Uzun zamandan beri hicbir filozof Henri Bergsondan -Paris France Collegede profesor- daha cok heyecan ve etki uyandırmadı. Uzman cevrelerde kuşkusuz ona karşı belki de cekingen davranılmaktadır. Onun felsefesi gelenekten gelen felsefenin gittiği yoldan daha başka yollar izlemektedir. o eski idelere rucû etmekte, ama onları bugunku cağa uygun olarak tamamıyla değiştirmektedir ve onlara dahiyane bir yaratıcı gucuyle yeni ideler eklemektedir. Asıl ekolunu Bergson şimdiye kadar Fransada kurmuştur. Ama her yerde felsefe yapan dunyada onunla hesaplaşılmakta, ondan oğrenilmekte, tek tek ideleri ondan alınmakta ya da kendi ideleri onun modeline gore genişletilmektedir. En buyuk etkiyi bu filozof kulturlu kimseler uzerine ika etmiştir. En farklı hayat ve dunya goruşlerine o bir şeyler verecek gorunmektedir. En farklı dergilerde ve kitaplarda onun felsefesine bağlanılmaktadır. Ozellikle genclik vecd ile ona kapılmıştır. En yakın ve geleceği olan kultur hareketleri onun cevresinde dolanmaktadır. Kitlelerde mayalanan ve ileriye yonelen kultur ideleri tekrar bir kez daha bir dÂhi beyinde toplanmış ve netliğe kavuşmuş gorunmektedir.
Bergsonda bir peygamberin ateşi ve şairane gucu vardır. Butun bir cağın onderi ve yol gostericisi (kilometre taşı) olabilmesi icin. Belki de bu yuzden, İngiliz doğuşlu olmasına rağmen, bir Fransız olmuştur. Dunya goruşunun en karanlık bolgelerine ruh netliğinin ve dil guzelliğinin gercek bir goz kamaştırıcı ışığını yaymaktadır. Butun kuru bilginlikten kacınılmıştır; en guc şeyler net ve kaygan gorunmekte ve tukenmez değişen bir gorkemin icinde hayalleri ortaya cıkmaktadır. Kulturumuzun geleceğine bakan hic kimse Bergsonu gormezlikten gelemez. O kuşkusuz daha bitmiş değildir, o kendi ve felsefesi. Bunun sebebi cağ ve sorunudur. Ama duşunuşunun bir taslağı orada mevcuttur, ve en onemli duvarların şimdiden tepe noktasına yukseldiği gorulmektedir. Bu tepe noktası dindir. Bergson onu daha ozel olarak mulahaza etmemiştir. Denilebilir ki onun hicbir konuyu tek başına munferit olarak tahkik edememesi felsefesinin mahiyetiyle bağlamlıdır. Bu konu daima sadece merkez noktasını teşkil eder ki, oradan yola cıkarak sayısız konular titreşime maruz kalırlar. Alman, hayatın hakkını veren bir birliği ayıramaz ve bulamaz daima. Fransız, daha başlangıctan coklukta daha cok birlik gorur ve boylece hayata daha yakın kalır.

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Modern Dinin Filozofu Yazar: Emil Ott Cevirmen: Sedat Umran Yayınevi: Birey Yayıncılık Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 160 Ebat: 12,4 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2005 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9789752640283