
"Bak sana bu golun hikÂyesini anlatayım. Bunun adı Angıt golu. Bu golde kiremit renginde ordekler yaşar." İsmet bunu soylerken iki ayrı cift angıt sağ tarafta golun kıyısında kanatlarını havalandırıyordu. Sol tarafta daha uzakta da bir grup angıt surusu yuzuyordu. İsmet bunları Elif'e gosterdi. "Bu yorede angıtların kutsal bir kuş olduğuna inanılır. Bunların kutsallığı erkek ve dişilerinin birbirlerine cok sadık ve bağlı olmalarından kaynaklanır. Bak hep cift gezerler. Bunlardan bir tanesi olurse diğeri de olunceye kadar onun başından ayrılmaz. Olusu curuyup yok olursa veya etcil hayvanlar tarafından yenilerek yok edilirse eşi olunceye kadar onun yasını tutar ve bir başka angıtı kendisine eş edinmez. Bir başkası ile zorla bir kumeste yaşamaya mahkûm edilse bile o hep olen eşine sadık kalır. Yeni eşinin yanında yaşıyormuş gibi gorunse de olunceye kadar aklı fikri eski eşinde kalır. Onun icin insanlar buna kutsal bir yaratık olarak bakarlar. Kutsal olduğu icin insanlar bunları hic avlamaz, oldurmez, hatta yumurtasını bile yemezler. Zamanın birinde Bunduk koyunde Avcı Osman varmış. Osman ucar kacar demeden her attığını vururmuş. Yani koyun en iyi avcısı o imiş. Bir gun yine boyle bir eylul ayında şu karşıdaki Dumanlı dağına ayı avına gelmişler. Avcılar uc koldan ayıyı kuşatmışlar. Ayı onların arasından mezleğe ağaclarını ve kayaları siper ederek kacmış. Buradan Maraş yoluna doğru gozden kaybolmuş. İnatcı olan Avcı Osman hırsından onu takip ederek bu golun kıyısına kadar gelmiş. Ayı karşı dağı aşıp gidince de yetişemeyeceğini anlamış. Hem acıkıp hem de susadığı icin şu ilerideki catal ardıcın dibinde mola vermiş. Nasıl olsa av eti yerim diyerek yanına da hic azık almamış. Bu golde angıtları gorunce bunları da bir ceşit ordek zannederek bir tanesini ateş ederek avlamış. Avlanan Angıt olur olmez Avcı Osman'ın gozleri gormez olmuş, dili tutulmuş, elleri ve ayakları cont olmuş. Ardıcın dibine yığılıp kalmış. Tufeğin sesini duyan diğer avcılar sesin geldiği yere giderek Avcı Osman'ı bulmuşlar. Bir de bakmışlar ki Osman'ın vurduğu ordeğin olusu golun kıyısında otların arasında duruyor. Olen angıtın eşi de onun başında bekliyor. 'Bre Avcı Osman senin azığın bata da tum gun ac dolanasın, hic Angıt oldurulur mu, sen onun kutsal bir kuş olduğunu bilmez misin!' diye hayıflanmışlar. Avcı Osman'ı sırtlarına alarak koye goturmuşler. Avcı Osman o perişan haliyle acılar icerisinde 10 sene yaşamış ve sonunda olmuş. Bu 10 sene boyunca hem kendisi hem de ailesi cok ızdırap cekmiş."
Sayfa Sayısı: 246
Baskı Yılı: 2013
Dili: Turkce
Yayınevi: Cinius
Kitap Adı: Angıtların Aşkı Yazar: Halil Aslantaş Yayınevi: Cinius İlk Baskı Yılı: 2013 Dil: Turkce Barkod: 9786051276168