
Verbum sapienti sat est ya da dilimizdeki ifadesiyle "arif olan anlar". Neden Âlim olan değil de Ârif olan? Anlamada arif olanın Âlim olana bu ustunluğu nereden kaynaklanır? Anlama melekesini kazandırmak bakımından "ilim" (scientia) insanı nerede bırakır? "İrfan" (sapientia) nereden alır, nereye goturur?
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Uzerine'de okuma etkinliğinin duşunme ve yazmayla ilişkisi irdelenmiş ve bu ikisinin uygun şekilde beslenmesi icin secerek okumanın luzumu, her ikisinin de duşunmeye mutlak bağlılığı vurgulanmıştı. Burada ise sozunu sakınmazlığından rahatsız olmak yerine artık ozellikle arar olduğumuz filozofun zaviyesinden boyle bir secicilikten yoksun okumanın insanı nereye gotureceği butun cıplaklığıyla ortaya konulmaktadır.
Ve gunumuz dunyasında sırf hakikat aşkıyla ve oğrenme tutkusuyla okuyanlarla okuduklarıyla bir yerlerde olmayı ya da gorunmeyi arayan okuyanların durumu: "Dolayısıyla edebiyat tarihine bakanlar goreceklerdir, bilgiyi ve şeylerin ic yuzunu sezip anlamayı kendilerine gaye edinmiş olanlar, kıymetleri bilinmemiş ve yuz cevrilmiş olarak kalırken, bu tur şeylerin safi goruntusuyle ortalıkta caka satıp gosteriş yapanlar bu yoldan boğazlarını doyurdukları gibi, cağdaşlarının hayranlıklarını da kazanırlar."
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 128
Baskı Yılı: 2011
Dili: Turkce
Yayınevi: Say Yayınları
Kitap Adı: Okumaya ve Okumuşlara Dair Yazar: Schopenhauer Cevirmen: Ahmet Aydoğan Yayınevi: Say Yayınları İlk Baskı Yılı: 2011 Dil: Turkce Barkod: 9789754689877