkence, toplama kampları ve tesadufi kurtuluşunun ardından olup biteni anlamlandırma cabasıyla gececektir. Adını Fransız tınılı Jean Améry'ye cevirse de, yazılarında ona evini hatırlatan Almancayı kullanacaktır ısrarla. Toplama kampına Yahudi kimliğini benimseyerek gelenlerin gecmişe, Komunist olarak gelenlerin geleceğe dayanan bir gucu, adi suc işleyip gelenlerin ise gunu kurtarma yetenekleri vardır. Oysa agnostik, humanist bir entelektuel, temel duşunsel hoşgorusu ve yontemsel kuşkuculuğunun ozyıkım unsurlarına donuştuğunu fark edecektir dehşetle.

Kurtulduktan kısa sure sonra toplumun ona bakışının pek de iyi olmadığını fark eder: Toplum kendi bekasının, duzenini surdurmenin peşindedir; bireylerin acılarıyla, olup biten dehşeti anlamlandırmakla ilgilenmez. Yaşananları gercekten aktarabilecek olanlar hayatlarını kaybetmiş, sağ kalanlarsa safra konumuna duşmuştur bu durumda toplama kamplarına tanıklık etmek mumkun mudur? Suc ve Kefaretin Otesinde'de işte bu ruh haliyle bize deneyimlerini aktarmaya, tek tek insanları ezip yok etme pahasına işleyen dunya duzenine karşı uyarmaya calışıyor Améry. "İşkenceye yenik duşen kişi, bir daha asla dunyaya ısınamaz," diyerek, baskıya maruz bırakılmış tek tek kişilerin hakkını toplumdan ısrarla sormaya devam ediyor. Bu hakkı tanımadan toplumsal barışın ne kadar guc olacağını hatırlatarak...
(Tanıtım Bulteninden)



Sayfa Sayısı: 152

Baskı Yılı: 2015


Dili: Turkce
Yayınevi: Metis Yayıncılık
Kitap Adı: Suc ve Kefaretin Otesinde Yazar: Jean Amery Cevirmen: Cemal Ener Yayınevi: Metis Yayıncılık İlk Baskı Yılı: 2015 Dil: Turkce Barkod: 9789753429863