
“Hadi şunları cehenneme yollayalım!”
Kalabalıktan onaylar sesler yukseldi. Guzel Marmara şişeleri sotelerinden dışarı uğradı, Vatman’ın gozleri korkuyla buyudu. Kesici aletler ortaya cıkıp şişelerin plastik kafalarını boyunlarından ayırdı. Gasp malı alkol tuketiyorlardı. Alkol onları tuketiyordu. Aslı bile o an olan biteni biz kipinde yaşıyordu. Diğerlerinin buna ondan daha cok ihtiyacı vardı. İclerinden dort tanesi Vatman’a yanaşıp, onu caresiz kol ve ayaklarından kavrayıp havalandırdılar. Hic umulmadık bir cabukluk ve neşe icinde altı okka yapıp kuyuya attılar. Hemen ardından sıra ceset torbalarındaydı. Ve onlar da aynı akıbete uğradı. O anda tum sesler kesildi. Herkes bedenlerin bir yuzeye carpıp ses getirmesini bekledi. Boşunaydı. Sonsuzluğa yuvarlandıklarını biliyorlardı. Vatman’ın başına gelenler Aslı’ya hic de cinayet gibi gelmedi ve bundan rahatsızlık duymuyordu. Platoda cızırdayıp duran plağı cıkartıp bir Duke Elington koydu. İşin sırrı cabukluktaydı. Hayatta her şey mumkun olduğunca cabuk halledilmeliydi. Boylece sonuna herkesten once ulaşabilirdiniz. Cocuklar bu oyunu iyi oynarlardı. Ve Aslı hicbirinin devlet yardımı alarak emekli olacak kadar yaşamayacağına bahse girebilirdi.
(Tanıtım Bulteninden)
Kitap Adı: Olu Kopek Yazar: Mustafa Necati Yıldırım Yayınevi: Siyah Beyaz Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 14 x 21 İlk Baskı Yılı: 2017 Baskı Sayısı: 1. Basım Medya Cinsi: Ciltsiz Barkod: 9786052397565