Bulunduğumuz coğrafi konum ve nufus gereği depremler, her zaman tetikte olmamızı gerektirecek ve onemsemek zorunda olduğumuz jeolojik bir olay olmuştur. Ulkemiz gibi deprem kuşağında yer alan diğer bolgeler icin de durum aynıdır. Bu kuşakta yer alan bolgelerde yapılan binalar, buyuk bir yıkımı engellemek adına ciddi derecede oneme sahip.
Bu doğrultuda alınacak tedbir ve onlemlerin başında dayanıklılığı yuksek binalar inşa etmek ve vatandaşları bilinclendirmek yer alıyor. Dunya uzerinde de ciddi depremlerden hasar almadan veya en az hasarla kurtulacak binalar yer almaktadır. Hepimizin bildiği gibi deprem değil bina oldurur. Haberimizin devamında goreceğiniz bu yapılar sizi cok şaşırtacak cinsten.
[h=2]Mori Kulesi (Tokyo / Japonya):[/h]
Deprem kuşağı kelimesi denilince akla gelen ilk ulkelerden biri olan Japonya, sismik anlamda cok aktif bir bolgede yer alıyor. Japonya’da buna uygun olarak tasarlanan bircok yapı mevcut. Mori Kulesi, resmi sitesinde yer alan bilgiye gore deprem anında dışarı kacılacak değil, icerisine girilecek bir yapı olarak tasarlanmış.
Sismik direnc icin damper muhendisliği kullanılan bu yapıda 192 adet ici sıvı dolu amortisor kullanılmakta. Deprem anında yaşanan sarsıntı sonucunda bu ici sıvı dolu amortisorler sallanmaya karşı koymak adına ters bir bicimde calkalanıyor. Bu yonuyle kullanılan en etkili yontemlerden birine sahip olan Mori Kulesi, deprem anında oldukca guvenli bir yapı olarak listemizde yer alıyor.
[h=2]New Wilshire Grand Center (Los Angeles, ABD):[/h]
Guney Kaliforniya bolgesi, deprem olarak riskli bir bolgede yer aldığı icin bolgedeki binalarda sismik duzenlemeler yapıldı. Los Angeles’ın en yuksek binası olan New Wilshire Grand Center, bu duzenlemeler kapsamında yeni yonergelere uygun olarak işlem gordu. Daha onceleri ust katlarında depremin bir kırbac etkisi yaratabileceği konuşulan bu yapı artık oldukca sağlam bir goruntude yer alıyor.
Binanın uc bolumunde 30 adet payanda kullanılıyor, bu sayede tesisin dikey ve yanal kuvvetlere direnmesi sağlanıyor. Bu payandaların daha kuvvetli olarak desteklenmesi icin her birime ek tutucu kuşak dahil edilmiş durumda. Bu ozel kuşak hem gerilebilir hem de sıkışabilir bir vaziyette bulunuyor. Şimdilerdeyse New Wilshire Grand Center, ABD’nin en guvenli yapılarından birisi olarak Los Angeles’daki yerini alıyor.
[h=2]Komatsu Seiren (Nomi, Japonya):[/h]
Japon tekstil firması olan Komatsu Seiren, tesislerini guclendirmek ve depreme dayanıklı hale getirmek icin karbon fiberden geliştirilen yuksek gerilimli bir hat kullanıyor. Tesisin mimarlarından olan Kengo Kuma ve Associate, a bu yuksek gerilimli cubuklardan 1.000 tanesini tesisin catısına bağlamayı tercih etmiş. Olası bir depremde, tesise uygulanan yatay kuvvet en aza indirilecek ve bina en az hasarı gorecek.
[h=2]Taipei 101 (Taipei, Tayvan):[/h]
“Daha ileriyi gormek icin tırmanıyoruz” sloganıyla inşa edilen Taipei 101, her anlamda buyuleyici bir yapı. Mimarisi dışında teknik ayrıntılarıyla da fark yaratan Taipei 101’in temelinde kulenin salınımını azaltmak icin guclu ruzgar ve buyuk depremlerle mucadele edecek bir dev bir metal top kullanılıyor. Bu metal top, hidrolik amortisor kolları ve tampon sistemleriyle de destekleniyor.
Taipei 101, buyuk bir depremle karşılaştığı anda kutlesi ters yonde sallanıyor ve az evvel bahsettiğimiz metal top vasıtasıyla, bu dev kutle dengelenerek tum binanın dengede durması sağlanır. Burc Halife yapılana kadar dunyanın en buyuk kulesi unvanını taşıyan Taipei 101, her anlamda cok etkileyici ve dayanıklı.
[h=2]Sabiha Gokcen Havaalanı (İstanbul, Turkiye):[/h]
Depreme en cok dayanıklı yapılar arasında tanıdık bir isim de var. Sabiha Gokcen Havaalanı, beklenen buyuk depreme uygun bir şekilde inşa edildi. İki milyon metrekarelik kompleks, 300’den fazla sismik izolator uzerine oturuyor. Bu sismik izolatorler sayesinde olası bir depremde bina tek bir butun halinde hareket ediyor ve hasar seviyesini minimuma indiriyor.
İstanbul’un ne kadar riskli bir deprem bolgesi olduğu duşunulduğunde bu yapının, sismik etkilere karşı dayanıklı olması bolge icin onem arz etmekte. Bu tasarım, olası bir depremde yaşanılacak olan şiddeti %80 kadar azaltmaktadır.
[h=2]Transamerica Piramidi (San Francisco, ABD):[/h] ,
William Pereira tarafından tasarlanan ve Hathaway Dinwiddie Construction Company tarafından inşa edilen Transamerica Piramidi, San Francisco’nun en yuksek gokdeleni konumundadır. Sismik yuklerle hareket etmek uzere tasarlanan 15.54 metre derinliğindeki celik ve beton temel sayesinde deprem anında icindekilere guven verebilecek bir yapı.
İc cerceveler ve benzersiz bir kafes sistemiyle desteklenen bu yapı, karmaşık kombinasyonlarla dizayn edildiği icin burulma hareketlerine karşı direnclidir ve buyuk yatay taban kesme kuvvetlerinin hareketine izin vermemektedir.
[h=2]Burc Halife (Dubai, BAE):[/h]
Dunyanın en yuksek yapısı olan Burc Halife, depreme en dayanıklı yapılardan birisi durumunda. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai emirliğinde yer alan bu yapı, dış duvarların cevre kolonlarının ic duvarlara bağlayan mekanik bir yapıdadır. Bu sebepten dolayı cevre kolonlarının yanal direnci desteklenmiş ve depreme dayanıklı hale getirilmiştir.
828 metrelik dev yapı Burc Halife 160 kattan oluşmaktadır. 150. kattan sonrasının yapımında celik kullanılmıştır. Yapı bu ozelliği itibariyle betonarme kutle uzerine celik konstruksiyonla inşa edilen ilk bina olarak tarihteki yerini almıştır. Bu gorkemli yapının ciddi bir depremden bile etkilenmemesi bekleniyor.
[h=2]Depremler nasıl meydana gelir?[/h] Depremler, yer kabuğunda fay adı verilen kırıklarda oluşur. Bu tektonik plakalar ve yer kabuğunun hareketleri olur. Depremler, bu tektonik plakaların birlikte hareket ettiğinde veya carpıştığında buyuk bir miktarda enerjinin acığa cıkmasıyla oluşur. Acığa cıkan enerjinin boşalmasıyla yaratılan titreşim, deprem olarak toprağa yansır. Oluşan deprem Richter olceği kullanılarak olculur ve şiddeti belirlenir.
[h=2]Artcı deprem nedir?[/h]
Artcı deprem, şiddetli depremlerin ardından meydana gelen şok depremlerdir. Şiddetli bir depremden once veya sonra gercekleşen artcı sarsıntılar, ana depreme kıyasla kucuk de olsa bazı durumlarda enkaz calışmalarının yarıda kalmasına neden olabilir veya halkı paniğe surukleyebilir.
Artcı depremler azalarak bitme eğilimindedir. Bu azalarak bitme olayı Fusakichi Omori tarafından tanımlanmış ve literature Omori Yasası olarak gecmiştir. Artcı bir depremle karşılaşıldığında yapılması gerekenlerse soğuk kanlı davranmak ve her depremde olduğu gibi depreme hazırlıklı olmaktır.