Her sanat şiirin tedai ve imge gucune sahip olmak ister. Tedailer ve imgelerle orulu bir dil şiir icin varılması istenen nihai nokta midir? Peki, ya şair ne ister? Kelimelerle dans etmek... Okuyanı buyuleyen bir dil kurmak... Okuyanın işte tam beni anlatıyor. Cumlesine muhatap olmak... Ya da mısralarla cağına tanık olmak mi? Ya estetik kaygı! Ya ilham! Şair ibnulvakt -zamanın cocuğu- olarak yaşadığı toplumu mu anlatır? Modaya uyup 'beğeni' avcılığına mi soyunur? Ya da topluma on acma gayesinde mi olmalı? Şiirin, şairin 'bir şey olma ve bir şey verme' iddiası olmalı midir? Sorular coğaltılabilir. Ya bizce? Yaratıcının ayetle, peygamberin hadisle konuştuğu bir dunyada insan şiirle konuşabilir. O halde estetiği, imgeyi, şiirin o buyulu anlatımını da ihmal etmemeli, sokaktaki insanın duygularina tercuman da olmalı. Ama sokağa duşmemeli. Belki Yunusca 'sehli mumteni' bir eda ile soylemeli. Basit soylemeli ama basitleşmemeli . Yarma kalacak bir şiir dili, cok katmanlı, anlaşılır ve imgeye sırt donmemiş bir dildir. Elinizde tuttuğunuz kitaptaki şiirler bu ruhla yazıldı/yakıldı.

(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Yangın Gormuş Şiirler Yazar: Mehmet Yıldız Yayınevi: Morena Yayınevi Hamur Tipi: 2. Hamur Sayfa Sayısı: 94 Ebat: 13 x 21 İlk Baskı Yılı: 2020 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786050610468