
Ahmet Buke'nin oykulerinde acı ve ironi bir arada; bu yalın oykuler, şaşırtıcılığını da, sarsıcılığını da ulkemizin tukenmek bilmez acı ve ironi kaynağından topluyor. Boylece bir dil sağanağı cıkıyor ortaya: yoksulun dili, otekinin dili, zalimin dili ve umut edenin dili hep bir ağızdan oyku soyluyor. Buke, Yukluk'teki oykulerinde artık kangrene donuşmuş meseleleri anlatırken yer yer sevdiği sanatcılardan da yardım alıyor, edebiyat seruvenindeki koşe taşlarını imliyor. Ahmet Buke, Turkiye'nin yazarı olmakta direniyor.
Biz onlara dedik ki, elbette sizin bilmediğiniz oykuleri biz biliriz. Seni yazdıkların icin kucumseyenler bilmiyorlar mı, onların akıllarını acıp yazdıklarını biz koyduk. Zenginlik istediler, verdik. Pahalı kumaşlar ve kervanlar dilediler; bir sabah kapılarının onune koyduk. Ama yine de senin oykulerine gulduler. İcine yeis dolmasına izin verme. Sabretmekten vazgecersen onlardan ne farkın kalır. Hem senin neyi becereceğini de biz bilirdik. Onun icin cabalasan da, vazgecsen de fark etmez. Ama vazgecmemende buyuk mukÂfatlar olabilir. Olmayabilir de.
(Tanıtım Bulteninden)
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 88
Baskı Yılı: 2014
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 60
Baskı Yılı: 2014
Dili: Turkce
Yayınevi: Can Yayınları
Kitap Adı: Yukluk Yazar: Ahmet Buke Yayınevi: Can Yayınları İlk Baskı Yılı: 2014 Dil: Turkce Barkod: 9789750721601