"Bilgenin oynadığı rol, dumduz ve ucsuz bucaksız bir aynanın oynadığı roldur: Gercek uzerine derin duşuncelere dalmaz o, ama Gercek ona yansır, onun bilincinde yansır ve kendine ozgu diyalektik yapısı icinde Bilgenin betimleyici soylemiyle kendini acığa vurur (ve bu betimleyici soylem, Gerceği carpıtmaz)."
"Hegel, dinleyici-filozof-tarihcilerin ilkiydi. Ve bundan oturu, bir felsefi yontem olarak duşunulen Diyalektiği bir yana bırakabildi. Boylece, tarih boyunca gercekleşen diyalektiği, gozlemlemekle ve betimlemekle yetindi ve kendine ozgu bir diyalektik ortaya koyma gereksinimi duymadı. Bu diyalektik ya da Filozofların 'diyaloğu', ondan once gercekleşmişti. Dolayısıyla Hegel'in, bu diyalektiğin 'deneyimini' yaşamaktan ve sentezleşmiş son sonucunu tutarlı bir soylemle betimlemekten başka yapacağı bir şey yoktu."
Hegel'deki varoluşcu yanı ilk kez seslendiren, onun yonteminin diyalektik değil betimleyici olduğunu ısrarla belirten Alexandre Kojeve, geleneksel felsefi yaklaşımların otesinde bir değerlendirmeyle soluk kesiyor.

Selahattin Hilav'ın Kojeve'in unlu Hegel'i Okumaya Giriş adlı kitabından secerek yetkin ve titiz bir calışma sonucunda Turkceye kazandırdığı metinler, okura Hegel'in "ruhuna" yaklaşma olanağı sunuyor.



Sayfa Sayısı: 284

Baskı Yılı: 2015


Dili: Turkce
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Kitap Adı: Hegel Felsefesine Giriş Yazar: Alexandre Kojeve Cevirmen: Selahattin Hilav Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları İlk Baskı Yılı: 2000 Dil: Turkce Barkod: 9789750802324