Henuz devam eden calışmalara gore, prostat kanserine yakalanma riskine dair oranların belirlenebilmesi icin oldukca basit bir tukuruk testi yapılacak.

İngiltere ve ABD'de bilim insanlarının ortaklaşa yuruttuğu bir calışma, ileride prostat kansrerinde risk grubunda yer alan erkeklerin belirlenmesinin cok daha kolay olacağını mujdeliyor. Erkeklerde en sık rastlanan kanser turu olan ve ozellikle 50'li yaşlardan sonra surekli olarak denetlenmesi gereken prostat kanseri, son yıllarda yapılan pek cok calışma sayesinde erken evrede teşhis ve tedavi edilebilir durumdaydı.

Nature Genetics isimli dergide yeni yayınlanan calışmaya gore, risk grubunda yer alan erkeklerin neden 'genetik olarak daha yatkın olduğunu' saptanmış durumda ve bu verilere dayanılarak gelecekte cok daha erken teşhis ve risk oranı belirlemek mumkun olacak.



Uluslararası araştırma ekibi, onceki calışmalardan elde edilen kayıtlı 70.000'den fazla insanın genlerine bakmak icin yeni bir DNA analizi tekniği kullandı. Araştırma havuzunda yer alan orneklerden 45.000'inde kanserli hucre bulunurken, 25.000'inde kanser oluşumu yoktu. Araştırma ekibi de iki ayrı grup halinde incelemeler gercekleştirdi ve karşılaştırmalar yaptı.

Araştırma sonucunda, daha once prostat kanseri ile ilişkilendirilmemiş 63 farklı değişken saptadılar. Bu sonuclar daha sonra toplam genetik risk oranı oluşturabilmek icin, 60.000 kişi arasından elde edilen prostat kanseriyle ilgili yuz genetik varyantla birleştirildi. Bu değişkenlerin DNA'da tespit edilebilmesini sağlamak icin ise basit bir tukuruk testi tasarlandı.

Tum bu sonuclar bir araya geldiğinde ise 150'den fazla tanımlanmış değişken sayesinde risk oranı yuksek olan erkeklerin belirlenebilmesi umut ediliyor. Rakamlar ve testin geleceği henuz netleşmiş değil, ancak araştırmayı yuruten Case Western Reserve Universitesi'nden bilim insanlarına gore araştırmanın geleceği parlak.

Eğer beklenen şekilde ilerleme kaydedilebilirse, bu sayede prostat kanseri icin ozellikle 50'li yaşlarda yapılmaya başlanan ve ortalama 2 senede bir tekrarlanması gereken testlerin sayısının azalacağı ve kanser riski olan kişinin bunu cok daha erken oğreneceği soyleniyor.

İngiltere Kanser Araştırma Enstitusu'nde gorevli Ros Eles konu ile ilgili olarak 'DNA testinden kanser riskini oğrenebilmeyi gercekten başarırsak, bir sonraki adım hastalığı onleyebilmek icin genler uzerinden araştırma yapmak olur'' diyerek, kanser ve gen arasındaki bağın anlaşılması durumunda atabileceğimiz kritik adımları vurguladı.

Kanser tum dunyada bolge ayırmaksızın en yaygın olan hastalıklardan biri ve ne yazık ki biyolojik kaynağı ve onlenmesi konusunda bilgilerimiz hala sınırlı. Ancak bilim ve teknoloji gelişerek tıp bilimiyle entegre bir şekilde calışmaya devam ettikce, gelecekte kanseri de yenebileceğimiz umudu surekli olarak artıyor.

Kaynak


__________________