Selim İleri’den dorukta bir dil ve anlatış şoleni: Kapkara alayın eşliğinde olumsuzluk!
Hazin bir azap gunu, yine sonbaharda, uzuntuler cumleleri parcalıyor. Hayat bir yanıltı. Uzak, her şey cok uzak!
Bebek’teki ucuz yalı, Camlıca’daki bulbul yuvası koşk, Macka Palas’ta salon-salamanje…
Ulu Şair nereye adım atsa; her koşeden ustune ustune gelen SamipaşazÂde Sezai’ler, Namık Kemal’ler, Halid Ziya’lar, II. Abdulhamid’ler, Abdulmecid Efendi’ler, Ahmed HÂşim’ler, Nurullah Atac’lar, otekiler! Bir ihtiyarın dehşetengiz akşamı başlıyor.
Kumkuma, sevilmek, unutulmamak isteyen Şair-i Âzam’ın haykırış metni:“Şimdiki yirmi birinci asrımızda tekrar ziyaret edeyim dedim, hic değilse mÂzinin hatıralarına. Kendimi tanıttımsa da tanıyanım cıkmadı; fakat yaşlı adamın, yorgun, bastonuyla bile yuruyemeyen, ricasını kırmadılar. Koşku bomboş buldum! O muhteşem Âvizeler, ışıl ışıl aynalar, duvarların ruhsuzluğunu orten o caanım tablolar yok olmuş! Geriye olum kalmış, koşkun de olumu. Koşk olusunden yıkılıp giderek kactım…”
“Yapılacak hicbir şey yok. Elem hicbir şekilde engellenemez. Akşam ruha sızı verdi.
Elden bir şey gelmez.”
(Tanıtım Bulteninden)


Kitap Adı: Kumkuma Yazar: Selim İleri Yayınevi: Everest Yayınları Hamur Tipi: 2. Hamur Ebat: 13,5 x 19,5 İlk Baskı Yılı: 2018 Baskı Sayısı: 1. Basım Dil: Turkce Barkod: 9786051853024