Yansımayla, yansıyan ile yansıtan arasındaki topyekun savaşımın eposu... Boyle bir savaşımın olabileceğini kabul etsek bile, eposu yazılabilir mi? Yazılabileceğini duşunmeseydim hic yazmaya kalkmazdım. Burada ele aldığım sorunun ancak şiirsel bir bicimde işlenebileceğine inansaydım yine yazmazdım. Durmadan vitrinlere, aynalara bakarak sağını solunu cekiştiren, şoyle "guzel" olabilirsinizle kuşatılan, kendi imgelerine, goruntululerine gomulmuş milyonlarca insan...
Dunyanın tam yarısı... Her sabah birlikte otobuse bindiğimiz kadının, otobusun camında durmadan yansısını seyredişine, bir an bile dışarıdaki cıvıl cıvıl hayata, onun akıp giden ritmine bakamayışı karşınızda duyulan acı... Bu kadar gomulebilir mi insan kendine?
Yansımanın tahakkumu.
Ya buyuk mucadeleler icin, bilim icin, felsefe icin, sanat icin, dışarıdaki hayattan kendi imgelerine bir turlu donmeyen bakışlarıyla yaşayabilmiş kadınlar. Onlar "guzel" değiller miydi? Bu aradaki acıyı ve bundan cıkan acıyı anlatmak istedim. Bu epos, bu acının eposu...



Sayfa Sayısı: 79

Baskı Yılı: 2003


Dili: Turkce
Yayınevi: Papirus Yayın
Kitap Adı: Bedensiz Kadınlar Yazar: Nihat Ateş Yayınevi: Papirus Yayın İlk Baskı Yılı: 2003 Dil: Turkce Barkod: 9789758747122