
Deleuze ve Guattari, arzunun felsefenin uzun tarihi boyunca, ama en cok da psikanalizle birlikte bir “eksiklik” olarak kavranışında, ona yonelen bir “hıncı, zorbalığı ve burokrasi”yi gorduler. Yaşama duşman olan bu nihilizm kuvvetlerine karşı, onlar arzuya oznesi ve nesnesi olmayan bir uretim fikrini dahil ettiler ve arzuyu bizzat yaşamın kendini olumlama kuvveti olarak yeniden değerlendirdiler. Arzu ister bastırılmak isterse ozgurleştirilmek uzere sonradan toplumsal bir boyut kazanmaz, aynı sebeple etik ve politika da yaşama sonradan gelip eklenmez. Deleuze ve Guattari’de bir “arzu politikası” tam da buradan itibaren duşunulebilir hale gelir. Onların gozunde arzu, direniş ve ozgurleşme icin, yeni yaşam tarzları ve yeni duşunme bicimleri icin stratejik bir kaynaktır. Ne verilidir ne de kendiliğindendir. Aksine onu uretmek gerekir. Etik ve politika, yalnızca arzunun bu yaratıcı ve genişleyen toplumsal uretimidir. İşte bu kucuk kitap, Deleuze ve Guattari etkisinin nasıl da yaşamın farklılaşabilme gucune duyulan bu inancta duğumlendiğini gosteriyor. Arzunun ongorulemez yaratıcılığına inanıyorsak eğer, gercekleştirilebilir olanın imkÂnsızın ta kendisi olduğuna da inanmamız gerektiğini hatırlatıyor.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Arzu Politikası Yazar: Mustafa Demirtaş Yayına Hazırlayan: Sinem Ozer Yayınevi: Otonom Yayıncılık Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 14x20 İlk Baskı Yılı: 2017 Baskı Sayısı: 1. Basım Medya Cinsi: Ciltsiz Barkod: 9789756056899