
"Karanlıktan şikÂyet eder, bir butun olarak varoluşun anlamını, fakat ozellikle de bizimle butun arasındaki munasebeti anlamadan omrumuzu tukettiğimizden yakınırız. Şu halde sadece hayatımız kısa değildir, fakat bilgimiz de butunuyle onunla sınırlıdır; cunku ne doğumumuzdan onceki zamana ne de olumumuzden sonraki zamana bakabiliriz. O nedenle bilincimiz, deyim yerindeyse, geceleyin bir an icin cakıp sonen bir şimşekten başka bir şey değildir. Dolayısıyla sanki bir ifrit, şaşkınlığımızdan [ve onun verdiği sıkıntı ve tedirginlikten] şeytanca bir zevk almak icin bilgimizin kalanının tamamını bizden muzırca bir niyetle esirgemiş gibidir.
Bizim hayatımız olumden alınmış bir borc olarak gorulebilir; uyku da bu durumda bu borc icin her gun odenen faiz olacaktır. Olum acıkca kendisinin bireyin sonu olduğunu ilan eder, fakat onda yeni bir varlığın tohumu yaşamaya devam eder."
Eğer bilmemiz gerektiği gibi bilseydik, istememiz cocukların istemesinden farksız olur muydu? Ve boyle sınırsız sorumsuz istemeyle dunya bugun olduğu gibi yangın yerine doner miydi?
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 144
Baskı Yılı: 2014
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 114
Baskı Yılı: 2016
Dili: Turkce
Yayınevi: Say Yayınları
Kitap Adı: Bilmek ve İstemek Yazar: Arthur Schopenhauer Cevirmen: Ahmet Aydoğan Yayınevi: Say Yayınları İlk Baskı Yılı: 2012 Dil: Turkce Barkod: 9786050201482