Uluslararası Af Orgutu (Amnesty International), Fransa'nın ulkedeki saldırılar sonrası uygulamaya aldığı teror karşıtı onlemlerin, ayrım yapmama ve geri gondermeme ilkeleriyle dernek kurma ozgurluğunu ihlal ettiğini duyurdu.
Orgut tarafından, "Fransa'daki teror karşıtı onlemler, insan hakları endişesi oluşturuyor" başlıklı rapor yayımlandı.
Raporda, ulkede 16 Ekim'de bir oğretmenin oldurulmesi, 29 Ekim'de Nice kentinde bir kiliseye duzenlenen saldırılar sonrası yetkililerin kapsamlı, bağımsız, tarafsız, şeffaf ve etkili soruşturma acma zorunluluğu bulunduğu belirtildi.

Saldırıların şiddetle kınandığı vurgulanan raporda, olayların ardından İcişleri Bakanı Gerald Darmanin'in yaptığı acıklamaların ve duyurduğu teror karşıtı onlemlerin, uluslararası insan haklarını ihlal ettiğine dair kaygılar oluşturduğu ifade edildi.
Raporda, "Orgut, bu onlemlerin ayrım yapmama ve iade etmeme (idam olan ulkelere) ilkeleri ile dernek kurma ozgurluğunu ihlal ettiğine dair endişeler taşıyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
"Muslumanlar ayrımcılığa uğradı"
İfade ozgurluğunun reddedilemez bir hak olduğunun altı cizilen raporda, bu hakkın Fransız yetkilileri, saldırılar sonrası Musluman ya da gocmenlerin ayrımcı davranış ve şiddete maruz kalmasını onleme, herkesin ayrımcılık, şiddete uğrama korkusu olmadan dinini ya da inancını acıklama hakkını koruma zorunluluğu bulunduğu kaydedildi.
Raporda, "Son 20 yılda Fransız yetkililer, Muslumanların din ve inanc ile ifade ozgurluğu haklarını kullanmasında ayrımcılığa yol acan, dini veya kulturel sembol ve elbiselerin giyilmesini yasaklayan kanunlar gecirdi." ifadesine yer verildi.
Ulusal guvenlik gerekcesiyle benimsenen tum onlemlerin sadece gerekli ve olculu değil, ayrım yapmama ilkesine aykırı olmaması gerektiği de vurgulanan raporda, Fransa'nın Muslumanları ceza hukuku prosedurleri kapsamındaki kanıt yeterliliği bulunmayan gerekcelerle hedef alan onlemleri benimsememesi gerektiğine işaret edildi.
Fransa'ya "uluslararası yukumluluklerine uyma" cağrısı
Raporda, gecmişte Fransa'nın "radikalleşme" kavramını, ayrımcı şekilde acil onlemleri meşrulaştırmak icin kullandığı hatırlatıldı.
Bazı Fransız liderlerin, ulusal medyada Muslumanlara karşı ayrımcı acıklamalar yaptığı belirtilen raporda, "Bunlar arasında, İcişleri Bakanının marketlerdeki helal reyonlarını 'cemaatci ayrılıkcılık ve terorle' bağdaştırdığı ifadeler ozellikle endişe verici." ifadesi kullanıldı.
Raporda, uluslararası insan hakları hukukunun, işkence ve diğer kotu muameleyi mutlak şekilde yasakladığı, bunun da sucu ne olursa olsun kişilerin bu turden muameleye maruz kalacağı yerlere iadesini imkansız kıldığı aktarıldı.
Darmanin'in "radikalleştiği" şuphesiyle 231 yabancı ulke vatandaşının ulkelerine iade edileceği acıklamasının, geri gondermeme ilkesine aykırı olduğu vurgulanan raporda, Fransa'ya "uluslararası yukumluluklerine uyma" cağrısı yapıldı.
Fransa'ya uluslararası insan hakları yasalarına uymadığı eleştirisi
Raporda, cok sayıda Musluman dernek ve caminin kapatılmasıyla buralara yonelik baskınların "teroru mudafaa" gibi muğlak bir kavramla gerekcelendirildiği, Fransa'nın bu noktada da "dernekleşme ozgurluğu" hakkına dair uluslararası insan hakları yasalarına uymadığı vurgulandı.
"Uluslararası Af Orgutu, derneklerin, ibadet yerlerinin yonetimleri dahil, kapatılmasının yalnızca uluslararası insan hakları yasasına uygun gercekleştirilmesi gerektiğini savunuyor." yorumuna yer verilen raporda, bunun da ulusal guvenlik gerekcesiyle gerekli ve olculu şekilde yapılması, aksinin dernekleşme ozgurluğu hakkıyla ibadet yerlerinin kapatılması soz konusu olduğunda din ve vicdan ozgurluğu hakkına aykırı olduğu kaydedildi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Alaattin Doğru