
Cenk yalnızdı, kızgındı, uzgundu. Bircok duyguyu bir arada yaşamaktaydı. Yalnızlığına arkadaş olan kaldırım taşlarıyla dertleşerek yuruyordu. Belediye, tozmasın diye mi sulamıştı yoksa Cenk ile birlikte mi ağlıyorlardı? Masmavi berrak gokyuzu, yağmur bulutlarına bırakmıştı Ankara semalarını. Melike gitmişti, hic beklenmedik bir şekilde bitmişti her şey. Peki unutabilecek miydi Cenk? Araya uzun yollar ve anlamsız ihtiraslar girmişti şimdi, gereksiz bir hırs ve rahat yaşama ozlemi. Boyle bitmemesi gerekiyordu bu aşkın, son perde boyle oynanmamalıydı.
Cenk huzun ile beraber bu ansızın bitişin şaşkınlığını da yaşamaktaydı. Başındaki ağrılar giderek artıyordu. Kaşlarını catarak ağlamasına engel olmaya calışıyor fakat olmuyor, yine de ağlıyordu. Yıllardır, tatlı bir duygu ile yanan sevda ateşinin bir anda kullenip bitmesine, bir cırpıda unutmasına imkÂn yoktu. Canı yanacaktı, gozlerindeki yaşların tamamıyla kuruması ve bu sevdayı unutması zaman alacaktı. Kim bilir, belki de ne gozundeki yaşlar kuruyacaktı ne de icindeki ateş sonecekti.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Uzaktaki Papatya Yazar: Hasan Murat Yayınevi: Yargı Kultur Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13,5 x 21 İlk Baskı Yılı: 2018 Baskı Sayısı: 1. Basım Barkod: 9786053075585