Haziran ayında duzenlenen WWDC19 etkinliğinde iOS 13 işletim sistemini tanıtan ve eklenen ozelliklerle kullanıcılar arasında heyecan uyandıran Apple, gectiğimiz gunlerde bu işletim sistemini kullanacak ilk cihazlar iPhone 11, iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max'i de gorkemli bir torenle duyurmuştu. Lansmanda gormek istediği şeyleri goremeyen kullanıcılar, bir suredir beta surecinde olan iOS 13 icin beklemeye başlamıştı.
Android tarafındaysa Google, elini cabuk tutmuş ve yeni amiral gemisi serisi Pixel 4 cıkmadan Android 10 işletim sistemini hÂlihazırda piyasada olan Pixel cihazlarına getirmişti. Android'in en son surumunu deneyimleme imkÂnı bulan kullanıcılar, bazı eksikliklerden şikÂyetci olsalar da işletim sistemi buyuk oranda beğeni toplamıştı.
Peki onumuzdeki surecte akıllı telefon sektorune yon verecek bu iki işletim sistemi, hangi ozellikleriyle one cıkıyor. Gelin işletim sistemlerinin getirdikleri yeniliklere ve birbirlerine karşı sağladıkları ustunluklere alt başlıklar hÂlinde yakından bakalım.
[h=2]1. Son donemin en onemli parametrelerinden biri: Gizlilik[/h]
Apple'ın yıllardır Google'a karşı elindeki en buyuk koz olarak goze carpan veri gizliliği, kullanıcılar icin oldukca onemli bir parametre. iOS 13'te uygulamaların konum izinlerini değiştirerek kullanıcıların 1 defaya mahsus konum izni verebilmesinin onunu acan Apple, boylece kullanıcılarının surekli olarak izlenmesinin onune gecmiş oldu. Ayrıca kullanıcıların sitelere anonim kimlikle girebileceği "Apple ile Giriş" yontemini iOS 13 ile birlikte sunan Apple, bu alanda oldukca yenilikci calışmalar yaptığını gosterdi.
Google'ın bu alanda gelir kaynağı ve veri gizliliği arasında kaldığını soylemek mumkun cunku dev şirket, gelirlerinin onemli bir kısmını kullanıcı hedefli reklamlardan elde ediyor. Bu da Google'ın arada kritik bir denge kurması gerektiği anlamına geliyor. Android 10 ile kullanıcılara uygulama ve hizmetler icin bilgi paylaşımı konusunda daha fazla kontrol seceneği sunan Google'ın cabalarının Apple'ın onune gecmeye yetip yetmeyeceğine kendiniz karar verebilirsiniz.
[h=2]2. Gecelerin aranan ozelliği: Karanlık Mod[/h]
Son yılların en populer yeniliklerinden biri olarak karşımıza cıkan koyu tema desteği; Apple ve Google'ın da dikkatini ceken bir ozellik diyebiliriz. Goz yorgunluğunun onune gecerken pil omrunu de uzatan koyu temalar, kullanıcılar icin belirleyici bir parametre olabilir.
Bu yılın başlarında Android Pie ile platforma Karanlık Mod adı verilen ozelliği ekleyen Google, ne yazık ki bu ozelliği her yerde kullanılabilir olarak sunmadı. Başka bir deyişle Google'ın Karanlık Mod'u sadece belli başlı uygulamalarda kullanılabiliyordu. Apple ise iOS 13 ile birlikte tum uygulamalarında kullanılabilecek Karanlık Mod ozelliğini getiriyor. Yine bu alanda hangi işletim sisteminin daha onde olduğuna siz karar verebilirsiniz.
[h=2]3. Akıllı telefonların olmazsa olmazı: Fotoğraf deneyimi[/h]
Satın aldığınız akıllı telefonun iyi fotoğraf cekmesini istemeniz kadar doğal bir durum yok ancak burada değineceğimiz başlık akıllı telefonların fotoğraf deneyiminin tamamı. Cektiğiniz bir fotoğrafı yedeklemek, duzenlemek ve paylaşmak icin akıllı telefonunuzun size sunduğu imkÂnlar, bu deneyimin onemli bir kısmını oluşturuyor.
Fotoğraflarınızı yedeklemek icin kullanacağınız bulut hesaplarında Google, kullanıcılara ilk 15 GB'lık depolamayı ucretsiz olarak sunuyor. Apple'da ise bu alan 5 GB. Kolay paylaşım, kolay duzenleme, Pixel cihazlardaki Night Sight gibi ozellikler Android 10'un one cıkanlarıyken iyileştirilmiş Portre Modu, fotoğraflarınızı goruntulemek icin kullanabileceğiniz Apple Fotoğraflar, iOS 13'un dikkat ceken detayları. İki platform arasındaki karşılaştırmayı yine size bırakıyoruz.
[h=2]4. Telefonda, tablette, bilgisayarda..: Cihazlar arası uyumluluk[/h]
Kullanıcıların mobil uygulamaları diğer cihazlarında da kullanmak istemesi, akıllı telefon ureticilerinin dikkate aldığı bir nokta. Gectiğimiz yıl aracıyla iOS uygulamalarını macOS'a taşımaya başlayan Apple, bu sene iPad icin de benzer bir hamle yaptı. Cihazlar arası desteğin artması icin cabalayan şirket, bu alanda iyi atılımlar yapıyor diyebiliriz.
Google da kendi cihazları arasında uyumluluğu artırmak icin bazı calışmalar yurutuyor. Şirket, Chromebook'larda Google Play Store uzerinden uygulama indirilip kullanılmasının onunu acmış ve bu alandaki hamlelerini ortaya surmuştu ancak bu noktada Chromebook'larda bu desteğin Microsoft Office ve Adobe Photoshop gibi populer uygulamaları kapsamadığını belirtelim.
[h=2]5. Oyun alanında işler kızışıyor: Arcade mi Stadia mı?[/h]
Apple'ın son lansmanının yıldızlarından olan Arcade, mobil oyun pazarına yeni bir soluk getirecek. Google ise oyun alanında cok buyuk hedeflerin peşinde. Stadia ile yenilikci bir oyun deneyimi sunacak şirket, bu alanda liderliği eline alabilecek bir potansiyele sahip.
19 Eylul'den itibaren kullanıma acılacak Arcade'in mi yoksa Kasım ayında kullanıcılara sunulacak Stadia'nın mı galip geleceğini zaman gosterecek ancak bu noktada heyecanlı bir mucadelenin bizi beklediğini soyleyebiliriz.
[h=2]6. Elden duşmeyen telefonların birinci sebebi: Mesajlaşma[/h]
Apple, goruntulu ve yazılı sohbet icin FaceTime ve kendi Mesajlar uygulaması ile yoluna tam gaz devam ediyor. iOS 13'te uctan uca şifreleme ozelliğiyle guvenli iletişim vadeden şirket, mesajlarda kullanılabilir Memoji avatarlarla da dikkat cekiyor.
Google'ın ise bu alanda farklı alternatifleri bulunuyor. Goruntulu ve sesli iletişimde oldukca verimli bir performans sunan Google Duo, ozel sesli goruşmeler icin Google Voice, iş goruşmeleri icin Hangouts Meet ve yazılı iletişim icin Mesajlar uygulamaları, Android 10'un elini guclendiren detaylar olarak one cıkıyor.
[h=2]7. Akıllı telefonların 'akıllı' kavramını hatırlatan en onemli ozellik: Sesli asistanlar[/h]
Apple'ın 2011'den bu yana kullanımda olan sesli asistanı Siri, bu alanda ilk olabilir ancak Google Asistan'ın son donemde sergilediği yetenekleri, bu alanda one cıkan işletim sisteminin Android 10 olacağını gosteriyor. iOS 13'te Apple Watch'taki WatchOS uygulamaları Siri desteği getiren Apple'a karşı gelişmiş yapay zekÂyı one suren Google, bu alanda daha once de sizlerle paylaştığımız araştırmalarda olduğu gibi one cıkıyor diyebiliriz.
[h=2]8. Sevenin asla bırakamadığı ozellik: Kaydırmalı klavye[/h]
Tek tek tuşlara basmak yerine kaydırarak yazmak isterseniz iOS 13, gecikmeler dolayısıyla sizin icin iyi bir tercih olmayabilir. Google, Android 10'da sunduğu kaydırmalı klavyesinin yanı sıra SwiftKey gibi 3. parti yazılımları da varsayılan klavyesiyle tam uyum icinde calıştırarak bu alanda daha onde olduğunu gosterebilir.
[h=2]9. Yon duygunuz mu yok? En buyuk yardımcınız: Harita uygulamaları[/h]
iOS 13 tarafında Apple Haritalar, Android 10 tarafındaysa Google Haritalar ile aradığınız adresi bulmanız mumkun. iOS 13'te harita uygulamasını yeniden duzenleyen Apple, bu alandaki eksikliğini kapatmak icin elinden geleni yapacak ancak duzenlemelerin ilk aşamada ulkemizde gecerli olmayacağını soyleyelim. Google Haritalar ise ulkemizde bircok kullanıcının aktif olarak kullandığı ve daha az sorunlu bir harita uygulaması olarak karşımıza cıkıyor.
Android 10 ve iOS 13'e sahip telefonlar arasındaki bazı ozellikleri alt başlıklarla incelediğimiz yazımızın sonuna geldik. Siz de kendi fikirlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.